Cumartesi, 10 May 2025
  • My Feed
  • My Interests
  • My Saves
  • History
  • Blog
Subscribe
Medya Günlüğü
  • Ana Sayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • 🔥
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Font ResizerAa
Medya GünlüğüMedya Günlüğü
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Ara
  • Anasayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
Bizi takip edin
© 2025 Medya Günlüğü. Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak.
Köşe Yazıları

‘Muhallebi çocuğu’ ve Digomo

Cumhur Deliceırmak
Son güncelleme: 2 Mart 2023 00:00
Cumhur Deliceırmak
Paylaş
Paylaş

Bizim küçüklüğümüzde, halk çocukları arasına katılmayan ya da topu var diye şartlı katılan mahallenin zengin çocuğuna “sosyete çocuğu” derdik, daha çok da “muhallebi çocuğu.”

Onlar büyüyünce bazısı aynaya bakıp da saçını bıyığını tarasın diye fırsat kollayan birileri oldular. İçlerinden birini tanıyorsanız, hiç ama hiç önemsemeyin, o kendini önemli zannetmekten muzdarip deva bulmaz biridir.

Geçelim…

Top oynardık biz.

Çocukluğumuzda kızlar bir ayak, ip atlama, oğlanlar top.

Her ne kadar da bir ayak kızlı erkekli oynansa da bazen, oğlan çocukların oyunu top idi.

Maç şeklinde olurdu çoğu zaman.

Mahalle maçlarının tadından geçilmezdi ki biz de geçmezdik.

“Muhallebi çocuğu” dediklerimiz vardı, nispeten varlıklı aile çocukları olurdu onlar. Ayak takımı, baldırı çıplaklar ile çok içli dışlı olmazlar ve lâkin oyun dediğin de tek başına oynanamayacağı için lütfedip aramıza karışırlardı.

Hem de ne karışma.

Ülüklü meşin yuvarlağı alacak para ne arardı bizde, kahpe para o “muhallebi çocukları” dediklerimizin babalarında olurdu nedense (!) ve işte o şişman ve futbola yeteneksiz çocuklara alırdı babaları, top ile baskın çıksın mahallenin haylazlarına diye.

Babası zengin bütün şişman ve yeteneksiz, “muhallebi çocukları” için şımarıklık, paranın getirdiği bir berbat özellikti ki, hem babaları hem de o tür babaların evlatçıkları şımarıklığı matah bir şey sanırlardı.

Arada bir oyuna alırdık onları da, toplarından dolayı değil acıdığımız için ama ülüklü ile oynamayı da seviyorduk tabii ki.

Neredeyse aramıza aldığımız her oyunda, ansızın, var yere yok yere bağırırlardı düüüüt! “penarti” diye. Oysa top öbür kaledeydi o anda ama çocuk şımarık, ne oldum delisi, top benim manyağı.

Düüüüüüt! penarti! düüüüüüüt! korner… Oysa maçımız kornersiz ama çocuk sahip, topun sahibi, top benim kuralı da ben koyarım ahmaklığında.

Düüüüüüüüttt!

Ne var gene?

“Goğul” oldu.

Ne golü be iki metre dışından geçti taşın.

“Bana ne top benim değil mi, goğull işte.”

Arkadaşlar sorardı hep, “Oğlum senin niyetin ne?”

Söylediği hep aynı şeydi, “Top benim, ben ne dersem o olur.”

Sanki de Ali Şen mübarek, sanki de imparator ki; Fatih Terim bile o kadar imparator olamadı hiç, ben ders almam ders veririm diktatoryası bile Terim’in, bu şımarık “muhallebi” çocuğunun yanında solda sıfır.

Ne mi olurdu sonra?

“Al topunu, beytambal galsın başından” derdik mahallenin çocukları ve dönerdik plastik toplumuzla şenlik kıyamet oyunumuza.

11-9, 6-7 filan biterdi plastik topla oyunumuz ve keyfimiz yerinde olurdu hep.

Şımarık zengin çocuğu da, sahibi olduğu topu ile az bekler, dudakları titrer ve koşardı babasına şikayete.

“Baba çocuklar beni aralarına almıyorlar” diye.

Hışımla saldırırdı babası üstümüze ve her birimizden yerdi çalımı ki, ayak dışı mı istersin soldan atıp sağdan geçmek mi, gırla kıyamet.

Hele de bacak arası

Ohhhhhh.

Top bir oyundur. Hayat gibi.

Şımarık, “alır topumu gider müzevirlerim (*) sizi” dese de, aldırmayın, Digomo’ya (**) kadar yolu var.

(*) Birinin başkası aleyhine yaptıkları veya söylediklerini karşı tarafa iletmek, ara bozmak.

(**) Kıbrıs’taki Dikmen Köyü.

EtiketlendiFutbol
Bu yazıyı paylaşın
Facebook Email Bağlantıyı Kopyala Print
YazanCumhur Deliceırmak
Takip et:
1951 Lefkoşa doğumlu Çeşitli Kıbrıs gazetelerinde köşe yazarlığı yaptı. Radyo ve TV programları var. Resim, heykel sanatçısı, şair. İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisinde okudu.1968-71 yılları arasında Kıbrıs Türk direniş hareketinde mücahitlik yaptı. Evli, iki çocuk babası.
Önceki Makale Sözcü TV yayına başladı
Sonraki Makale ‘Türkiye stratejik hata yaptı’

Medya Günlüğü
bağımsız medya eleştiri ve fikir sitesi!

Medya Günlüğü, Türkiye'nin gündemini dakika dakika izleyen bir haber sitesinden çok medya eleştirisine ve fikir yazılarına öncelik veren bir sitedir.
Medya Günlüğü, bağımsızlığını göstermek amacıyla reklam almama kararını kuruluşundan bu yana ödünsüz uyguluyor.
FacebookBeğen
XTakip et
InstagramTakip et
BlueskyTakip et

Bunları da beğenebilirsiniz...

Köşe YazılarıManşet

Anneliğe selam olsun…

Ulaş Başar Gezgin
10 Mayıs 2025
Köşe YazılarıManşet

Başöğretmen gibi olmak

Dr. Nevin Sütlaş
10 Mayıs 2025
Köşe Yazıları

Hariciye geleneğimiz ve kurumsallaşma…

Hasan Sevilir Aşan
8 Mayıs 2025
Köşe Yazıları

Delilik ve “toplu itlaf”

Emre Dilek
8 Mayıs 2025
Medya Günlüğü
Facebook X-twitter Instagram Cloud

Hakkımızda

Medya Günlüğü: Medya eleştirisine odaklanan, özel habere ve söyleşilere önem veren, medyanın ve gazetecilerin sorunlarını ve geleceğini tartışmak isteyenlere kapısı açık, kâr amacı taşımayan bir site.

Kategoriler
  • MG Özel
  • Günlük
  • Köşe Yazıları
  • Serbest Kürsü
  • Beyaz Önlük
Gerekli Linkler
  • İletişim
  • Hakkımızda
  • Telif Hakkı
  • Gizlilik Sözleşmesi

© 2025 Medya Günlüğü.
Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak

Welcome Back!

Sign in to your account

Username or Email Address
Password

Lost your password?