Sovyetler Birliği’nin dağılmasından bu yana geçen yaklaşık 30 yılda Türklerle Ruslar arasında on binlerce evlilik yapıldı. Sovyet döneminde, istisnalar dışında Türklerle Rusları aynı çatı altında buluşturan karma evliliklere rastlamıyoruz ama onun öncesinde, yani çarlık zamanında bu tür evlilikler fazla olmasa da vardı. Daha önceleri derken genelde Çarlık dönemini kastediyoruz. Türk- Rus evliliklerinden doğan bazı kişiler ünlü oldu ve Rusya tarihine geçti. İşte o isimlerden bazıları:
Şair Vasili Jukovski (1783-1852)
Rus şiir dünyasında romantizmin kurucusu Vasili Jukovski, toprak ağası Afanasi Bunin’in, Türk esiri Saliha’dan olan çocuğu idi. Saliha 1770 yılında Rus-Türk savaşı sırasında Benderı kalesinde (Moldova) esir düşmüştü. Şair, dönemin çarı 2. Aleksandr’a öğretmenlik yapmıştı. 19. yüzyılda Jukovski’nin sayesinde kendi öğrencisi ve geleceğin Çarı 2. Aleksandr, önemli reformlar yaparak Rusya’da köklü değişikliklerin yapılmasına neden oldu. Bunların arasında çarın 1861 yılında kölelik sisteminin kaldırılmasıyla ilgili önemli kararı da vardı.
Moskova Belediye Başkanı Nikolay Alekseyev (1852-1893)
Moskova’nın Çarlık döneminde belediye başkanlığı yapmış ünlü siyasetçi Nikolay Alekseyev’in büyükannesinin Türk olduğu biliniyor. Moskova’nın önemli altyapı ve sosyal-kültürel projelerine imza atan dönemin Belediye Başkanı Alekseyev 18.yüzyılda Osmanlı’dan Rusya’ya göç eden Rum asıllı Mihail Bostancıoğlu’nun torunu. 30 yaşındaylen, 1885 yılında Moskova Belediye Başkanı oldu. Dönemin tarihçileri, genç belediye başkanından ‘dinamik, çalışkan, reformcu, yetenekli ve kararlı’ biri olarak bahsediyordu. Rus gazeteci yazar Oleg Foçkin, Alekseyev’in yetenekli karakterini anlatırken, “O, Türk ninesinin kanını da taşıyordu” değerlendirmesinde bulundu.
Amiral Aleksandr Kolçak (1874-1920)
Amiral Kolçak, Birinci Dünya Savaşı’nda başarılı bir deniz komutanı idi. Rusya’da devrimin ardından Bolşeviklere karşı savaşmaya karar verdi. Rusya’nın Sibirya ve Ural bölgesinde Beyaz Rus Hükümeti’ni kuran Kolçak, 2 yıl sonra Bolşevik yönetimi tarafından tutuklanarak kurşuna dizildi.
Rus tarihçileri Kolçak’ın Türk İlyas Kolçak Paşa’nın soyundan geldiğini iddia ediyor. Rus tarihçiler, Ukrayna’nın Hotin kalesi komutanı İlyas Kolçak Paşa’nın Rus Mareşali Hristofar Minih tarafından esir alındığını, daha sonra ise Kolçak Paşa’nın Polonya’ya yerleştiğini ve 1794 yılında ise paşanın torunlarının Rusya’ya göçtüğünü belirtiyor.
Anna Timiryayeva (1893-1975)
Rus ressam ve şair Timiryayeva (fotoğrafta), Amiral Kolçak’ın sevgilisi olarak tanınıyor. Sovyet döneminde hayatının bir bölümünü sürgünlerde geçiren Timiryayeva’nin ninesinin Türk olduğu biliniyor. Ünlü Sovyet Savaş ve Barış filmi çekimlerinde soylu sınıfının dans sahnelerinde danışmanlık da yapmıştı.
Vadim Kojevnikov (1909-1984)
Sovyet yazarı ve gazeteci, Sosyalist Emek nişanı sahibi Kojevnikov’un ninesi Türk idi. Kızı Nadejda Kojevnikova’nın anlattığına göre, büyük dedesi Türk-Rus savaşı sırasında bir Türk kızla tanışmış ve evlenerek Rusya’ya getirmişti. Yazar Kojevnikov, Moskova’daki Peredelkino yazarlar köyünde ünlü Türk şairi Nazım Hikmet’in komşusuydu. Nazım ona “Türk kardeşim” diye hitap ederdi.
Konstantin Paustovski (1892-1968)
Ünlü Sovyet yazarı Paustovski’nin de ninesi Türk idi. Nazım Hikmet’e yazdığı mektubunda Paustovski duygularını şöyle paylaşmıştı: “Belki de karşılıklı sempatimizin nedeni benim yarı yarıya Türk olmam. Ninem Trakya’nın Kazanlık bölgesinde doğmuş. Ben de Türk kanı taşıdığım için onur duyuyorum. Türk işçi ve köylüleri çok seviyorum.”
Salih Lütfiyeviç (1946)
Sovyet ve Rus spor camiasının ünlü isimlerinden Salih Lütfiyeviç, Türkiye Komünist Partisi kurucularından Salih Hacıoğlu’nun torunu. Aleksandr Hacı adıyla da bilinen Salih Lütfiyeviç 1960’lı yıllarda Dinamo Moskova başta ünlü Rus kulüplerinde oynamış, daha sonra Spartak Moskova ve Rus Milli Takımı’nda görev yapmış saygın bir futbol adamı.
Rusya’nın önde gelen sinema ve tiyatro sanatçısı Mihail Derjavin, Çarlık dönemindeki Türk-Rus evliliklerine değinirken, Sovyet Mareşali Semyon Budyonnıy ile yaşadığı anıları paylaşarak, “Genelde Don Kazaklarının burnu kemerli olur. Budyonnıy’ın da burnu öyleydi. O ise bunun nedenini bana “Bizim dedelerimiz Türkiye’den kız kaçırıyordu. Türk kızları mükemmel yemek yapıyordu, zarif ve güzeldiler, fakat iyi derecede Rusça konuşamıyordu. Genelde suskundular”diye açıklıyordu.
Bu isimlere ek olarak Türk kökenli Rus soyadları da var:
Örneğin, Karaganov… Rusya Dış ve Savunma Politikası Konseyinin onursal Başkanı Sergey Karaganov, Türk soyadının taşıdığını bizzat kendisi açıkladı. Karaganov, “Öncelikle şunu ifade edeyim: Benim soyadım Türk soyadı. Karagan sözünün kökü Karahan, yani Kara Han sözünden geliyor. Büyük Han” dedi.
Bir de Turçak soyadı var. Rus tarihi kaynaklara göre, Türk savaş esirlerinin torunlarına bu soyadı verilmeye başlandı. Bu soyadı taşıyanlardan biri de iktidardaki Birleşik Rusya Partisi Genel Konseyi Sekreteri, eski Pskov Bölge Valisi Andrey Turçak (1975 doğumlu).
Fuad Safarov, Moskova