Fuad Safarov, Moskova
Rusya’da turizm yazılarıyla tanınan gazeteci Kristina Golubeva, Türk-Rus ailelerinde “çay tartışması” yaşandığını ileri sürdü.
Türk çayını çok sevdiğini belirten Golobeva, esprili bir dilde kaleme aldığı yazıda, “Aslında ben aşırı bir kahve tiryakisiyim. Fakat Türkiye’ye gidince litrelerce çay içiyorum. Çünkü Türkler çayı inanılmaz şekilde güzel demliyor” dedi
Taze demlenmiş çayın “olumsuz” yanlarının da bulunduğunu söyleyen Rus gazeteci Golubeva, “Mesela Türkiye’de uzun zaman kaldıktan sonra Rusya’ya dönünce çay içmeyi bırakıyorum. Daha doğrusu az içiyorum. Acı çektiğimi bile söyleyebilirim çünkü hiç tat almıyorum” diye yazdı.
Yeni demlenmiş çayın Türk-Rus ailelerinde büyük tartışmaya neden olduğunu ileri süren Golubeva, “Özellikle çay meselesi yeni evlenmiş çiftlerinde evinde tartışma yaratan bir konu. Neden mi? Çünkü Türkler sadece taze demlenmiş çay içmesini seviyor. İki saat önce demlenmiş olması bile onlar için berbat bir durum. Peki, bizim eski Sovyet coğrafyasında yetişmiş neredeyse bütün kızlarımız ne yapıyor? Bir gün önceden kalmış çayı getirip masaya koyuyor ya da çaydanlığa sıcak su döküyor” dedi.
Türk erkeklerin bu duruma sinirlendiğini iddia eden Rus gazeteci, “Bir Türk kocanın, karısının çay poşetini ikinci kez kullandığını görmesi olabilecek en kötü şey. Türklerle evli olan arkadaşlarımın anlattığına göre en sadık ve sessiz olan Türk kocalar bile bu durumda bağırıp çağırmaya başlıyormuş” dedi.
Not: Bu yazı Medya Günlüğü’nde daha önce yayınlanmıştır.