TELE1’e 24 Ekim 2025’te atanan kayyım heyeti 37 çalışanı işten çıkardı. Kayyım Ankara ve İzmir bürolarını kapattı, işten çıkarılanların tazminatlarını ödemedi.
TELE1’e kayyım olarak atanan Yeni Şafak yazarı İbrahim Paşalı, göreve gelir gelmez haber yayınlarını durdurmuştu. Atanan kayyıma tepki göstererek istifa eden ekran yüzleri ve kanal yöneticilerinin ardından kalan kadronun da küçültüleceği mesajını veren kayyım heyeti 18 Kasım’da çalışanların 32’sini işten çıkarmıştı. Son olarak ise 21 Kasım’da işten çıkarılma isteğini dile getiren 5 kişi kadrodan çıkarıldı. İstifalar ve işten çıkarmaların ardından Tele1 kadrosunda 49 çalışan kaldı.
Ankara bürosunu tasfiye kararı alan kayyım Ankara bürosunun tüm emekçileri yanında İzmir’in muhabir ve kameramanlarının da işine son verdi. İstanbul merkezde ise tüm kameramanlar, ses operatörü ve ulaşımda yer alan şoförlerin tamamı işten çıkarıldı.
İşten çıkarma haberini değerlendiren kayyım atanması kararına tepki göstererek Tele1’den istifa eden eski yöneticiler Süleyman Sarılar ve Murat Taylan kayyım yönetimine şöyle seslendi:
“Kayyım heyeti ilk geldiğinde kimseyi işten çıkarmayacaklarını söylemişti, hatta bize “istifa etmenize gerek yok” denmişti. Biz istifa kararımızı açıkladıktan sonra ise kanalda küçülmeye gideceklerini, çalışan sayısını 30 a kadar düşüreceklerini ve kanalı hızlıca satacaklarını söylemişlerdi. Dolayısıyla bu işten çıkarmalar muhtemelen devam edecek.
Biz istifa ederken kayyım bize arkadaşlarımızın tazminat haklarının korunacağı, önceliğin işten çıkmak isteyen ama tazminat hakkı olanlara verileceği sözünü de vermişti. Ancak ilk işten çıkarılan arkadaşlarımıza baktığımızda bu sözün tutulmadığını görüyoruz. Geçim mücadelesi veren ve daralmış bir alanda yeni iş bulmanın bir hayli zor olduğu koşullarda öncelikle işten çıkma isteğini dile getirmemiş arkadaşlarımız çıkarıldı.
Kayyımın gerekçesi gelir gider dengesi ve tele1 gelirleri ile çalışanların maaşlarının ödenemeyeceği şeklinde. Oysa Merdan Yanardağ tutuklanmadan önce kanal, çalışanlarının maaşını hiç aksatmadan tam zamanında ödüyordu, kaldı ki kayyım atanmasa biz yine bu maaşları öder ve kimseyi işten çıkarmazdık. “Basiretli bir tüccar” olarak davranmakla görevli kayyım heyetinin basireti işçi çıkarmakmış.
Tüm kameraman ve sesçi arkadaşlarımızın işten çıkarılması da artık canlı yayın yapılmayacağını gösteriyor. Önümüzdeki günlerde Türk filmleri ve yeni belgeselleri yayına sokacağını bildiğimiz kayyım yönetiminin kalan 49 arkadaşımız için de önümüzdeki günlerde benzer bir karar almasını bekliyoruz. En kısa sürede kanalı satacağını bildiğimiz kayyım heyetinin “biz bu işi beceremedik eski yönetim gelsin kanalı ve çalışanların idaresini onlara bırakıyoruz” demesi halinde yönetime talibiz.”
***
Medya Günlüğü sosyal medya hesapları:
