Ünlü ABD’li yönetmen, yazar, aktör ve komedyen Woody Allen, Moskova Belediye Başkanlığı’nın düzenlediği film festivalinin onur konuğu olacak.
Moscow Times gazetesinin haberine göre, dört Oscar ödüllü 89 yaşındaki yönetmenin, 23-27 Ağustos tarihleri arasında yapılacak Moskova Uluslararası Film Haftası’na çevrim içi katılması bekleniyor.
İlk kez 2024 yılında düzenlenen festival, Moskova’yı sinemacılar ve sinemaseverler için uluslararası bir merkez haline getirmeyi amaçlayan film gösterimleri, paneller ve iş forumlarına ev sahipliği yapıyor.
Allen, pazar günü Moskino Stüdyosu’nda düzenlenecek “Dünya Sinemasının Efsaneleri” programında baş konuşmacı olarak yer alacak. Söyleşiyi Rus yönetmen Fyodor Bondarçuk yönetecek.
Festivalin internet sitesinde Allen’dan “eserleri kültürel birer dönüm noktası haline gelen, sinemanın simge isimlerinden biri” diye söz edildi. Etkinlik, “sinema ve yaşam üzerine, seçimler, ilham ve meslekte dürüstlük” konularında bir “konuşma-diyalog” olarak tanımlanıyor.
Organizatörlere göre festivalin diğer öne çıkan konukları arasında Amerikalı oyuncu ve dövüş sanatçısı Marc Dacascos ile Kremlin yanlısı Sırp yönetmen Emir Kusturica da bulunuyor.
Allen, modern sinema tarihinin en üretken ve en etkili isimlerinden biri olarak kabul ediliyor. 1935 doğumlu Allen, özellikle zekice yazılmış diyalogları, entelektüel göndermeleri ve kara mizahı harmanlayan üslubuyla tanınıyor.
Allen, sanat hayatına stand-up komedyeni ve televizyon için skeç yazarı olarak başladı. 1960’lı yılların ortasında sinemaya yöneldiğinde, kendine özgü mizah anlayışını beyazperdeye taşıdı. İlk dönem filmleri, slapstick (abartlı hareketlere dayanan) komedilerden oluşuyordu; fakat kısa sürede daha derin temalara yönelerek varoluş, aşk, sadakat ve ölüm gibi konuları irdeleyen eserler üretmeye başladı.
Tartışmanın odağında
Ünlü yönetmen filmleriyle olduğu kadar özel yaşamıyla da ilginin ama daha çok tepkinin ve polemiğin odağında yer alıyor.
Allen, oyuncu Mia Farrow ile uzun süre birlikteydi. Farrow’un bazıları evlatlık birçok çocuğu vardı. Farrow’un evlat edindiği çocuklardan biri olan Soon-Yi Previn ile Allen’ın ilişkisi 1990’ların başında ortaya çıktı. İlişki gündeme geldiğinde Soon-Yi 21 yaşında, Allen ise 50’lerinin ortasındaydı.
Bu durum kamuoyunda büyük tepki çekti. Eleştirilerin temelinde Allen’ın “babaya yakın bir figür” olarak görüldüğü ailede, Mia Farrow’un üvey kızıyla ilişki yaşamasının etik olup olmadığı tartışması vardı. Skandala rağmen Allen ve Soon-Yi Previn, 1997’de evlendi. Hâlâ birlikteliklerini sürdüren çift iki çocuk evlat edindi.
İzlenmesi gereken filmleri
1-Annie Hall (1977): Allen’ın başyapıtı kabul edilen film, aşkın iniş çıkışlarını zekice diyaloglarla işler. Dört Oscar ödüllü.
2-Manhattan (1979): Siyah-beyaz estetiği ve Gershwin müzikleriyle New York’a görsel bir aşk mektubu.
3-Hannah and Her Sisters (1986):Aile ilişkileri, aşk üçgenleri ve inanç sorgulamalarıyla derinlikli bir yapım.
4-Crimes and Misdemeanors (1989): Suç, vicdan ve ahlak üzerine kara mizah dozu yüksek felsefi bir film.
5-Midnight in Paris (2011): Zaman yolculuğu üzerinden nostalji, sanat ve mutluluk arayışını ele alıyor. Oscar ödüllü senaryosuyla öne çıkıyor.
6-Blue Jasmine (2013): Cate Blanchett’ın olağanüstü performansıyla Allen’ın modern bir “trajedi” yorumu.
7-Match Point (2005): Londra’da geçen, şans ve kader üzerine kurulu psikolojik gerilim.
8-Zelig (1983): Belgesel tarzında çekilmiş, kimlik ve aidiyet üzerine ironik bir hiciv.
9-Vicky Cristina Barcelona (2008): İspanya’da geçen, aşk ve tutku üzerine renkli bir öykü. Penélope Cruz performansıyla Oscar kazanmıştı.
10-The Purple Rose of Cairo (1985): Sinema ve gerçeklik arasındaki çizgiyi bulanıklaştıran romantik-fantastik bir hikâye.
Fotoğraf: hu.euronews.com
***
Medya Günlüğü sosyal medya hesapları: