İlhan İlmenöz
Netflix’in son dizilerinden biri olan “Andropoz” her zaman olduğu gibi izleyenler arasında tartışma yarattı. Bu diziden bağımsız ne zaman güncel bir dizi ya da film gündeme gelse izleyenler arasında özellikle sosyal medyada kesin ayrışmalar yaşanıyor. Aynı şekilde bu diziyi izleyenler arasında da farklı düşünenler oldu. Bakalım ayrışanlara;
-Diziyi beğenenler
-Diziyi beğenmeyenler
-Senaryoyu beğenenler
-Senaryoyu beğenmeyenler
-Oyuncuları beğenenler
-Oyuncuları beğenmeyenler
-Beğenenleri beğenmeyenler
-Beğenmeyenleri eleştirenler gibi sosyal medyada anında bu tarz gruplaşanları görmek mümkün.
Tabii ki herkesin bir penceresi, bakış açısı var ve kişisel görüşünü ifade etmesi kadar doğal bir şey yok. Beğenirsin-beğenmezsin o ayrı konu, saygı duyarım…
Daha doğrusu bu zevkler-renkler olayı, kişiden kişiye değişebilir. Anlamadığım ise neden seninle aynı fikirde olmayanları küçük görür, aşağılarsın?
Olay sadece dizi değil tabii, gündeme dair her konuda herkesin doğru-yanlış bir fikri olabilir ve bunu beyan edebilir. Gerek sosyal medyada gerekse günlük yaşamda hepimiz her konuda aynı düşünmek zorunda değiliz ki…
Ama sosyal medyanın hiç değişmeyen bir kuralı var. O da, herkesin kendi gibi düşünmesini bekleyip, bu olmadığında tepki göstermek, saldırmak ve karşısındakileri linç etmeye çalışmak.
Neyse biz diziye dönelim; Çekimleri Marmaris’te yapılan dizinin başlıca oyuncuları Engin Günaydın, Tamer Karadağlı, Derya Karadaş, Turgut Tunçalp ve Gülçin Santırcıoğlu.
Senaryosunu Engin Günaydın’ın yazdığı ve “Taylan Biraderler”in yönettiği dizinin konusuna gelirsek kısaca; evli ve iki çocuk babası olan Yusuf, tuhafiyecilik yapmaktadır. 50’li yaşlara gelen Yusuf bir yanda kişisel değişim için çabalarken öte yanda en büyük hayali olan deniz kenarında bir ev satın almak için uğraş verir. Bu hayali için çaba gösteren Yusuf’un maceraları, ailesi ve eniştesiyle yaşadığı olaylar mizahi bir dille anlatılmaya çalışılmış.
Dizinin en çok tartışma yaratan konularından biri Tamer Karadağlı oldu, başka bir tartışma konusu da çok fazla küfür ve argo kullanılmasıydı. Ayrıca çocukların yetişkin gibi diyalogları ve davranışları ise bir başka tartışma konusu. Kimine göre sürükleyici, başarılı ve değişik bir dizi olmuş, kimine göre izlemeye bile değmez saçma sapan bir dizi ve çöp…
6 bölümlük bu mini dizi aslında üzerinde öyle uzun uzun konuşulacak bir dizi değil. Bana göre sıkılmadan vakit geçirilecek hani “sabun köpüğü” tarzı denilen çerez bir dizi. Konusuna, oyuncularına fazla bir anlam ve misyon yüklemeden izleyip geçmek gerek. En azından güzel Marmaris’in doğası ve görüntüleri için izlenir. Benim en çok güldüğüm ise Rus sevgilinin yarım yamalak Türkçesi ile ettiği küfürler oldu.
Çok şey beklemeden alın çerezinizi, çayınızı kahvenizi, geçin televizyonunuzun karşısına birkaç saat gündemden uzak eğlenin derim…