Çok değil, bundan 150-200 yıl öncesine kadar ortalama insan ömrü 35-40 yıldı; yaşlı insanlarla sık karşılaşmazdı.
40 yıl öncesine kadar Türkiye’de de durum çok farklı değildi, ortalama yaşam süresi 50 yıl civarıydı.
Eskiden enfeksiyonlar nedeniyle dağılan imparatorluklar bile vardı.
Ama modern tıptaki gelişmeler sayesinde tüm dünyada ortalama yaşam süresi arttı. Geçmişte kalp krizi geçiren her 100 kişiden neredeyse 40’i kaybediyorduk, şimdi ise oran yüzde 4-6’ye kadar düştü.
Günümüzde asıl ölüm nedenleri “kronik hastalık” dediğimiz damar sertliği ya da kanser türü hastalıklar. Eskiden “sebep faktörü” konuşulurdu, bugün ise kronik hastalıkları tek bir nedene bağlamak güç olduğu için gündeme “risk faktörü” geliyor.
Örneğin şişmanlık ya da sigara içmek kanser yol açabilen risk faktörleri arasında. Ama her şişman olan ya da sigara içen kansere yakalanır diyemiyoruz.
Bu risklerin bir kısmını azaltmak, değiştirmek mümkün. Kilo verebiliriz, sigarayı bırakabiliriz.
Ama bazı risk faktörleri var ki değiştirmek mümkün değil.
Örneğin, 45 yaş üstü erkek olmak bir risk faktörü çünkü damar sertliğine yakalanma riski artıyor. Kadınlarda ise risk faktörü 55 yaş üstü.
Değiştiremeyeceğimiz ikinci risk faktörü, riskli bir ailenin üyesi olmak.
İşte, videomuzda “riskli aile kavramı” nedir, onu anlatıyoruz:
***
Medya Günlüğü sosyal medya hesapları: