Perşembe, 26 Haz 2025
  • My Feed
  • My Interests
  • My Saves
  • History
  • Blog
Subscribe
Medya Günlüğü
  • Ana Sayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • 🔥
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Font ResizerAa
Medya GünlüğüMedya Günlüğü
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Ara
  • Anasayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
Bizi takip edin
© 2025 Medya Günlüğü. Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak.
Serbest Kürsü

CHP üzerinden koparılan fırtınalar ve lobicilik

Gürsel Demirok
Son güncelleme: 3 Haziran 2025 08:33
Gürsel Demirok
Paylaş
Paylaş

CHP’nin 2024 yerel seçimlerinde yakaladığı başarı, ardından izlediği politika ile yurttaş nezdindeki itibarının artması başta iktidar belirli çevrelerde rahatsızlığa yol açtı.

Bu çevreler CHP’deki bu yükselişi frenlemek amacıyla partiyi seçmen nezdinde itibarsızlaştırma, yıpratma politikası üzerinde yoğunlaştı. Bu politikanın çeşitli tezahürlerini görüyoruz. Fırtınalara, kuru gürültülere tanık oluyoruz. 

CHP’li yerel yönetimleri baskı altına alma politikası ile başlayan ana muhalefet partisini itibarsızlaştırma süreci dolu dizgin devam ediyor. Bu politikaya iç ve dış kamuoyundan gösterilen tepkiler de umursanmıyor. Mütedeyyin iktidar yanlısı seçmenin bu tepkilerden etkilenmeyeceği düşünülüyor. Bölgede istikrarı önemseyen ve iktidarın sığınmacılar politikasına destek veren kimi dış güçlerin de “antidemokratik” gelişmeler karşısında sessiz kalacakları varsayılıyor.

CHP’yi baskı altında tutma, bunaltma politikasının son bir örneği de Kemal Kılıçdaroğlu’nun parti başkanlığını delegelerin oylarıyla Özgür Özel’e devrettiği kurultayın gündeme taşınması vesilesiyle görüldü. İddialara göre bu kurultay öncesi kimi delegeler sağlanan maddi menfaatler sonucu oylamada tercihlerini Özel lehine kullanmış. Bu iddia sahipleri söz konusu kurultayın iptali ile partiyi yeni bir kurultaya götürecek bir kayyumun atanması görüşünü dile getiriyorlar. Kurultayın meşruluğunu ifade edenler ise bu tür talepleri reddediyorlar. TV’lerin haber kanallarında konu gece yarılarına kadar tartışılıyor, farklı farklı görüşler savunuluyor. Yargının ne karar vereceği merak ediliyor.

Bu tartışmaları izledikçe lobicilik faaliyetleri aklıma geldi. Türkiye dahil pek çok ülkenin ABD Kongresi’nin gündemine gelen ülkelerinin çıkarlarını ilgilendiren konularda Kongre üyelerini etkilemek amacıyla sürdürdükleri lobi çalışmalarını hatırladım. Lobicilik nedir, bilmeyenler için kısaca anlatayım…

Lobicilik, özel çıkarları temsil etmek ve etkilemek amacıyla yapılan faaliyetlerin bir toplamıdır. Genellikle şirketler, endüstri grupları, dernekler veya diğer örgütler, hükümet politikaları, yasalar ve düzenlemeler gibi konularla ilgili olarak lobi faaliyetlerinde bulunur. Lobicilik, bir grup veya kuruluşun çıkarlarını savunarak hükümet kararları üzerinde etkili olmaya çalışmayı içerir.

Lobicilik faaliyetleri genellikle hükümet yetkilileri, politikacılar, bürokratlar ve diğer ilgili kişilerle iletişim kurmayı içerir. Lobici, kendisini temsil ettiği grubun veya kuruluşun çıkarlarını savunmak, politika yapım sürecine katılmak, yasal düzenlemeler üzerinde etkide bulunmak veya hükümet politikalarının değiştirilmesini sağlamak için stratejiler geliştirir. Bunlar arasında kanun yapma sürecine katılmak, toplantılar düzenlemek, raporlar sunmak, görüş bildirmek, medya ilişkileri kurmak ve halka açık etkinlikler düzenlemek gibi faaliyetler bulunabilir.

Lobicilik, demokratik bir süreç olarak kabul edilir, çünkü farklı grupların ve çıkarların temsilcileri, hükümet politikalarının şekillenmesinde söz sahibi olabilir. Ancak bazı eleştiriler de mevcuttur. Lobicilik faaliyetleri bazen şeffaflık eksikliği veya kaynakların dengesiz dağılımı nedeniyle demokratik süreçleri etkileyebilir. Aynı zamanda, bazı grupların çıkarları diğer grupların çıkarlarının önüne geçebilir ve toplum genelinde adaletsizliklere yol açabilir.

Sonuç olarak, lobicilik, çeşitli grupların ve kuruluşların çıkarlarını savunmak ve etkilemek amacıyla yapılan faaliyetlerin bir parçasıdır. Bu faaliyetler, politika yapım sürecinde hükümet politikalarının şekillenmesinde rol oynar ve çeşitli etik ve demokratik tartışmalara neden olabilir.

Bu izahat çerçevesinde sorum şu:

Kurultaylarda delegelerin oylarını etkilemek amacıyla yapılan çalışmalar bir lobicilik faaliyeti olarak değerlendirilebilir mi? 

Pek çok ülkenin ABD’de Kongre üyelerini etkilemek amacıyla sürdürdüğü çalışmalar ile CHP Kurultayı’nda yapıldığı ileri sürülen çalışmalar arasında bir farklılık var mıdır?

Keza seçimler öncesi seçmenlere kimi partilerce sağlandığı söylenen kimi maddi menfaatler neden hiç gündeme getirilmiyor? Bu yöndeki çalışmalar da lobicilik çalışması olarak değerlendirilebilir mi?

İlgili makamlar ve diğer ilgililer nasıl değerlendirirler bilemem ama bence CHP Kurultayı’nda delegeleri iknaya yönelik çalışmalar bir lobicilik çalışması olarak değerlendirilebilir. Demokratik bir süreç olarak kabul edilebilir.

Fotoğraf: ozgurozel.org

***

Medya Günlüğü sosyal medya hesapları:

X

Bluesky

Facebook

Instagram

Bu yazıyı paylaşın
Facebook Email Bağlantıyı Kopyala Print
YazanGürsel Demirok
Takip et:
Emekli diplomat. 1945 yılında doğdu. Darüşşafaka Lisesi'ni 1964 yılında bitirdi. 1968 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü'nden mezun oldu. 1969'da Dışişleri Bakanlığı'na girdi. Türkiye Daimi Temsilciliğinde görevli olduğu yıllarda (1974-1977) BM Genel Kurulu 4, Komite (Decolonisation Committee) Raportörlüğüne seçildi. Kuveyt”in, Irak tarafından işgal edildiği tarihlerde, Kuveyt Büyükelçiliğimiz Müsteşarı idi. 1993-1997 yılları arasında Mainz Başkonsolosu olarak görev yaptı. Bu görevde iken girişimlerde bulunarak Mustafa Kemal Atatürk’ün 1917’de Veliaht Vahdettin ile birlikte Almanya’ya yaptığı ziyaret anısına Türk heyetinin kaldığı görev bölgesindeki Bad Kreuznach Park Hotel‘de 23 Nisan 1997 de Atatürk Salonu açılmasını ve ziyaret anısına otelin girişine bir yazıt konulmasını sağladı. Açılış görkemli bir törenle gerçekleştirildi. Otel bugün Türklerin etkinlikler düzenledikleri bir mekâna dönüştü. 1997 yılında Dışişleri Bakanlığı müşaviri olarak atandı. Bakanlık müşaviri iken, Başbakanlık İnsan Hakları Koordinatör Üst Kurulu Sekreterya Başkanı oldu. 57. Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti döneminde hazırladığı ilerici insan hakları raporu AB Kopenhag Kriterlerinin karşılanmasına yönelik çalışmalarda referans belgesi olarak kullanıldı ve “Demirok Raporu “olarak anıldı. 2000-2004 yılları arasında Zürih Başkonsolosu olarak görev yaptı. Zürih Başkonsolosluğu binasında Park Hotel’deki Atatürk Salonuna benzer bir Atatürk Salonu açtı. Salonda Kurtuluş savaşı ve Cumhuriyetin kuruluş yıllarına ilişkin belge ve fotoğraflar yer almakta. Bu salonda da Türkleri buluşturan etkinlikler düzenlenmekte. Mainz ve Zürih‘te Başkonsolos iken vatandaşlarımızla birlikte olmaya, derneklerinin düzenledikleri etkinliklere katılmaya, çocuklarımızı okullarında ziyaret etmeğe, gençlerin sportif müsabakalarına katılmaya büyük önem verdi. 2004 yılında Millî Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri Yiğit Alpogan'ın başdanışmanı oldu, 2005 yılında MGK Araştırma ve Değerlendirme Dairesi Başkanı olarak atandı ve bu görevindeyken 2010 yılında yaş haddinden emekliye ayrıldı. MGK Araştırma ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı'na atanmış ilk sivil görevlidir. Atatürk’ün Almanya gezisi ve Avrupa’daki Türkler üzerine kitapları var. Emekli olduktan sonra medyada köşe yazıları kaleme almaya başladı .
Önceki Makale Dedem TKP’nin genel sekreteri miydi?
Sonraki Makale Moskova’nın ateşkes şartları

Medya Günlüğü
bağımsız medya eleştiri ve fikir sitesi!

Medya Günlüğü, Türkiye'nin gündemini dakika dakika izleyen bir haber sitesinden çok medya eleştirisine ve fikir yazılarına öncelik veren bir sitedir.
Medya Günlüğü, bağımsızlığını göstermek amacıyla reklam almama kararını kuruluşundan bu yana ödünsüz uyguluyor.
FacebookBeğen
XTakip et
InstagramTakip et
BlueskyTakip et

Bunları da beğenebilirsiniz...

ManşetSerbest Kürsü

Teriniz kuruduğunda umudunuz bittiğinde…

Dr. Nil Gönce
26 Haziran 2025
ManşetSerbest Kürsü

Siyasette kirli işler, ilişkiler…

Gürsel Demirok
26 Haziran 2025
Serbest Kürsü

Türkiye’nin sürdürülebilir büyüme potansiyeli

Yıldırım Aktuğan
23 Haziran 2025
Serbest Kürsü

“Kirli işler” ve “kirli ilişkiler…”

Gürsel Demirok
23 Haziran 2025
Medya Günlüğü
Facebook X-twitter Instagram Cloud

Hakkımızda

Medya Günlüğü: Medya eleştirisine odaklanan, özel habere ve söyleşilere önem veren, medyanın ve gazetecilerin sorunlarını ve geleceğini tartışmak isteyenlere kapısı açık, kâr amacı taşımayan bir site.

Kategoriler
  • MG Özel
  • Günlük
  • Köşe Yazıları
  • Serbest Kürsü
  • Beyaz Önlük
Gerekli Linkler
  • İletişim
  • Hakkımızda
  • Telif Hakkı
  • Gizlilik Sözleşmesi

© 2025 Medya Günlüğü.
Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak

Welcome Back!

Sign in to your account

Username or Email Address
Password

Lost your password?