Pazartesi, 12 May 2025
  • My Feed
  • My Interests
  • My Saves
  • History
  • Blog
Subscribe
Medya Günlüğü
  • Ana Sayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • 🔥
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Font ResizerAa
Medya GünlüğüMedya Günlüğü
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Ara
  • Anasayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
Bizi takip edin
© 2025 Medya Günlüğü. Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak.
GünlükManşet

Gazetelerdeki köşe yazıları

Medya Günlüğü
Son güncelleme: 12 Mayıs 2025 06:40
Medya Günlüğü
Paylaş
Paylaş

Ali Babacan: 28 Şubat, 27 Nisan bizim için neyse 19 Mart da odur-Cansu Çamlıbel (T24)

“Yine kısa zamanda o kadar çok şey yaşadı ki Türkiye, soluklanıp “Biz aslında ne yaşadık?” diye düşünüp, derinlemesine sorgulama vaktidir şimdi en çok. Biliyorum kimsenin uzun izahata sabrı yok, bir serumla ayağa kalkmak istiyorsunuz. Ama bazı hastalıkların nekahet dönemi uzundur, tedavi için önce cesaretle kan tablosuna bakabilmek gerekir. Türkiye tam da böyle, kronik hastalığa tutulmuş bir hasta gibi… DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ın deyimiyle “Türkiye demokrasisi hasta ama ölmedi, nefes alıp veriyor, iyileştirmek için mücadeleye devam.”

Ali Babacan son dönemlerde çok aktif. Aslında partisini kurduğundan beri hep aktif ama aldığı net pozisyonlar son dönemde daha görünür hale geldi belki de. Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alındığı günden beri 18-19 Mart operasyonu için 28 Şubat ve 27 Nisan benzetmesi yapıyor… İçinden geldiği mahalleden gelecek tepkiye takılmadan. Muhtemeldir ki zaten amacı tam da bu; en can alıcı benzetmeyi yaparak muhafazakâr mahalleyi uyandırmak. Nitekim Adalet Kalkınma Partisi tabanının en az yarısının dahi “Bu kadar da olmaz” duygusunda olduğunu rakamlarla anlatıyor. Tam bir rakam, kitap, kural, prensip insanı zaten. İnsan onu dinlerken bu topraklarda siyaset iddiasında olmasına biraz da şaşırıyor belki. Sağdan sola, sekülerden İslamcıya ve milliyetçiye, siyasetin her renginde baskın olan genel davranış kalıplarına kafadan karşı çıkarak bu serüveni nerede tamamlayacağını merakla izleyeceğim.

Meslektaşlarım Ali Babacan ile uzun bir konuşma imkânı bulduklarında doğaldır ki en çok ekonomi konuşmayı tercih ediyor. Benimse merak ettiğim başka şeyler vardı. Adalet ve Kalkınma Partisi’nin kurucuları arasında yer alan Babacan, uzun süre Erdoğan’ın en güvendiği isimlerdendi. Uzun süre AKP kabinelerinin en genç ismi oldu. 2002 yılında ilk kez Ekonomi Bakanı olarak atandığında sadece 35 yaşındaydı. İçinden Başbakan Yardımcılığı, Dışişleri Bakanlığı ve AB baş müzakereciliği geçen bir kariyerden sonra veda etti AKP’ye. Ve bugün… eski partisi içinde kalanlardan tek bir kişiyle bile bir teması yok.”

Erdoğan terörü nasıl bitirdi?-Aydın Ünal (Yeni Şafak)

“Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu ülkeye ve millete hizmetleri saymakla bitmez; lakin, “en önemlisi nedir?” deseniz, Erdoğan, bu ülkeye ve bu millete o yıpranmış, o kırılmış, sinmiş, saklanmış özgüvenini yeniden kazandırdı.

Erdoğan için Türkiye tarihi 1923’te başlamıyordu. Erdoğan, bu milletin uzun, upuzun bir yolculuk yaptığının farkındaydı. O uzun ince yolda, büyük zaferler kadar büyük fetret dönemlerinin de olduğunu biliyor; milletin ruhuna işlemiş tarihi tecrübenin her engeli aşmaya kudretli olduğu hissiyle hareket ediyordu. Önüne konulan her bariyeri de işte o hissiyatla aştı Erdoğan. “Olmaz, imkansız, yapamayız” diyenlerle, karamsar, kötümserlerle değil, eziklerle, daha yola çıkarken kaybetmişlerle değil, inanmışlarla, adanmışlarla, kader-i İlahi’ye teslim olarak yol yürüdü Erdoğan.

Önce terörün millet üzerindeki moral bozucu etkisini kırdı. Şehit cenazelerinin istismarının önüne geçti, terörün siyasete müdahalesini engelledi. Büyük bir milletin küçük saldırılarla sarsılamayacağını gösterdi.”

Devletin telefonundan uyuşturucu sevkiyatını planladılar-İsmail Saymaz (halktv.com.tr)

“Türkiye’nin suç örgütleri ve baronlar için cennete dönüştüğüne örnek mi arıyorsunuz.

Comanchero örgütünün iddianamesine bakmanız yeter de artar. Avustralya’da adım atamaz hale geldiği için liderleri Türkiye’ye göçüyor. Kırmızı bültenle aranırken, eski bir polisin şirketi üzerinden vatandaşlık ‘satın’ alıyorlar. Oteller işletip şirketler kuruyorlar. FBI’nın takip ettiği kripto haberleşme programları üzerinden kıtalararası uyuşturucu sevk ediyorlar.

Comanchero’nun iki lideri, Kırklareli Göç İdaresi Geri Gönderme Merkezi’nin telefonundan, Güney Amerika’dan temin edecekleri uyuşturucuyu başka ülkelere taşımayı planlıyor.

Rezaletin bu kadarını ancak Güney Amerika’da görebilirsiniz!

İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 18’i tutuklu, 24’ü firari olmak üzere 66 kişi hakkında Comanchero üyeliği ve yöneticiliği ile kara para aklama ve uyuşturucudan dava açıldı.”

Müjde: Enflasyon düşecek!-İbrahim Kahveci (Karar)

“Kural çok basit: Risk artınca oran da artar.

Tefecide faiz neden yüksektir derseniz risk yüksektir de ondan.

Tefeciye düşmek bir bakıma batmış demektir.

Konuya girmeden önce bir bilgiyi yeniden tartışalım:

TÜİK enflasyonda gerçek verileri açıklıyor mu?

Madde 217/A diyor ki; “Sırf halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak saikiyle, ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yayan kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır.”

TÜSİAD Başkanı ve TÜSİAD YİK Başkanı sırf bu madde yüzünden yargılanıyorlar.

Bakalım TÜİK ve İTO fiyat verilerine.

Fiyatları dolar bazında alıyorum ki, en küçük farklar açıkça görülebilsin. Grafiği çok iyi inceleyin. Bazen TÜİK fiyat endeksi yüzde 1 civarında yukarıda oluyor bazen ITO fiyat endeksi. Genel hareket ise yüzde 1 civarı farklılıkla aynı yönde. Aylık farklılık yüzde 2-3’lere çıksa bile yıllık fark yüzde 1’leri aşmıyor. Ama bütün bunlar Nisan 2022’ye kadar sürüyor.”

Barıştan rahatsız olanlar-Mahmut Övür (Sabah)

“Başkan Erdoğan’ın, 1 Ekim’deki Meclis konuşmasında dile getirdiği iç cephe vurgusundan sonra MHP Lideri Devlet Bahçeli insani ama bir o kadar da şaşırtıcı bir hamle yaptı.
DEM Partililerle görüştü, el sıktı. Bu yeni dönemin ilk işaret fişeğiydi. Arkasından ne geleceği merakla beklendi. Tarihler 22 Ekim 2024’ü gösterdiğinde Bahçeli’nin ezber bozan, siyasette taşları yerinden oynatan o sesi duyuldu:

“Şayet teröristbaşının tecridi kaldırılırsa, gelsin DEM Parti grup toplantısında konuşsun, terörün bittiğini, örgütün lağvedildiğini ilan etsin.”

İkinci ezber bozan çıkışın adresi İmralı’ydı. PKK elebaşı Öcalan da herkesi şaşırttı:

“Devlet ve toplumla bütünleşme için kongrenizi toplayın ve karar alın; tüm gruplar silah bırakmalı ve PKK kendini feshetmelidir.”

Meclis’te atılan küçük bir adım, önceki gün terör örgütü PKK’nın kongresini toplayıp fesih kararı alacağını açıklamasıyla büyük bir adıma dönüştü ve yepyeni bir dönemin kapısını araladı.
Bu 50 yıllık kâbusun bitme ihtimaliydi ve toplumda büyük heyecan yarattı. Bugünlerde seçmenlerini “hırsızlık” iddiasıyla yargılanan İBB’nin tutuklu başkanı İmamoğlu için sokağa çağıran CHP Genel Başkanı Özgür Özel biraz da mecburen desteğini açıkladı:

“Bugünlerde beklenen terör örgütünün silah bıraktığı haberini sonuna kadar destekliyoruz.”

Hani Akşener, Erdoğan’ın yardımcısı olacaktı?-Faruk Bildirici (BirGün)

“Anımsar mısınız, İyi Parti’nin eski sözcüsü Kürşad Zorlu’nun AKP’ye katılmasının ardından “kulis” haberleri yine coşmuştu; AKP’ye katılacak onlarca milletvekilinden söz eden de vardı, partinin eski genel başkanı Meral Akşener ile türlü iddiaları dile getirenler de.

Sözcü TV Ana Haber Sunucusu Fatih Portakal da Akşener’in, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile anlaştığı ve yardımcısı olacağını ilan ediyordu:

“Akşener’in Cumhurbaşkanı Yardımcısı olması kesinleşti gibi. Biliyorsunuz AK Parti’nin büyük kongresi 23 Şubat’ta. Mart’ta, yeni kabinede Cumhurbaşkanı Yardımcısı olarak Meral Akşener de olacak. Onun ismini duyacağız.

Zaten önce çevresindeki adamları gönderdi. Önümüzdeki günlerde Ünal Karaman da geçecek. Net bir şekilde onu da sizlerle paylaşayım. Bu da işte duruşsuzluk başka bir şey değil. Yazık.

Cevdet Yılmaz devam edecek mi etmeyecek mi? İkinci bir Cumhurbaşkanı Yardımcısı olacak mı bilmiyorum? Ama Meral Akşener’in de Cumhurbaşkanı Yardımcısı olması kesinleşmiş. Eller sıkışılmış. Hayırlısı olsun diyelim.”

Fatih Portakal, Akşener ve Yılmaz hakkındaki atamalar kesinleşmiş gibi konuşuyor; olasılık bile bırakmıyordu aktarırken. Ama AKP kongresi geldi geçti ne bakanlar değişti ne de Cevdet Yılmaz yerinden oldu. Akşener de hâlâ Cumhurbaşkanı Yardımcısı olmadı.”

***

Medya Günlüğü sosyal medya hesapları:

X

Bluesky

Facebook

Instagram

EtiketlendiMedya
Bu yazıyı paylaşın
Facebook Email Bağlantıyı Kopyala Print
Önceki Makale Bugünkü birinci sayfalar
Sonraki Makale Tarihi “fesih” kararı

Medya Günlüğü
bağımsız medya eleştiri ve fikir sitesi!

Medya Günlüğü, Türkiye'nin gündemini dakika dakika izleyen bir haber sitesinden çok medya eleştirisine ve fikir yazılarına öncelik veren bir sitedir.
Medya Günlüğü, bağımsızlığını göstermek amacıyla reklam almama kararını kuruluşundan bu yana ödünsüz uyguluyor.
FacebookBeğen
XTakip et
InstagramTakip et
BlueskyTakip et

Bunları da beğenebilirsiniz...

GünlükManşet

Tarihi “fesih” kararı

Medya Günlüğü
12 Mayıs 2025
GünlükManşet

Bugünkü birinci sayfalar

Medya Günlüğü
12 Mayıs 2025
ManşetSerbest Kürsü

Geleceğin inşasında kalıcı adımlar

Yıldırım Aktuğan
12 Mayıs 2025
GünlükManşet

Avrupa güvenliği ve Türkiye

Medya Günlüğü
12 Mayıs 2025
Medya Günlüğü
Facebook X-twitter Instagram Cloud

Hakkımızda

Medya Günlüğü: Medya eleştirisine odaklanan, özel habere ve söyleşilere önem veren, medyanın ve gazetecilerin sorunlarını ve geleceğini tartışmak isteyenlere kapısı açık, kâr amacı taşımayan bir site.

Kategoriler
  • MG Özel
  • Günlük
  • Köşe Yazıları
  • Serbest Kürsü
  • Beyaz Önlük
Gerekli Linkler
  • İletişim
  • Hakkımızda
  • Telif Hakkı
  • Gizlilik Sözleşmesi

© 2025 Medya Günlüğü.
Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak

Welcome Back!

Sign in to your account

Username or Email Address
Password

Lost your password?