Pazar, 8 Haz 2025
  • My Feed
  • My Interests
  • My Saves
  • History
  • Blog
Subscribe
Medya Günlüğü
  • Ana Sayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • 🔥
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Font ResizerAa
Medya GünlüğüMedya Günlüğü
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Ara
  • Anasayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
Bizi takip edin
© 2025 Medya Günlüğü. Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak.
Serbest Kürsü

F-35 almak ne kadar akılcı?

Alper Eliçin
Son güncelleme: 27 Mart 2025 21:11
Alper Eliçin
Paylaş
Paylaş

Anadolu Ajansı’nın bildirdiğine göre, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan 25-26 Mart 2025 tarihlerinde ABD’li meslektaşı Marco Rubio ile görüşmek üzere Washington’da. (*)

Gündemde Türkiye’ye yönelik CAATSA yaptırımlarının kaldırılması da varmış. CAATSA, Amerika’nın Hasımlarıyla Yaptırımlar Yoluyla Mücadele Yasası’nın (Countering America’s Adversaries Through Sanctions Act) kısa adı. Bu yasa Trump’ın ilk döneminde Türkiye’ye karşı uygulanmaya konmuş ve ABD’nin NATO müttefiki Türkiye, ABD’nin yasalarla tanımlanmış düşmanı olmuştu. Yine bu kapsamda Türkiye, F-35 programındaki “ortak” statüsünden çıkarılmış, bu uçaklardan satın alması da engellenmişti. Kongre’den geçen bu yasayı Trump engellememeyi tercih etmişti. Yasanın gündeme gelmesinin ana nedeni, Türkiye’nin Rus yapımı S-400 hava savunma sistemlerinden iki bataryayı tedarik etmesiydi.

Şimdi ABD ile Türkiye arasında buzlar erimeye başladı. Trump Suriye’den Amerikan askerlerini çekmek istiyor. Ancak 30 bin civarında IŞİD militanı ve ailelerinin tutulduğuSuriye çöllerindeki bu kampların korunması PKK/YPG’ye verilmiş durumda ve Türkiye bu durumdan doğal olarak hiç memnun değil. Olası bir Türk müdahalesine karşı PKK/YPG’yi korumak için de 2000 civarında ABD askeri bu bölgede.

Şimdi yeni Trump yönetimi ve Ankara “al-ver” üzerine kurulu bir pazarlık içinde görülüyorlar. Milli Savunma Bakanı’nın yaptığı açıklamadan anladığımız kadarıyla, Türkiye Suriye’de IŞİD kamplarının kontrolünü üstlenmek üzere dört komando tugayını görevlendirecek, PKK/YPG/SDG bu işten el çekecek ve Suriye ordusuna entegre olacak. Buna karşılık, Trump da yetkisini kullanarak CAATSA yaptırımlarını kaldıracak. Bu sayede görünüşte “kazan-kazan” olan bir çözüm üretilmiş olacak.

Trump’ın bu konuda kazanımları oldukça belirgin. Suriye’den elini ayağını çekecek. Türkiye’ye F-35’ler satacak ve silah şirketleri para kazanacak. Türkiye’nin askeri teçhizat alımı konusunda, Eurofighter örneğinde olduğu gibi, ABD’den uzaklaşmasını engelleyecek.

Ancak, Türkiye’den iki beklentisi var. Birincisi S-400’leri teknik olarak kullanılmaz hale getirmemiz ya da İncirlik gibi bir yerde ABD-Türk ortak denetimine sokmamız. İkincisi ise, iç politikada çok pompalanan Hamas’a destek ve İsrail’e nefret retoriğinin sona erdirilmesi. Bu konularda Ankara’yı ikna edebilirse istediği sonucu şimdilik almış olacak.

Türkiye’nin kazancı ise daha belirsiz. Her şeyin başında S-400’ler olmayınca Türkiye’nin ya Patriot sistemleri edinmesi gerekecek ya da halen geliştirme aşamasında bulunan kendi yüksek irtifa hava savunma sistemlerinin seri üretime geçmesini bekleyecek. S-400’lere verilen 2.5 milyar dolar da çöpe gitmiş olacak.

Bir diğer konu F-35’lerle ilgili. Bir F-35A uçağının satın alma ve yaşam sürecince bakım maliyeti 300-400 milyon dolar civarında. Yani müthiş pahalı. Bir yandan kendi uçağımız Kaan’ı üretmeye, diğer yandan 40 adet F-16V  ve 40 adet Eurofighter Tranch III satın almaya çalışırken, bir de bu pahalı uçakları almaya kalkmak, altından kalkılır bir durum olmayacak. Donanmanın gereksinimlerini ve Altay tanklarını hiç hesaba katmıyorum bile.

Pahalılığın yanı sıra, F-35’lerle ilgili son aylarda tartışma konusu olan iki sorun daha var. Her ikisi de Ukrayna Savaşı nedeniyle gündeme geldi. Bu savaşta yoğun SİHA ve füze kullanımı, pahalı uçakları tartışmalı hale getirdi. Hatta Trump’ın görevi belirsiz, yarı ileri zeka yarı deli danışmanı Elon Musk F-35’lerin gereksiz pahalı ve pilot ölümlerine neden olacak makineler olduğunu iddia etti. Onun yerine SİHA’lar, elektronik savaş ve yapay zekâya yatırım yapılmasını önerdi. Zaten 6. Nesil olarak düşünülen uçaklar artık bir uçan komuta kontrol merkezi işlevini görecek şekilde tasarlanıyor . Bu sayede az sayıda uçakla pek çok SİHA komuta edilecek. Robot savaşları artık gerçek oluyor. Nitekim, Çin ve ABD bu uçakların test uçuşlarına başladı bile.

İkinci sorun ise daha da önemli. O da ABD’nin artık güvenilir bir müttefik olmaması. Ukrayna’yı arkasından hançerleyen ABD’ye, artık İsrail dışında kimse güven duymuyor. İleride Trump gitse bile, benzer birinin ABD’de başa geçme olasılığı müttefiklerini düşündürüyor. O nedenle, bugüne kadar F-35 almış olan pek çok ülke telaş içerisinde. Kanada aldığı ilk parti F-35’lerden sonra daha fazla alım yapmamaya karar verdi. Yerine İsveç’in Gripen-E’lerini veya Eurofighter’ları almayı değerlendiriyor. Aynı durum Portekiz için de geçerli. Almayı düşündüğü F-35’lerden vazgeçti. Birleşik Krallık da uçak gemileri için aldığı F-35B’lerden sonra Eurofighter almayı gündeme getirdi. Almanya da aynı endişelerle F-35 alımlarını yeniden değerlendiriyor.

F-35’lerin parça gereksinimi, bulut üzerinde yüklü bir lojistik yazılımı üzerinden sağlanıyor. Bu sistemin kontrolü de ABD’de. İstediği zaman parça desteğini kesebilir ve bu pahalı uçakları işlevsiz hale getirebilir. Bu büyük bir endişe kaynağı.

Tam emin olunamayan ikinci bir risk daha var. O da bu uçaklarda “kill-switch” olması. “Kill-switch”, uçakları uzaktan kilitleme özelliğine verilen isim. Yani teorik olarak Ankara Mürted’de konuşlu bir F-35, Washington’dan gelecek bir komutla kilitlenip uçamaz hale getirilebilecek. F-35’lerde böyle bir özellik olup olmadığı bilinmiyor ama bu uçakları satın alan ülkelerde artık bu endişe var. Zira ABD artık güvenilmez bir müttefik!

Şimdi, İsrail dışında tüm F-35 alıcılarında bu endişe varken, gidip F-35 pazarlığı yapmak ne kadar akılcı, değerlendirmesini sizlere bırakıyorum.

(*) Görüşme yapıldı.

Kaynaklar:

1. https://haber.aero/bir-gorus/bir-gorus-f-35in-askeri-boyutundaki-soru-isaretleri/

2. https://haber.aero/surmanset/stratejik-bir-firsat-penceresi-gripen-e/

3. https://www.aa.com.tr/tr/gundem/disisleri-bakani-fidan-abdyi-ziyaret-edecek/3518438

Not: Bu yazım ilk olarak noktakibris.com sitesinde yayınlanmıştır

Fotoğraf: R. Nial Bradshaw-ABD Hava Kuvvetleri

EtiketlendiDiplomasiJeopolitik
Bu yazıyı paylaşın
Facebook Email Bağlantıyı Kopyala Print
YazanAlper Eliçin
Takip et:
1974 yılında Alman Lisesi’nden mezun oldu. Öğrenimine Boğaziçi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü’nde devam etti. İngiltere’de Sussex Üniversitesi’nde Yöneylem Araştırması ve ABD’de Clemson Üniversitesi’nde İşletme alanlarında yüksek lisans yaptı Dünya Bankası'na değişik projelerde danışmanlık yaptı, Çukurova Metropolitan Bölgesi Kentsel Gelişim Projesi'nde ise proje direktör yardımcılığı görevini üstlendi. Gayrimenkul geliştirme projelerindeki deneyimini zaman içerisinde turizm yatırımlarına yönlendirmiştir. İş yaşamına 1990 yılından itibaren Pegasus Havayolları'nda kurucu ortak olarak devam etti, şirkette genel müdür yardımcısı ve yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. İstanbul Havayolları'nda genel müdür yardımcılığı, Kavrakoğlu Management Institute’da başkan yardımcılığı görevlerinde bulundu. Havayolu yönetimi, yeniden yapılandırılması, şirket birleştirme, ayırma ve satın almaları ve gayrimenkul yönetimi konuları uzmanlık alanlarından. Merkezi Paris'te olan Milletlerarası Ticaret Odası Havacılık Komitesi'nde uzun yıllar Türkiye'yi temsil etti, Türkiye Havacılık Vakfı Yönetim Kurulu Başkanlığı ve Türkiye Özel Sektör Havacılık İşletmeleri Derneği Başkan Yardımcılığı görevlerinde de bulundu. 2008 yılında BCD Eğitim ve Danışmanlık Ltd’nin kurucu ortağı oldu. Halen serbest danışman ve eğitmen olarak çalışmaktadır. Bugüne kadar Türkiye, KKTC, Rusya, Gürcistan, Azerbaycan, Romanya, Mısır, Belçika, İsviçre ve Avusturya’da eğitimler vermiş, danışmanlık yapmıştır. Ayrıca, Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde dijital yayın organlarında köşe yazarlığı yapmaktadır. Çok iyi düzeyde Almanca ve İngilizce biliyor. Dağ tırmanışları ve doğa yürüyüşlerine ilgi duyuyor, Ağrı ve Musa dağları tırmandığı dağlar arasındadır. Okumak ve seyahat etmekten büyük zevk alıyor.
Önceki Makale 7 gazeteci tutuklandı
Sonraki Makale Metin Göktepe Ödülleri’ni kazananlar

Medya Günlüğü
bağımsız medya eleştiri ve fikir sitesi!

Medya Günlüğü, Türkiye'nin gündemini dakika dakika izleyen bir haber sitesinden çok medya eleştirisine ve fikir yazılarına öncelik veren bir sitedir.
Medya Günlüğü, bağımsızlığını göstermek amacıyla reklam almama kararını kuruluşundan bu yana ödünsüz uyguluyor.
FacebookBeğen
XTakip et
InstagramTakip et
BlueskyTakip et

Bunları da beğenebilirsiniz...

ManşetSerbest Kürsü

Sadelikle direnen Başkan

Tijen Zeybek
8 Haziran 2025
ManşetSerbest Kürsü

Ömrümün 45. haziranı…

Medya Günlüğü
8 Haziran 2025
ManşetSerbest Kürsü

Mutlu, huzurlu, konforlu

Medya Günlüğü
8 Haziran 2025
EditörSerbest Kürsü

Hırsız kebabını duyanlar parmak kaldırsın

Adil Gürkan
7 Haziran 2025
Medya Günlüğü
Facebook X-twitter Instagram Cloud

Hakkımızda

Medya Günlüğü: Medya eleştirisine odaklanan, özel habere ve söyleşilere önem veren, medyanın ve gazetecilerin sorunlarını ve geleceğini tartışmak isteyenlere kapısı açık, kâr amacı taşımayan bir site.

Kategoriler
  • MG Özel
  • Günlük
  • Köşe Yazıları
  • Serbest Kürsü
  • Beyaz Önlük
Gerekli Linkler
  • İletişim
  • Hakkımızda
  • Telif Hakkı
  • Gizlilik Sözleşmesi

© 2025 Medya Günlüğü.
Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak

Welcome Back!

Sign in to your account

Username or Email Address
Password

Lost your password?