Cuma, 9 May 2025
  • My Feed
  • My Interests
  • My Saves
  • History
  • Blog
Subscribe
Medya Günlüğü
  • Ana Sayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • 🔥
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Font ResizerAa
Medya GünlüğüMedya Günlüğü
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Ara
  • Anasayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
Bizi takip edin
© 2025 Medya Günlüğü. Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak.
Köşe Yazıları

Türk dillerinin alfabe sorunu

Ömer Yalçınkaya
Son güncelleme: 14 Kasım 2024 20:02
Ömer Yalçınkaya
Paylaş
Paylaş

Türk dilinin günümüze gelen ilk yazılı belgeleri olan Orhon yazıtlarında runik Göktürk alfabesinin kullanıldığını biliyoruz.

Bu yazıtlar 8. yüzyılın başlarında yazılmışlardı. Tarihçiler ve dil bilimciler bu alfabeyi Türklerin ilk alfabesi olarak kabul ediyorlar.

En kadim yerleşik Türk halkı olan Uygurlar da 8. yüzyıldan itibaren Sogd ya da Soğut alfabesi temelinde bir alfabe kullanmaya başladılar. Sonradan bu alfabeyi Cengiz Han’ın emriyle Moğollar kendi dillerine uyarladılar ve bugün de Kiril ile birlikte kullandıkları hatta bir bakıma dönüş yaptıkları klasik Moğol yazısı ortaya çıktı.

10. yüzyılda Karahanlıların İslam dinini kabul etmeleriyle birlikte Türk dilinde Arap alfabesi kullanılmaya başlandı. 

Anadolu’ya yerleşen ilk Türklerden olan Karamanlılar ise Türk dilini Yunan alfabesi ile yazdılar. Yunan harflerini okuyabilenler için günümüze değin ulaşan bu yazıları okumak çok ilginç bir deneyimdir. 

Tarihteki başka ilginç deneyimler ise Ermeni Kıpçakçasının Ermeni alfabesi ile Musevi Karay Türklerinin bazı metinlerinin İbrani alfabesiyle yazılmış olmasıdır.

Bunların dışında kalan tüm Türk dilleri 1920’li yıllara kadar Arap harflerini kullanmayı sürdürdüler.

Latin alfabesini ilk kullanan Türkler ise Azerbaycanlılardır. 1924 yılında Türkiye’den önce Latin alfabesine geçtiler. Türkiye’de Latin alfabesine geçilmesi 1928 yılını buldu. 

1929 yılında Azerbaycan’ın kullanmaya başladığı Latin alfabesinde bazı değişiklikler yapılarak, Sovyetler Birliği’nde konuşulan diğer Türk dilleri de Latin alfabesine geçtiler. Azerbaycan’ın bu konuda diğer Türk halklarına önderlik ettiği söylenebilir. Bu değişikliğin önemi, Sovyet coğrafyasında konuşulan tüm Türk dillerinin aynı yazı sistemini kullanmaya başlamasıdır. Bunun tek istisnası Çuvaşçadır. Bu ortak alfabe Yañalif (Yeni Alfabe) olarak adlandırılır. 

Ancak 1939 yılında Stalin’in emriyle tüm Türk dilleri Kiril alfabelerine geçirildi. Stalin, Gürcüce ve Ermenicenin özgün alfabelerine dokunmamış fakat Türk dillerinin ve Tacikçenin Kiril alfabelerine geçmesini istemişti. Burada özellikle çoğul olarak alfabelerine ifadesini kullanıyorum. Çünkü her Türk dili farklı bir alfabe kullanmaya zorlandı!

Mantıksız bir zorlamayla Türk dillerinde ortak olan c, ç, ı, ö, ü gibi sesler için birbirlerinden farklı harfler uydurdular. Sovyetler Birliği’nde konuşulan Türk dillerinin toplam sayısının otuza yakın olduğu düşünülürse ortaya çok tutarsız ve anlamsız bir durumun çıktığı net olarak anlaşılabilir.

Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından ilk alfabe reformunu Azerbaycan yaptı ve kısa süre içinde neredeyse tüm alanlarda Latin alfabesine geçti. 

30 Ekim 1992 tarihinde ilk kez düzenlenen Türk Dili Konuşan Ülkeler Zirvesi’nde  dönemin cumhurbaşkanı Turgut Özal, “gelin siz Türk alfabesine geçin, yeni basım makinelerinizi size ben göndereyim” önerisinde bulundu. Ancak toplu olarak Türk alfabesine geçme önerisi kabul görmedi.

Ardından Türkmenistan Latin harflerini kendine uyarladı. Elbette Kiril’deki geleneğe uyarak Azerbaycan alfabesinden farklı bir alfabe benimsedi. I yerine y, y yerine ý kullandı.

Sonra Özbekistan kendine özgü bir Latin alfabesine geçti. A yerine o, ç yerine ch, ş yerine sh kullandı.

Son olarak da 2021 yılında Kazakistan yine farklılıkları olan bir Latin alfabesine geçme kararı aldı. Ancak bugün Kazakistan’da Latin alfabesinden çok Kiril alfabesi kullanılıyor. 2021 yılında basılan banknotlarda Latin alfabesi kullanıldığı hâlde 2023 yılında çıkarılan yeni emisyon banknotlar Kiril alfabesiyle basıldı. Madeni paralarda ise Latin harflerini görüyorsunuz. Yani Kazaklar ne yapacaklarına henüz tam olarak karar verebilmiş değiller.

Kırgızistan ise Kiril alfabesini her alanda kullanmayı sürdürüyor.

Stalin’in alfabeleri farklılaştırıp Türk dillerini birbirlerinden uzaklaştırma politikasını son otuz yılda Türk devletleri kendi istekleriyle uyguladılar.

Moldova’nın özerk bölgesinde yaşayan Gagauzlar ise Türk alfabesine çok yakın bir alfabe kullanıyorlar. Farklı olarak bizdeki ğ olmadığı gibi, uzun a sesi veren ä harfi ve Rumence sözcüklerde kullanılan ve ts sesini veren ţ harfleri bulunmakta.

Rusya Federasyonu’nda konuşulan Türk dilleri için ise durum bugün biraz daha farklı. 2017 yılında kabul edilen bir yasaya göre Rusya’da konuşulan tüm diller Kiril alfabesi kullanmak zorundalar. 

Eski Sovyetlerin dışında konuşulan Türk dilleri için durum nasıl?

Çin’de yaşayan Uygurlar Latin alfabesine geçmediler ve kendi dillerine uyarlanmış Arap alfabesini kullanmayı sürdürdüler. Bugün de hâlâ o alfabeyi kullanmaktalar. Sincan’da yaşayan Kazaklar ve Kırgızlar da Arap alfabesini kullanıyorlar. 

Ancak eski Sovyetler Birliği sınırları içinde yaşayan Uygurlar Kiril alfabesi kullanıyorlar. Türkiye ve diğer Batı ülkelerinde yaşayan Uygurlar ise Latin alfabesiyle Uygurcayı yazıyorlar. 

Irak ve Suriye’de yaşayan Türkmenler aslında Türkmence değil Türkçenin lehçelerini konuşuyorlar ve Türk alfabesini kullanıyorlar. 

Polonya, Litvanya, Kırım ve Ukrayna gibi ülkelerde çok küçük topluluklar hâlinde yaşayan Musevi Karay Türkleri, tarihî olarak İbrani alfabesini kullanmış olsalar da bugün ağırlıkla Latin alfabesini kullanıyorlar. 

Ortak Türk alfabesi ne kadar gerçekçi?

Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) üyelerinden oluşan bir komisyonun 2024 Eylül ayında Bakü’de yapılan toplantısında 34 harfli Ortak Türk Alfabesi üzerinde uzlaşı sağlandı. 

Bu alfabe, Türk alfabesine ek olarak Q, X, W, Ñ, Ä harflerini getiriyor.

Türkiye bu yeni alfabeyi uygular mı? 

Bugünkü alfabemizin bu sesleri karşılamadığı ve de facto (fiili) olarak q, x ve w harflerini kullanmakta olduğumuz ortada. Gırtlaksı ng sesi veren ñve açık æ sesi veren ä harfleri için bunu söylemek daha güç. Yine de çok kararlı bir tutum sergilenirse Türkiye’nin uzun erimde bu alfabeye geçebileceği düşünülebilir.

Ancak bu konuda bağımsız oldukları günden itibaren ortak bir tutum sergilemekten uzak olan ve kendi bildikleri yoldan giden Türk cumhuriyetlerinden iş uygulamaya gelince ortak bir davranış beklemek ne kadar gerçekçidir?

Aksini görmek elbette çok güzel olur ama geçmiş deneyimler çok gerçekçi olmayacağını gösteriyor.

İlgili yazılar:

Özbekçe ile aramızdaki sevimli farklar…
Rusçanın Türk dillerine etkisi…
Türk dilleri üzerine
Azerbaycan diliyle aramızdaki sevimli farklar
EtiketlendiTürkçe
Bu yazıyı paylaşın
Facebook Email Bağlantıyı Kopyala Print
YazanÖmer Yalçınkaya
Takip et:
ODTÜ Ekonomi Bölümü’nden 1985 yılında mezun oldu. IBM, DEİK, Siemens ve Koç Grubu’nda çalıştı. ABD, Polonya, Rusya, Özbekistan, Kazakistan, Ukrayna ve Çin’de toplam 18 yıl yaşadı. 80 ülkede bulunmuş bir dünya gezgini. Bir Türkçe sevdalısı. Türkçe ve Türk Dilleri üzerine 35 yıldır çalışmalar yapıyor. Dünya kağıt paraları uzmanı ve koleksiyoncusu. International Bank Note Society’nin (IBNS) Başkan Yardımcısı ve 10 yıldır Yönetim Kurulu Üyesi. Kazakistan’ın Banknotları üzerine İngilizce, Rusça ve Kazakça kitaplar yazdı. İngilizce, Rusça, Ukraynaca, Fransızca ve biraz da Çince dışında birçok Türk Dilini biliyor. İleri düzeyde hayvansever. Fotoğraf ve belgesel tutkunu. Fenerbahçeli. Hepsinden önemlisi bir Türkiye ve Atatürk aşığı.
Önceki Makale Leman’dan ‘Özlem Zengin’ kapağı
Sonraki Makale Bir kuyuya taş attım

Medya Günlüğü
bağımsız medya eleştiri ve fikir sitesi!

Medya Günlüğü, Türkiye'nin gündemini dakika dakika izleyen bir haber sitesinden çok medya eleştirisine ve fikir yazılarına öncelik veren bir sitedir.
Medya Günlüğü, bağımsızlığını göstermek amacıyla reklam almama kararını kuruluşundan bu yana ödünsüz uyguluyor.
FacebookBeğen
XTakip et
InstagramTakip et
BlueskyTakip et

Bunları da beğenebilirsiniz...

Köşe Yazıları

Hariciye geleneğimiz ve kurumsallaşma…

Hasan Sevilir Aşan
8 Mayıs 2025
EditörKöşe Yazıları

Delilik ve “toplu itlaf”

Emre Dilek
8 Mayıs 2025
Köşe Yazıları

Sahip olmanın kırılganlığı

Erdal Çolak
7 Mayıs 2025
Köşe Yazıları

Tabutun yanında savaştan bahsetmek

Okay Deprem
6 Mayıs 2025
Medya Günlüğü
Facebook X-twitter Instagram Cloud

Hakkımızda

Medya Günlüğü: Medya eleştirisine odaklanan, özel habere ve söyleşilere önem veren, medyanın ve gazetecilerin sorunlarını ve geleceğini tartışmak isteyenlere kapısı açık, kâr amacı taşımayan bir site.

Kategoriler
  • MG Özel
  • Günlük
  • Köşe Yazıları
  • Serbest Kürsü
  • Beyaz Önlük
Gerekli Linkler
  • İletişim
  • Hakkımızda
  • Telif Hakkı
  • Gizlilik Sözleşmesi

© 2025 Medya Günlüğü.
Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak

Welcome Back!

Sign in to your account

Username or Email Address
Password

Lost your password?