Asıl ismi “Mehmed Ziya” olan Ziya Gökalp, 23 Mart 1876 yılında memur bir ailenin oğlu olarak Diyarbakır’da dünyaya geldi. 25 Ekim 1924 yılında 48 yaşında İstanbul’da vefat etti.
Osmanlı son dönem aydınları içerisinde hakkında en fazla yazı yazılanlardan biri Ziya Gökalp’tir. Çünkü Ziya Gökalp, genç ömrüne çok şey sığdırmış müstesna bir kişiliktir. Edebiyattan sosyolojiye, estetikten eğitime kadar birçok düşünce alanında sözü olan bir düşünürdür. Aslen Diyarbakır’ın Çermik ilçesine bağlı Alyos köyüne mensup olan Ziya Gökalp İlköğrenimini Diyarbakır’da Mercimekörtmesi isimli bir okulda tamamladıktan sonra Askerî Rüştiyeyi ve Diyarbakır İdadisini bitirdi.
Yetişmesine aydın bir insan olan, Diyarbekir Salnamesi’nin hazırlayıcılarından, babası Tevfik Efendi önemli katkı sağladı. Babası, Batı tarzı eğitimi benimsemiş olmakla birlikte oğlunun Doğu kültürünü de tanımasını istedi. Bu nedenle Gökalp, Gazali, Farabî, İbn-i Rüşd gibi İslam düşünürlerinin eserlerini okudu ve etkilendi. Babası Tevfik Efendi, “Bence memleketimize en faideli âlimler, bizim için mustacilen bilinmesi lazım olan hakikatleri bilenlerdir. Bu hakikatlerse ne Avrupa ilimlerinde; ne de millî bilgilerimizde tam olarak mevcut değildir. Gençlerimiz, bir taraftan Fransızcayı diğer taraftan Arabî ve Farisîyi iyi öğrenmeli. Ondan sonra hem garp ilimlerine hem şark bilgilerine mükemmelen vâkıf olmalı! Sonra da, bunların mukayese ve telifiyle muhtaç olduğu büyük hakikatleri meydana çıkarmalıdır. İşte, eğer ömrüm vefa ederse, ben Ziya’yı bu surette yetiştirmeye çalışacağım.” demiştir.
Gökalp’ın babası oğlunun dindar biri olması ister. Gökalp, Diyarbakır’da yaşadığı yıllarda İstanbul’daki yayın hayatını da yakından takip eden Gökalp, taşrada bulunması çok zor olan kitapları, özellikle Namık Kemal ve Ahmet Midhat Efendi’nin eserlerini İstanbul’dan temin ederek okudu. Gökalp, Emile Durkheim, oryantalist Leon Cahon,Moiz Kohen, Ernest Renan ve F. Hegel gibi Batı düşüncesindeki isimlerden etkilenmiştir. Gökalp’ın toplum, kültür ve sosyoloji alanındaki fikirleri büyük ölçüde Durkheim’dan alıntıdır.
Gökalp’ın ortaya koyduğu kültür ve medeniyet düalizmi, milliyetçilik anlayışı ve geliştirdiği metoda ve senteze karşı eleştiriler getirilmiştir. Gökalp’ın milliyetçilik anlayışı, Batılı yoruma göre şekillenmiş, modern bir milliyetçiliktir. Henüz kırk sekiz yaşındayken hayata gözlerini yuman Ziya Gökalp, sadece sosyolojinin değil Türkiye’de tüm sosyal bilimlerin gelişimi açısından önemli bir figürdür. Yaşamı, ortaya koyduğu teoriler, Türk modernleşmesi olarak adlandırılan önemli bir tarihsel sürecin en kritik dönüm noktalarına denk gelmiş olmasından dolayı Gökalp’ın görüşleri Türk modernleşmesinin temsili olarak anılmıştır.
Batılılaşma, modernleşme ve toplumsal dönüşüm gibi bağlamlarda ortaya koyduğu eserler kültür gibi temelde antropolojinin çalışma nesnesi olarak değerlendirilen bir kavramın, sosyolojik bağlamda nasıl toplum, millet gibi kavramlara dönük okunabileceğinin ilk örneklerini ortaya koymuştur. Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemi içinde yetişmiş, kişiliği o tarihin bir parçası olarak şekillenmiş bir aydın olarak Ziya Gökalp’ın görüşleri, bugün Türk toplumunun küresel 21. yüzyıl şartlarındaki seyrinin belirlenmesi açısından da önem arz etmektedir.
(Süleyman Doğan, tdk.gov.tr)
Makalenin devamını okumak için tıklayın
Görsel: dinsosyolojisi.com.tr