Salı, 24 Haz 2025
  • My Feed
  • My Interests
  • My Saves
  • History
  • Blog
Subscribe
Medya Günlüğü
  • Ana Sayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • 🔥
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Font ResizerAa
Medya GünlüğüMedya Günlüğü
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Ara
  • Anasayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
Bizi takip edin
© 2025 Medya Günlüğü. Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak.
Köşe Yazıları

Mükemmel olma özgün ol

Erdal Çolak
Son güncelleme: 7 Ağustos 2024 01:00
Erdal Çolak
Paylaş
Paylaş

Bu dünyada yaşanan kaos ve düzensizliğin yanı sıra bir de sosyal medyanın etkisiyle insanlar belirsiz kimliklere bürünüyor, yaşadığı ülkeye ve doğaya yabancılaşıyor, simgesel konulara yoğunlaşıyor, özgünlüğünü kaybediyor.

Son zamanlarda şunu fark ettim, günümüzde kendin olmak para etmiyor. İnsanlar olduğunun dışında görünmek istiyor. Sosyal medyada, sokakta, eğlence yerinde, kafede farklı görünüp kendilerini farklı “pazarlama” çabasının içindeler. Neden özgün olup kalıpların dışına çıkarak, özgür fikirlere sahip olmaktan korkuyoruz? İnsan inandığı fikirleri eyleme dökmekten, ifade etmekten, dış dünyaya yansıtmaktan neden çekiniyor?

Neden gerçekten kendinizi göstermekten kaçınırız hiç düşündünüz mü? Sizce toplum tarafından kabul edilmeme korkusu mu? Beni reddetmesinler, dışlamasınlar ya da aman birileri üzülmesin diye taktığımız veya takmak zorunda olduğumuzu düşündüğümüz maskelerden bahsetmek istiyorum. Bu maskeler o kadar ağır ki kaldırınca o kadar hafifleyeceğiz ki farkında değilsiniz.

Çocukluktan itibaren bize verilen eğitim ve öğretilen bizi biz yapan her şey kendimize, dış dünyaya dair geliştirdiğimiz bir bakış açısı oluşturmuştur. Bütün fikirlere, değerlere, kendimizce bu pencereden bakarız. Bunu gözümüze başkaları tarafından takılan bir gözlük gibi düşünün. Biz o gözlükle her şeyi artık o pencereden, onların bakış açısından görmeye başlarız. Kendine, dünyaya başkalarının gözüyle baktığın sürece değerini hep başkalarına bağlarsın.

Kendi özgün bakış açımızla bakmaktan, toplumun çoğunluğu tarafından reddedilmekten korkarız. Çocukluğumuzda toplum tarafından kabul edilmeyeceğini düşündüğümüz yönlerimizi bastırırız. Ama bastırdığımız yönlerimizin bir ömür boyu bir gölge gibi bizi takip edeceğinden emin olabilirsiniz.

Kendi gerçek benliğinle yaşamak, maskeyi atıp kendin olabilmek özgün tarafını ifade etmektir. Eğer başkalarının ya da çoğunluğun toptan fikirlerin arkasına takılıp kendi iç sesini duymazlıktan gelirsen özgün tarafından uzaklaşmış olursun. Bireyin yaptığı en büyük hata bulunduğu çevreye, ortama uyum sağlamak için olduğundan farklı görünmek. Ne yazık ki  bu süreçte gerçek benliğimizi kaybederiz.

Çocukluktan itibaren sosyalleşme sürecinde yaşadığımız coğrafya, aldığımız eğitim, içinde bulunduğumuz toplum, var oluşumuzun temelinin atıldığı ailemiz, genetik mirasımız bizim özgün bir kişiliğe sahip olup olmamızda belirleyici rol oynar. Her devlet, her toplum, her din kendi bakış açısını insanın benliğine yerleştirir. Herkes bize neyin iyi, neyin kötü, neyin kabul edilebilir, neyin kabul edilemez olduğuna dair pek çok şey öğretir. Dikkat edilirse kişiye bu verilen  benlik evrensel doğrular değildir, sadece o ülkenin, devletin, dinin ve toplumun çıkarlarına yönelik doğrulardır. Böylece insan özgün ve harika olmaktan uzaklaşmış olur. Bu da demek oluyor ki kişi herhangi bir dine, tarikata mensupsa ya da siyasi, ideolojik bir görüşün adamıysa, kısacası belli bir gruba üyeyse hiçbir zaman özgün, olamaz. Duyguda özgün olsa bile asla düşüncede özgün değildir.

Zaten insan özgün, farklı orijinal olduğu için kimseye benzemediğinden, bir nevi şahsına münhasır, başkalarını taklit etmeden, kendine has özellikleri barındırarak dünyaya gelir. Ama işte bu özgünlüğünü koruyamadığından sıradanlaşıp yok olmaya başlar. Özgün ve harika olabilmenin en önemli kriteri başkalarına benzeme kaygısı taşımadan kendin olabilmektir. Kendi iç sesini dinlemek, hissettikleri ile yola çıkarak, düşünerek kendini anlamaktır. Aile, toplum ve eğitim kurumlarından bir şeyler öğreniyoruz. Bu öğrendiklerimize kendimiz bir şey katarsak, kendimize has bir şeyler yaparsak, ortaya yeni şeyler çıkarırsak özgün olabilme yolunda ilk adımı atmış oluruz.

Hayatta özgün biri olmak istiyorsak başkalarını dinlemeli, onların bakış açısını anlamaya çalışmalı asla kimsenin istediği gibi hareket etmemeliyiz. Her zaman doğruya giden birden fazla yol vardır. Kendine uygun olan, özgün olan yolu seçmelisin. İnsanlarla ilişkilerinde asla kendi ihtiyaçlarını ikinci plana atma önce kendine değer ver ki değer bulasın. Bu hayatın merkezinde sen varsın. Sen olduğun sürece herkes hayatında var. Sen olmadığında hiç kimsenin olmayacağını da bilmelisin. Her zaman herkesten önce sen gelmelisin; bu bir bencillik değil, bilakis kendi benliğini korumaktır. Böyle davrandığın zaman bilin ki özgün ve harika bir kişi olacaksınız…

İnsan özgün olabilmek için mantığı, amacı, öz saygıyı erdem, yönetici değer olarak kabul etmeli. Özgün olabilmek için içimizdeki gizli su kaynağını bulana dek kuyu açmaktır.

Yaşam kısa değil, sonsuzdur. Mükemmel olmayabilirsin ama özgün bir birey olabilirsin.

Bu yazıyı paylaşın
Facebook Email Bağlantıyı Kopyala Print
YazanErdal Çolak
Takip et:
Gazeteci-yazar-akade​misyen. Konya’nın Cihanbeyli ilçesine bağlı Kuşça kasabasında 1975’te doğdu. İlk ve ortaöğretimini Konya’da tamamladı, 1996 yılında başladığı Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi’ndeki üniversite, daha sonra Danimarka Kraliyet Okulu’nda (İVA) Copenhagen (The Royal School of Library and Information Science) Kütüphanecilik bölümünde tamamladı. Kütüphanenin Kültüre Etkisi ve Bilginin Bilimselliği üzerine doktora yaptı. Danimarka The Union Press Associat​ion IPC yönetim kurulu üyesi, uluslararası basın yayın kartı sahibi. Kişisel gelişim alanında eğitimler aldı. Psikoterapi Eğitimi sertifikası, Yaşam Koçluğu ve NLP (Zihinsel ve Dilsel Programlama) konusunda diploma sahibi. ”Sonsuzluk İle Hiçlik Arasındaki İnsan” adlı deneme kitabı Dancaya, ”Yalnızlık Aşktır; Yalnızlık, Yokluğun, Hiçliğin Şiirleri” kitabı”. ”Loneliness Is Love” adıyla İngilizceye çevrildi. ”Yüreğim Sensizliğim”, ”Yalnızlık Aşktır”, ”Ben Sana Değil Kendime Geç Kalmışım” adlarında şiir kitapları var. Danimarka’da yaşamaktadır.
Önceki Makale Yayında hakaret işinden etti
Sonraki Makale Rusya’dan Kuzey Suriye raporu

Medya Günlüğü
bağımsız medya eleştiri ve fikir sitesi!

Medya Günlüğü, Türkiye'nin gündemini dakika dakika izleyen bir haber sitesinden çok medya eleştirisine ve fikir yazılarına öncelik veren bir sitedir.
Medya Günlüğü, bağımsızlığını göstermek amacıyla reklam almama kararını kuruluşundan bu yana ödünsüz uyguluyor.
FacebookBeğen
XTakip et
InstagramTakip et
BlueskyTakip et

Bunları da beğenebilirsiniz...

Köşe YazılarıManşet

İran’da sol nasıl kaybetti?

Ulaş Başar Gezgin
24 Haziran 2025
EditörKöşe Yazıları

Sakız’daki gizemli Türk yatı

Cenk Başlamış
22 Haziran 2025
Köşe Yazıları

Libya’nın doğusundan sürpriz çıkış

Aydın Sezer
21 Haziran 2025
Köşe Yazıları

Mağaradan çıkışın bedeli

Erdal Çolak
18 Haziran 2025
Medya Günlüğü
Facebook X-twitter Instagram Cloud

Hakkımızda

Medya Günlüğü: Medya eleştirisine odaklanan, özel habere ve söyleşilere önem veren, medyanın ve gazetecilerin sorunlarını ve geleceğini tartışmak isteyenlere kapısı açık, kâr amacı taşımayan bir site.

Kategoriler
  • MG Özel
  • Günlük
  • Köşe Yazıları
  • Serbest Kürsü
  • Beyaz Önlük
Gerekli Linkler
  • İletişim
  • Hakkımızda
  • Telif Hakkı
  • Gizlilik Sözleşmesi

© 2025 Medya Günlüğü.
Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak

Welcome Back!

Sign in to your account

Username or Email Address
Password

Lost your password?