Eski modellerle ve söylemlerle 2020’lere kadar idare ettik.
Z kuşağına gelene kadar sorun yaşamadık. Ekonomide, siyasette, sosyal yaşamda, sahnede hep uysal, itaatkâr ve sadık kuşaklar vardı.
Şimdi işler değişti.
Bugüne kadarki kuşaklar, içinde bulundukları kabın şeklini aldılar. Ama Z kuşağı o kaba girmeyi de, o kabın şeklini almayı da reddediyor.
Onlar, yüzde olarak hızla çoğalıyor ve hem tüketici, hem de işgücü alanında temel aktörler olarak ağırlıklarını koyuyorlar. Z kuşağı artık toplunu dönüştüren dinamik bir güçtür.
Turizm başta olmak üzere, endüstriler, bu kuşağı teslim alabileceklerini, eski şablonlara uydurabileceklerini sanıyorlarsa, geçmiş olsun. Bu çok pahalı bir yanılgıdır.
Neler izler, nerelerde zaman harcar?
Konuyu, Z kuşağını etkileme, kazanma ve sadık bir müşteri ya da çalışana dönüştürme bağlamında açalım. Zira bu gençler pek kolay ikna olmuyorlar. Bu özellikten yola çıkarak onlara, asi, uyumsuz, sorunlu gibi yaftalar takarsanız, siz kaybedersiniz.
Z kuşağını etkilemek için ne yapmalı, sorusunun cevabını, onların iletişim ve izleme alışkanlıklarını anlayarak verebiliriz. Onlar, geleneksel izleme eğilimlerini alt üst ediyor ve bu alanda kuralları yeni baştan yazıyorlar.
Şu iki veriyi bir kenara not edin:
Türkiye Z kuşağının internete erişim oranı yüzde 97. Bu nedenle, onlar, Türkiye’nin bu zamanlara kadar en baskın eğlence ve izleme platformu olan televizyona uzaklar. Yüzde 75’i ise düzenli bir sosyal medya kullanıcısı.
Bu durumda, Z kuşağına yönelik reklam ve pazarlama çalışmaları için televizyona yatırım yapmak paraları sokağa saçmaktan öte bir anlam taşımaz. Boşa yatırım.
Gençler, televizyonlardaki içeriği yararlı ve eğlenceli bulmuyor. Eğlence ve yararlı içerik için en güçlü kaynak olarak interneti görüyorlar. Bu anlamda, onların eğlence alanı başlı başına internet ve onun içindeki farklı platformlar, denebilir.
Internet üzerinden yapılan yayınlar, sosyal medya ve hepsinden önemlisi Youtube, gençleri çeken en güçlü eğlence merkezleri.
Yapılan araştırmalara göre, Türkiye’deki Z kuşağının yüzde 60’ı Youtube izliyor. Bu veriden hareketle, Z kuşağına erişmenin en güçlü kanalı olarak Youtube kabul edilebilir.
Gençler, geleneksel tarz olan pasif izleyicilik yerine, öğrenmek, gelişmek ve onları heyecanlandıran konuları keşfetmek için dinamik izlemeyi tercih ediyor.
Nasıl satın alıyor, ne tüketiyor?
Şundan emin olabiliriz: Onlar asla ebeveynleri gibi harcamıyor. Z kuşağının satın alma ve tüketim alışkanlıkları endüstriler için çok farklı fırsatlar yaratıyor. Ama bu fırsatların yanı sıra, eskiye takılıp kalmayı tercih edenler için de büyük risklerin ortaya çıkıyor.
Bekar ve çocuksuz olmaları onlara sosyal yaşam ve ekonomik anlamda geniş bir bağımsızlık alanı sağlıyor. Bu rahatlık farklı tüketim alışkanlıkları oluşturuyor.
20-25 yaş arasındaki gençlerin online araştırma oranı yaklaşık olarak yüzde 90.
Bu kitlenin yüzde 70’i online alışveriş yapıyor.
Yüzde 65’i markalara kolay kolay teslim olmuyor. Bazı öncelikli markaları olsa bile, her zaman alternatif aramaya eğilimliler.
Bu bilgiye dikkat. Z kuşağının marka sadakatinin çok güçlü olmaması nedeniyle, onlarla farklı bir işbirliği düşünülmelidir.
Dahası var.
Bu iş birliğinin kurallarını da Z kuşağına bırakmak gerekir.
Bu iş birliğini sadece tüketim boyutunda algılamayın. Onlar, çalışmak için işletme ararken de çok seçici davranıyor. Bir yerde çalışırken bile hep alternatif arıyorlar.
Bu devrimi kabul edin
Eğitim kurumları, endüstriler, sanat, spor, siyaset, her yapı, Z kuşağının temel oyuncu olarak sahneye çıktığını, başrolün onlarda olduğunu kabul etse iyi olur.
Z kuşağı, iletişim, çalışma, tüketim alışkanlıkları ve eğlence anlayışları ile toplumu dönüştürmeye başladı. Bunun farkına varmamız iyi olur.
Bağımsızlıklarına olan tutkularını görmezden gelmeyin.
Özgün, saf, keyifli, heyecan verici olana duydukları merakı anlayın.
Çok farklı, çok ince bir mizah anlayışları var. Bu anlayışı garipsemek yerine, ilgi duymayı tercih edin. Onlar, hayatı her anına ve her alanına mizah katmayı seviyor. Bunu tuhaf karşılamak yerine, onlarla aynı safa geçmeyi bir düşünün.
Z kuşağına göndereceğiniz reklam ve pazarlama mesajlarına bolca mizah ekleyin.
Onların sürekli olarak değişen zevklerine ve ilgi alanlarına yetişmeye çalışın.
Z kuşağı ile birlikte çalışın, eğlenin, heyecanlanın.
Geleceği kazanın.
Adil Gürkan