Amatörler ve bazı Türk dili uzmanları tarafından zaman zaman “Türkçe yazıldığı gibi okunan bir dildir” önermesi dile getirilir.
Bazı Türk dili uzmanları da “Türkçe yazıldığı gibi okunan bir dil değildir.” biçiminde bir karşıt görüş bildirir. Bu görüşlerin temelinde, Batı dillerinin yazımında kullanılan Latin alfabesi temelli yazı sistemlerinde, harflerle sesler arasında çeşitli açılardan bire bir eş değerlik bulunmaması buna karşın Türkiye Türkçesinin yazımında kullanılan yazı sisteminde harflerle sesler arasında büyük ölçüde bire bir eş değerlik bulunması yatmaktadır.
Konunun ayrıntısına geçmeden önce “alfabe”, “imla” ve “yazı sistemi” gibi temel kavramların kısaca açıklanması yerinde olacaktır. Alfabe, bir dilin yazımında kullanılan harflerin toplamı; imla, alfabenin kullanımıyla ilgili kurallardır. Yazı sistemi ise, bir alfabenin belirli imla kuralları çerçevesinde kullanımıdır. Bir başka deyişle yazı sitemi, alfabe ve imlanın birleşmesiyle oluşur. Bu açıdan bakıldığında bir dil, alfabe ile değil yazı sistemi ile yazılır.
Dünyada kullanılan yazı sistemlerinde seslerle harfler arasındaki eş değerliklerde çeşitli durumlar vardır. Öncelikle Çin yazısı ve türevlerinde sesleri karşılayan harfler değil anlamları karşılayan ideogramlar bulunur. Dolayısıyla bu tarz yazı sistemlerinde ses ve harf arasında herhangi bir eş değerlikten söz etmek mümkün değildir.
Ses ve harf eş değerliği açısından Arap, Latin, Kiril, Grek gibi fonetik temelli alfabelere dayanan yazı sistemlerine bakılabilir. Latin temelli sistemlerinde ünsüzler yazıda mutlaka gösterilir fakat ünsüzlerin gösterimi açısından çok çeşitli durumlar söz konusudur. Aynı yazı sisteminde tek bir harf ile gösterilen ünsüzler olabileceği gibi birden fazla harfin yan yana gelmesiyle gösterilen ünsüzler de bulunabilir. Diğer taraftan aynı ünsüz bir kelimede farklı bir harfle, diğer kelimede farklı harfle gösterilebilir.
Ayrıca bir harf bir kelimede farklı bir ünsüzü, diğer kelimede farklı bir ünsüzü karşılayabilir. Bir başka deyişle hem harf>ses hem de ses>harf yönünde bire bir eş değerliğin olmadığı durumlar vardır. Kiril ve Grek temelli yazı sistemlerinde ise seslerle harfler arasındaki eş değerlik durumu Avrupa ve Amerika’da kullanılan Latin temelli yazı sistemlerine göre daha fazladır. Kiril ve Grek harfli yazı sistemleri, ses-harf eş değerliği açısından Latin harfli Türk yazı sistemine daha yakındır. Bazı yazı sistemlerinde ikiz ünsüzler yazıda gösterilmeyebilir. Mesela, Arapça için kullanılan Arap alfabesi temelli yazı sisteminde ikiz ünsüzler gösterilmez. Fakat Arap harfli Türk yazı sisteminde ikiz ünsüzler yazıda gösterilir. Bahsedilen yazı sistemlerinde ünlülerin gösterimi açısından çok kapsayıcı hükümler vermek zordur.
Bu yazının amacı, “Türkçe yazıldığı gibi okunan bir dildir/değildir.” önermelerinden hangisinin doğru olduğunu belirlemeye çalışmak veya her ikisinin de doğru tarafları olduğu biçiminde bir orta yol bulmak değildir. Çünkü temel kavramlar bağlamında bu iki önermenin ikisi de yanlıştır. Bu durumun temelinde bir bilgi yanlışı değil mantık hatası vardır. Çünkü bu önermelerde yazı sistemine ait olabilecek bir özelliğin dile aitmiş gibi yorumlanması söz konusudur.
(Ahmet Karadoğan, tdk.gov.tr)
Makalenin tamamını okumak için tıklayın