Gazeteci Hakan Aksay’ın T24’te yayınlanan “Ukrayna siyasi krize mi sürükleniyor?” başlıklı yazısı:
“Yaklaşık 21 aydır devam eden Rusya-Ukrayna Savaşı’nda çok uzun süredir taraflar birbirlerine karşı bariz bir üstünlük kuramıyor. Sonuçta bazen her birkaç metrelik ilerleme için iki ordudan da yüzlerce asker ölüyor.
Kiev uzun bir hazırlığın ardından haziran ayında başlattığı karşı taarruzda ciddi bir başarı kazanamadı. Beş aylık atak denemeleri sonrasında yeniden savunmaya döndü.
Ukrayna’nın önünde zor bir kış dönemi var. Yalnızca kötü hava şartları ve onun etkisini kat kat arttıracak olan Rusya saldırıları değil burada söz konusu olan (Rusya Silahlı Kuvvetleri geçen kış ülkenin enerji kaynaklarına yönelik yaklaşık bin füze fırlatmış, birçok kentte insanların soğukta mağdur olmasına yol açmıştı). Cephelerde neredeyse bir yıldır hissedilir bir değişiklik yaratılamaması sonucunda oluşan moralsizlik hâli de kışı iyice zorlaştıracak.
Üstelik bu ortamda Batı’da, Rusya’nın işgal ettiği toprakları geri alma çabasından vazgeçilerek barış masasına oturulması önerisi giderek daha sık dile getirilmeye başladı. Eski NATO Genel Sekreteri Rasmussen Kiev yönetimine “Siz o toprakları Ruslara bırakın, biz de sizi en kısa zamanda pakta üye yapalım” mesajını iletti.
Lider Zelenski’nin bu tür önerilere sert biçimde karşı çıktığını biliyoruz. Ama Ukraynalı siyasiler ve toplum acaba ne diyor? Bu konuda dışarıya yansıyan en önemli tepkilerden biri, Zelenski’nin eski danışmanı ve son aylarda neredeyse “muhalif başkan adayı” gibi davranmaya başlayan Arestoviç’ten geldi. Bu tür bir çözümün mümkün olduğunu ve terk edilen toprakların alınmasının sonraki aşamalara bırakılabileceğini söyleyen Arestoviç’in kısa süre önce ABD’ye giderek orada yaşamaya başladığı söylentileri çıktığını da ekleyeyim.
İlk fırsatta yeniden eski koltuğuna dönmek isteyen eski Başkan Poroşenko ve diğer önemli siyasilerin Rusya ile barış masasına oturulması yolunda fikir açıkladığını duymadım. Ama başka ve çok önemli bir haberin bir süredir iç ve dış siyasi gündemi epeyce sarstığını söyleyeyim:
Ukrayna Silahlı Kuvvetleri Başkomutanı Zalujni, İngiliz The Economist Dergisi’ne verdiği demeçte “savaşın çıkmaza girerek kilitlendiğini ve taarruzdan savunma stratejisine döndüklerini” dile getirdi. Ünlü komutanın sözlerinden, Ukrayna’nın görünür perspektifte Rusya’yı yenmesinin mümkün olmadığı açıkça ortaya çıkıyordu.
Başkan Zelenski bu yaklaşımı reddetti. Ancak Başkomutan’ı görevden alma gibi bir hamleye başvurmadı. Henüz. Zalujni hem Ukrayna’da hem de Batılı ülkelerde oldukça popüler ve saygın bir komutan.
Kimilerinin “ülkenin iki temel lideri (siyasi ve askerî yönetim) arasında ciddi çelişki” olarak önemsediği bu durum yakın gelecekte yeni gelişmelere yol açar mı, göreceğiz.
Tam da böyle bir ortamda Başkan Zelenski, 31 Mart 2024’te yapılması gereken Ukrayna devlet başkanlığı seçimlerinin düzenlenmesinin söz konusu olmadığını açıkladı. Oysa yakın zamanlara kadar Ukrayna liderinin seçimlerin yapılmasını desteklediği yolunda pek çok haber yaygınlaşmıştı. Ve Arestoviç ile Poroşenko dâhil muhtemelen çeşitli adaylar bu yarışa katılmaya hazırlanıyordu.”
Yazının devamını okumak için tıklayın