Deyim bilimine katkıda bulunmak amacıyla sözlüklere ya hiç girmemiş ya da çeşitlemesi girmiş veya anlamı eksik, hatalı verilmiş deyimler üzerindeki değerlendirmelerimizi sürdürüyoruz. Bu yazımızda yazılı ve daha çok sözlü kaynaklardan derlenmiş deyimleri kullanılış bağlamlarıyla birlikte dil bilimci, sözlük bilimci ve deyim bilimcilerin dikkatine sunuyoruz…
Kahveyi sele vermek
Deyimi, şu iki anlamıyla birlikte sözlüklere almak gerektiğine inanıyoruz: “1. Türk kahvesinin üzerine su içip tadını yok etmek; 2. Yolunda giden yararlı bir işi, hizmeti, basit bir hata sonucu berbat etmek, başarısızlığa mahkûm etmek.”
Harman yeri dişlemek / Epeyi harman yeri dişlemek
İki anlamıyla birlikte sözlüklere almakta yarar görüyoruz: “1. Görmüş, geçirmiş, tecrübeli, uyanık; 2. İki veya daha çok kişinin bir araya gelip birikmiş konuları, sorunları görüşüp sohbet etmesi.”
Tivriz dilencisi gibi giyinmek
Deyimi; “1. İklime ve yapılan işe uygun giyinmemek; 2. Gelişigüzel, kirli, yırtık, parçaları birbiriyle uyumsuz kıyafetler giymek.” anlamlarıyla sözlüklere almak mümkündür.
Dil ağız eylemek
Deyimi, “kusurların, hataların affı için ısrar etmek, yalvarmak” anlamıyla deyim sözlüklerine almakta yarar görüyoruz.
Ayakkabısını / pabucunu / çarığını / yemenisini düzeltmek
Deyimi, şu anlamlarıyla sözlüklere almak gerektiğine inanıyoruz: “1. Misafirliğe gelenlerin ayakkabılarını kapı önünde geliş ve gidiş yönlerine göre eşleştirip sıralamak; 2. Hoşlanılmayan bir kişinin ayakkabılarını burunları sokağa bakacak şekilde kapı önüne koymak, dolaylı olarak evden gitmesini istemek.”
Duyduğunu duymaz, gördüğünü görmez olmak
Deyimi, “insanlarla iyi geçinmek, huzur içinde yaşamak amacıyla benimsenen kusurları, hataları görmemek ve işitmemek tutumu, davranışı” anlamıyla sözlüklere almakta yarar görülmektedir.
İnceleme: Nail Tan
İncelemenin tamamını okumak için: https://tdk.gov.tr/wp-content/uploads/2019/05/Nail-Tan-_-SEK%C4%B0Z-DEY%C4%B0M-%C3%9CZER%C4%B0NE-_10.pdf