Cuma, 27 Haz 2025
  • My Feed
  • My Interests
  • My Saves
  • History
  • Blog
Subscribe
Medya Günlüğü
  • Ana Sayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • 🔥
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Font ResizerAa
Medya GünlüğüMedya Günlüğü
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Ara
  • Anasayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
Bizi takip edin
© 2025 Medya Günlüğü. Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak.
Serbest Kürsü

8 Mart ve Cumhuriyet kadınları

Gürsel Demirok
Son güncelleme: 8 Mart 2024 00:15
Gürsel Demirok
Paylaş
Paylaş

8 Mart Dünya Kadınlar Günü olarak kutlanır. Gün kadının insan hakları temeline dayanır. Siyasi ve sosyal bilinci gelişen kadınların,  ekonomik, siyasi ve sosyal başarılarının kutlanması hedeflenir..

8 Mart’ın tarihi geçen yüzyıllara uzanır. 8 Mart 1857’de New York’ta 40 bin kadın dokuma işçisi “eşit işe eşit ücret”, çalışma saatlerinde azalma ve doğum izni talepleriyle grev başlatmıştı. Bu grev esnasında çıkan yangında fabrikaya kilitlenen 129 kadın işçi yaşamını yitirmişti. 8 Mart 1908’de de New York’ta 15 bin işçi kadının daha kısa mesai süreleri, daha yüksek maaş ve seçme hakkı talep etmesinin ardından, Amerika Sosyalist Partisi 1909’da 8 Mart’ı Ulusal Kadınlar Günü ilan etti. 1910’da ise Uluslararası Kadın Konferansı, her yıl bir “Kadınlar Günü” düzenlenmesini önerdi. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu da, 1977’de 8 Mart’ı “Dünya Kadınlar Günü” olarak anılmasını kabul etti.

BM’nin 8 Mart’ı Dünya Kadınlar Günü ilan ettiği tarihlerde, Türkiye’nin BM Daimi Temsilciliğinde görevli idim. O yıllarda, kadın hakları BM’nin üzerinde önemli durduğu konular arasındaydı.1980’de imzaya açılan, Türkiye’nin 1985’te onayladığı BM Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi’nin hazırlık çalışmaları bu tarihlere rastlar. Türkiye’nin aktif olarak katıldığı bu çalışmalar sırasında delegasyonumuzca yapılan konuşmalarda, Türkiye Cumhuriyeti’nin kadın konusuna ilişkin olarak özgün bir tarihsel deneyim yaşadığı, Cumhuriyetin ilk 10 yılında Atatürk’ün önderliğinde gerçekleştirilen reformların bir yandan kadının yurttaşlık hakları kazanmasını, diğer yandan toplumun yeniden yapılanmasını sağladığı, böylece büyük bir toplumsal değişim yaşandığı vurgulanırdı.

Cumhuriyet kadınları 100 yıl içinde büyük başarılara imza attılar. Kadınların toplum içindeki konumunun güçlendirilmesi, Atatürk tarafından gerçekleştirilen en önemli reformlarından biridir. Bu reformlarla Türk kadınlarının toplumdaki yeri tümden ve kökten bir değişikliğe uğramış oldu. Atatürk, Türklerin kadın ve erkekleri yaşamda aynı hak ve sorumluluklara sahip iki cins olarak kabul etmelerini istemekteydi. Cumhuriyetimizin kurucusunun bu istekleri doğrultusunda, Cumhuriyet kadınlarının konumu ülkemizde giderek güçlenmekte. Anayasada kadınlarla erkekler arasında hiçbir ayrım yapılmamakta. Kadınlar ve erkekler aynı hak ve özgürlüklere sahip. Yasalarda kadınların konumunu güçlendirici düzenlemeler yapılmakta.Kadınlarımız toplumun eşit bireyleri olarak her alanda görevler üstlenmekte.

Cumhuriyet kadınlarının durumu, toplum içindeki rolü artık Batılı toplumlardaki kadınlardan farklı değil. Eğitime, çağdaşlaşmaya, bilime, teknolojiye büyük önem atfeden kadınlarımız, her meslek dalında başarılara imza atmakta. Bugün hemen hemen her meslek dalı kadınlara açıktır. Kadın parlamenterlerin, diplomatların, yargıçların, öğretim üyelerinin, doktorların, öğretmenlerin, mühendislerin, mimarların ve üst düzey yöneticilerin sayısı oldukça yüksektir. Kadınların, opera, bale, tiyatro, edebiyat,resim ve heykeltıraşlık gibi güzel sanatların değişik dallarındaki katkısı giderek artmakta. Özel sektörde genç kadın girişimciler, medya mensupları göz doldurmakta. Sporun çeşitli dallarında başarıları, geçen yıl olduğu gibi, göğsümüzü kabartmakta, yüzümüzü güldürmekte.

Öte yandan, kadınların çözüm bekleyen sorunları mevcut. Türkiye’nin kadınlarla ilgili mevzuatını güçlendirmesine rağmen kadının statüsü ile ilgili pek çok sorun önemini korumakta. Bu durum yasalar kadar kafaların da değişmesinin ne denli önemli olduğunu göstermekte. Bu da zaman alacak bir süreç. Kadına karşı şiddet hâlâ ciddi bir sorun olarak ülke gündeminde yer almakta. Gün geçmiyor ki basında aile içi şiddeti veya töre kurbanlarını, namus cinayetlerini konu alan ve yürekleri dağlayan bir haber okumayalım.

Kadınlara yönelik toplumsal ve kültürel baskı, eğitim ve öğretim olanaklarından yeterince yararlanamama, çocuk yaşta evlenmeye zorlanma, çalışma hakkından yararlanamama, işyerinde ayrımcılık yapılması ve gelirde adaletsizlik sıklıkla dile getirilen sorunlar arasında. Bütün bu alanlarda gelişmelerin kaydedilmesi için kadının insan hakları mücadelesinin ısrarla sürdürülmesi gerekiyor. Kadın sivil toplum kuruluşları bu amaçla mücadelelerini sürdürüyorlar. Bu  sorunları gündemde tutmak amacıyla yoğun çaba gösteriyorlar.

Keza günümüzde kadının siyasete katılımı hâlâ erkeklerle eşit düzeyde değil. Bu durum da ülkemizdeki kadın hareketinin önemli mücadele alanlarından biri. Bu konuda toplumumuzun duyarlılığı  giderek artmakta. Seçilme hakkından yararlanma ve siyasal karar mekanizmalarında yer alma konusunda cinsler arası eşitsizlik çok belirgin biçimde varlığını sürdürmekte ve kadınlar erkeklerin çok gerisinde kalmakta. Nitekim 31 Mart yerel seçimlerine doğru ilerlerken, parti yönetimlerinin aday tercihleri, kadınların yerelde düşük oranda temsil edildiğini ortaya koyuyor. Parlamento seçimlerinde %20’lere kadar ulaşan kadın temsil oranı yerel siyasette %5’lerde.

Bunun nedenleri araştırılmaya değer. 31 Mart’ın ardından bu konunun da gündeme getirilmesi bekleniyor. Kadın sivil toplum kuruluşlarının İstanbul Sözleşmesi’ne tekrar taraf olunması konusunda ısrarla sürdürdükleri mücadelelerini, siyasette de daha yüksek oranda kadınların temsil edilmesi konusunda da sürdürecekleri anlaşılıyor.

8 Mart’ın anlamı, bir yandan kadınların her alanda kaydettikleri başarılı kutlarken, diğer yanda kadının insan hakları alandaki mücadele kararlılığını tekrarlamak olmalı. Tıpkı geçen yüzyılın başlarında emekçi kadınların yaptıkları gibi.

Kadınların kazanımlarını ve başarılarını içtenlikle kutlar, haklı mücadelelerinin kararlılıkla devam etmesini dilerim.

Kadınların insan hakları mücadelesi zaman alacak bir süreç. Mücadele etmekten çekinmemek gerek. Yılmamak gerek. Mücadele edilerek elde edilen kazanımların değeri başkadır. 8 Mart Emekçi Kadınlar Günü kutlu olsun, mücadeleniz başarılı olsun.

Bu yazıyı paylaşın
Facebook Email Bağlantıyı Kopyala Print
YazanGürsel Demirok
Takip et:
Emekli diplomat. 1945 yılında doğdu. Darüşşafaka Lisesi'ni 1964 yılında bitirdi. 1968 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü'nden mezun oldu. 1969'da Dışişleri Bakanlığı'na girdi. Türkiye Daimi Temsilciliğinde görevli olduğu yıllarda (1974-1977) BM Genel Kurulu 4, Komite (Decolonisation Committee) Raportörlüğüne seçildi. Kuveyt”in, Irak tarafından işgal edildiği tarihlerde, Kuveyt Büyükelçiliğimiz Müsteşarı idi. 1993-1997 yılları arasında Mainz Başkonsolosu olarak görev yaptı. Bu görevde iken girişimlerde bulunarak Mustafa Kemal Atatürk’ün 1917’de Veliaht Vahdettin ile birlikte Almanya’ya yaptığı ziyaret anısına Türk heyetinin kaldığı görev bölgesindeki Bad Kreuznach Park Hotel‘de 23 Nisan 1997 de Atatürk Salonu açılmasını ve ziyaret anısına otelin girişine bir yazıt konulmasını sağladı. Açılış görkemli bir törenle gerçekleştirildi. Otel bugün Türklerin etkinlikler düzenledikleri bir mekâna dönüştü. 1997 yılında Dışişleri Bakanlığı müşaviri olarak atandı. Bakanlık müşaviri iken, Başbakanlık İnsan Hakları Koordinatör Üst Kurulu Sekreterya Başkanı oldu. 57. Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti döneminde hazırladığı ilerici insan hakları raporu AB Kopenhag Kriterlerinin karşılanmasına yönelik çalışmalarda referans belgesi olarak kullanıldı ve “Demirok Raporu “olarak anıldı. 2000-2004 yılları arasında Zürih Başkonsolosu olarak görev yaptı. Zürih Başkonsolosluğu binasında Park Hotel’deki Atatürk Salonuna benzer bir Atatürk Salonu açtı. Salonda Kurtuluş savaşı ve Cumhuriyetin kuruluş yıllarına ilişkin belge ve fotoğraflar yer almakta. Bu salonda da Türkleri buluşturan etkinlikler düzenlenmekte. Mainz ve Zürih‘te Başkonsolos iken vatandaşlarımızla birlikte olmaya, derneklerinin düzenledikleri etkinliklere katılmaya, çocuklarımızı okullarında ziyaret etmeğe, gençlerin sportif müsabakalarına katılmaya büyük önem verdi. 2004 yılında Millî Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri Yiğit Alpogan'ın başdanışmanı oldu, 2005 yılında MGK Araştırma ve Değerlendirme Dairesi Başkanı olarak atandı ve bu görevindeyken 2010 yılında yaş haddinden emekliye ayrıldı. MGK Araştırma ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı'na atanmış ilk sivil görevlidir. Atatürk’ün Almanya gezisi ve Avrupa’daki Türkler üzerine kitapları var. Emekli olduktan sonra medyada köşe yazıları kaleme almaya başladı .
Önceki Makale Meşrutiyet Türkiye’sinde bir kadın sorunu
Sonraki Makale Bir Rus kadınının gözünden 8 Mart

Medya Günlüğü
bağımsız medya eleştiri ve fikir sitesi!

Medya Günlüğü, Türkiye'nin gündemini dakika dakika izleyen bir haber sitesinden çok medya eleştirisine ve fikir yazılarına öncelik veren bir sitedir.
Medya Günlüğü, bağımsızlığını göstermek amacıyla reklam almama kararını kuruluşundan bu yana ödünsüz uyguluyor.
FacebookBeğen
XTakip et
InstagramTakip et
BlueskyTakip et

Bunları da beğenebilirsiniz...

ManşetSerbest Kürsü

Teriniz kuruduğunda umudunuz bittiğinde…

Dr. Nil Gönce
27 Haziran 2025
ManşetSerbest Kürsü

Siyasette kirli işler, ilişkiler…

Gürsel Demirok
26 Haziran 2025
Serbest Kürsü

Türkiye’nin sürdürülebilir büyüme potansiyeli

Yıldırım Aktuğan
23 Haziran 2025
Serbest Kürsü

“Kirli işler” ve “kirli ilişkiler…”

Gürsel Demirok
23 Haziran 2025
Medya Günlüğü
Facebook X-twitter Instagram Cloud

Hakkımızda

Medya Günlüğü: Medya eleştirisine odaklanan, özel habere ve söyleşilere önem veren, medyanın ve gazetecilerin sorunlarını ve geleceğini tartışmak isteyenlere kapısı açık, kâr amacı taşımayan bir site.

Kategoriler
  • MG Özel
  • Günlük
  • Köşe Yazıları
  • Serbest Kürsü
  • Beyaz Önlük
Gerekli Linkler
  • İletişim
  • Hakkımızda
  • Telif Hakkı
  • Gizlilik Sözleşmesi

© 2025 Medya Günlüğü.
Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak

Welcome Back!

Sign in to your account

Username or Email Address
Password

Lost your password?