Pazartesi, 12 May 2025
  • My Feed
  • My Interests
  • My Saves
  • History
  • Blog
Subscribe
Medya Günlüğü
  • Ana Sayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • 🔥
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Font ResizerAa
Medya GünlüğüMedya Günlüğü
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Ara
  • Anasayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
Bizi takip edin
© 2025 Medya Günlüğü. Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak.
Köşe Yazıları

18 yıl önce 18 yıl sonra

Cenk Başlamış
Son güncelleme: 27 Eylül 2024 20:02
Cenk Başlamış
Paylaş
Paylaş

Ülkeler arasında çeşitli diplomatik temaslar vardır, kimi zaman devlet başkanları, başbakanlar, dışişleri bakanları, kimi zaman da değişik kurumların temsilcileri karşılıklı ziyaretler yapar.

Örneğin, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş başkanlığındaki bir Türk heyeti hafta başından bu yana Moskova’da temaslarda bulunuyor. Kurtulmuş, ziyaretinin sonunda Devlet Başkanı Vladimir Putin tarafından kabul edildi, öncesinde Federasyon Konseyi (Senato) Başkanı Valentina Matviyenko ile görüştü, senatörlere hitaben bir konuşma yaptı, Diplomasi Akademisi’ni ziyaret etti ve Moskova’daki Türk diasporasının temsilcileriyle bir araya geldi.

Aslında rutin bir ziyaret sayılabilir; yani büyük sonuçlar beklenmese de iki ülke parlamentoları ve devlet temsilcileri arasındaki kurumsal ve kişisel ilişkilerin gelişmesine katkıda bulunacak bir ziyaret. Protokol açısından zorunlu değildi ama Putin’in Kurtulmuş’la görüşmesi de elbette önemli.

Kurtulmuş ziyaretleri çerçevesinde TBMM heyetiyle Kremlin’in önündeki Meçhul Asker Anıtı’na çelenk de bıraktı.

Bu konuyla ilgili haberleri okurken, TBMM Başkanı Bülent Arınç’ın 2006 yılındaki Moskova ziyaretini hatırladım ister istemez. O dönemde Milliyet’in Moskova muhabiri olarak ben de ziyareti takip ediyordum.

Aslında o da rutin bir ziyaretti ama söylediği bir söz ziyaretin önüne geçti. Bülent Bey Kızıl Meydan’ı gezerken belki şaka amaçlı, belki kastını aşan, belki de dil sürçmesi sonucu bir cümle kurdu.

Daha fazla lafı uzatmadan o konuyla ilgili 11 Temmuz 2006 tarihinde Milliyet’e geçtiğim haberi aktarayım:

“Resmi ziyaret için önceki gün Moskova’ya gelen TBMM Başkanı Bülent Arınç, dün sabah önce Duma Başkanı Boris Grızlov’la görüştü, ardından Kremlin önündeki Meçhul Asker anıtına “TBMM Başkanı” yazılı bir çelenk bıraktı.

20. yüzyıla damgasını vuran Sovyet Devrimi’nin lideri Vladimir Lenin’in mozolesini görmek için uzun bir kuyruk oluşturanların ilgiyle izledikleri Arınç ve beraberindeki heyet daha sonra bir elçilik görevlisinin rehberliğinde Kızıl Meydan’ı gezmeye başladı.’Büyük gösterilerin yapıldığı o ünlü yer burası mı?’ diye soran Arınç yanındakilere, ‘İşte arkadaşlar, Kızıl Meydan’dayız’ dedi.

Arınç meydandaki Lenin Mozolesi önüne gelindiğinde gazetecilerin fotoğrafını çekme isteğini, ‘İçeri girmedikten sonra bir anlamı yok’ diyerek geri çevirdi ve Türk heyetine eşlik eden Rus görevliye mozoleyi ziyaret edip edemeyeceğini sordu.

Programda olmadığı için bu istek karşısında tereddüt geçiren yetkili, mozolenin güvenliğinden sorumlu Federal Güvenlik Servisi (FSB) ajanlarıyla konuşarak Türk heyetinin ricasını iletti. Bu sırada bir Türk muhabir-kameraman ‘Lenin’i mi görmek istiyorsunuz?’ diye sorunca, Arınç tebessüm ederek ‘Lenin’i ölü olarak görmek çok güzel’ dedi.

Arınç hemen ardından aynı gazetecinin yanına giderek, ‘Umuyorum siz Türkiye’deki gazeteciler gibi değilsinizdir, bir şeyi alıp büyütmezsiniz’ dedi ve Lenin’le ilgili sözlerinin yayımlanmamasını istedi.

Rus yetkililer, cep telefonları ve fotoğraf makinelerinin sokulmaması koşuluyla Türk heyetinin Lenin Mozolesi’ni ziyaret etmesine izin verdi. Arınç ve beraberindeki heyet mozolenin ardından Sovyet liderlerinin Kremlin duvarları önündeki mezarlarını ziyaret etti, ünlü St. Vasili Kilisesi önünde hatıra fotoğrafı çektirdi.”

Haber yapılmasına kızdı

Peki, bu haber Milliyet’te yayınlanınca ne oldu?

Kızıl Meydan’daki sözleriyle ilgili haber gazetenin iç sayfalarında küçük kullanılsaydı belki Bülent Bey fazla önemsemezdi ama Milliyet manşet yapınca, diğer gazeteler de ondan alıntılayarak kullanınca rahatsız oldu.

Ertesi sabah ziyaretin sonunda Türk gazeteciler için sohbet toplantısı düzenleyen Arınç, sanıyorum soru gelmeden o konuyu kendi açtı ve biraz da sinirli şekilde şunları söyledi:

“… O sırada bir arkadaşımız şaka yollu soru sordu, ben de esprili bir cevap verdim. Arkadaşıma bunun bir espri olduğunu söyledim ve yayımlanmamasını rica ettim. Buna rağmen bunun bir gazetemizin neredeyse birinci sayfasının tamamını dolduracak bir haber haline dönüştürülmesini yadırgadım. Bu vesileyle Türkiye’de az sayıda da olsa Lenin hayranı bazı arkadaşlarımızın bulunduğunu görme imkânımız oldu. Türkiye’de büyük bir değişim ve kendini sorgulama yaşanıyor. Basınımız da, ‘Haber nedir, nasıl olmalıdır? Haber kişilik haklarına saygılı olmak zorunda mıdır? Haberin objektif oluşu hangi ölçütlerle sağlanmalıdır’ konularında kendini sorgulamalı.”

Bülent Bey belli ki sinirlenmişti ama mesela orada adımı vererek ya da beni karşısına alıp bir şeyler söylemeye kalkışacak kadar polemiği uzatmadı.

Diğer yandan, Lenin’le ilgili sözlerinin yayınlanmamasını istediği gazeteci ben değildim ama ben olsaydım bile yazmak zorundaydım. Sıradan bir insan değildi, üst düzey konumu nedeniyle söylediklerinin haber değeri vardı.

Anlıyorum, Bülent Bey o konunun haberleştirilmesinden rahatsız olmuştu ama ben de görevimi yapmıştım.

Umuyorum, 18 yıl sonra o da artık bu anıyı benim gibi tebessümle hatırlıyordur.

Büyük fotoğraf: Numan Kurtulmuş X hesabı

Küçük fotoğraf: Milliyet arşiv.

EtiketlendiRusya
Bu yazıyı paylaşın
Facebook Email Bağlantıyı Kopyala Print
YazanCenk Başlamış
Takip et:
41 yıllık meslek yaşamının 21 yılını Milliyet gazetesi, CNN Türk ve 32. Gün'ün muhabiri olarak Moskova'da geçirmiş bir gazeteciden medya eleştirileri ve Rusya ağırlıklı dış politika, kimi zaman da gezi ve amatör müzik yazıları. "Sovyetleri Yıkan Darbe: Kuğu Gölü Operasyonu", "Rusya'da Bir Çılgın: Son Çar Jirinovski" ve "Gorbaçov'dan Putin'e...Rusya'nın Sırları" ve "Vladimir Vladimiroviç Putin: Rusya'yı Ayağa Kaldıran Lider" (Okay Deprem'le) kitaplarının yazarı. Sürekli basın kartı sahibi, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti üyesi. https://www.instagram.com/djenkbaslamis/
Önceki Makale Putin’den ‘nükleer’ alarm
Sonraki Makale Yeni teknolojiler savaşı

Medya Günlüğü
bağımsız medya eleştiri ve fikir sitesi!

Medya Günlüğü, Türkiye'nin gündemini dakika dakika izleyen bir haber sitesinden çok medya eleştirisine ve fikir yazılarına öncelik veren bir sitedir.
Medya Günlüğü, bağımsızlığını göstermek amacıyla reklam almama kararını kuruluşundan bu yana ödünsüz uyguluyor.
FacebookBeğen
XTakip et
InstagramTakip et
BlueskyTakip et

Bunları da beğenebilirsiniz...

EditörKöşe Yazıları

Paşinyan’a muhalefet artıyor

Okay Deprem
12 Mayıs 2025
EditörKöşe Yazıları

Anneliğe selam olsun…

Ulaş Başar Gezgin
11 Mayıs 2025
EditörKöşe Yazıları

Başöğretmen gibi olmak

Dr. Nevin Sütlaş
11 Mayıs 2025
Köşe Yazıları

Hariciye geleneğimiz ve kurumsallaşma…

Hasan Sevilir Aşan
8 Mayıs 2025
Medya Günlüğü
Facebook X-twitter Instagram Cloud

Hakkımızda

Medya Günlüğü: Medya eleştirisine odaklanan, özel habere ve söyleşilere önem veren, medyanın ve gazetecilerin sorunlarını ve geleceğini tartışmak isteyenlere kapısı açık, kâr amacı taşımayan bir site.

Kategoriler
  • MG Özel
  • Günlük
  • Köşe Yazıları
  • Serbest Kürsü
  • Beyaz Önlük
Gerekli Linkler
  • İletişim
  • Hakkımızda
  • Telif Hakkı
  • Gizlilik Sözleşmesi

© 2025 Medya Günlüğü.
Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak

Welcome Back!

Sign in to your account

Username or Email Address
Password

Lost your password?