Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Yönetim Kurulu, Hrant Dink’in ölüm yıl dönümüyle ilgili açıklama yaptı. 16 yıldır adalet beklenen Hrant Dink cinayetini azmettirenlerin artık bulunması gerektiğine dikkat çekilen açıklama şöyle:
“Agos gazetesinin kurucularından gazeteci-yazar Hrant Dink’i hain bir saldırı sonucu öldürülmesinin 16. yılında özlemle, sevgi ve saygıyla anıyoruz. 19 Ocak 2007’de Agos Gazetesi önünde silahlı bir saldırı sonucu hayatını kaybeden Hrant Dink’i demokrasiye, insan haklarına olan inancı ve sevgisiyle hatırlıyoruz. Gazetecilerin siyasetçiler tarafından düzenli olarak hedef gösterildiği, sözlü ve fiziksel saldırıya uğradığı bir ülkede gazetecilik yapmaya devam ediyoruz. Gazeteciler, yazdıkları haberler nedeniyle gözaltına alınıyor ve tutuklanıyor. TGC Basın Müzesi’nde içinde Hrant Dink’in de yer aldığı öldürülmüş 67 gazetecinin resmi ve fotoğrafı bulunuyor. Basın ve düşünceyi ifade özgürlüğünün, halkın haber alma ve gerçekleri öğrenme hakkı için bir teminat olduğunun hiç unutulmaması gerekiyor. Ama ne yazık ki, Hrant Dink cinayetinden sorumlu olanlara açılan davalar günümüzde de hala sürüyor. Türkiye’de öldürülmüş 63. gazeteci olan Hrant Dink’in cinayetiyle ilgili 16 yıldır süren davaların sonuçlandırılmasını, gerçek azmettiricilerin ortaya çıkarılmasını istiyoruz. Ailesi, dostları, meslektaşları ve demokrasinin yeşereceği bir gelecek için adaletin yerini bulmasını beklemeye devam ediyoruz.”
Anma töreni
Sözcü gazetesinin haberine göre, Sebat Apartmanı’nın önünde düzenlenen anmaya katılan binlerce yurttaş tarafından sık sık “Biz bitti demeden bu dava bitmez”, “Hrant için, adalet için”, “Hepimiz Hrant’ız, hepimiz Ermeni’yiz”, “Yaşasın halkların kardeşliği” sloganları atıldı.
Anmada her yıl olduğu gibi Dink’in fotoğrafının yer aldığı pankartta “İnadın, umudun, cesaretin bizimle. Seninleyiz ahparig. Buradayız 16 yıldır” yazıldı.
Hrant’ın arkadaşları adına konuşma yapan Bülent Aydın, “Önceden bilinen cinayet neden engellenmedi? İkinci davayı da kılıfına uydurup dosyayı kapatmak istiyorlar. Ama Adalet henüz yerini bulmadı” dedi.
Anmada Gezi davasında tutuklu bulunanlar da anılırken tutuklu Çiğdem Mater’in şu mesajı okundu:
“Orada olan sizler lütfen yanı başınıza orada olmak isteyip olamayan bizleri, hapistekileri, sürgündekileri, on binleri ekleyin. Sebat Apartmanı önünde sadece Hrant Dink’i anmıyoruz. Memleketin yüz küsür yıllık sessizliğine ses veriyoruz.
Sessizliğin suça ortak olduğunu fark etmiş olanlar olarak buradayız. Bizi acılarda akraba edenlere inat buradayız, bir aradayız. Sevgili Rakel Dink’in tarihi tespitiyle: Bizi acılarda akraba edenlere inat buradayız, bir aradayız.
Son iki yıldır sizlerler beraber olamadım ama biliyorum ben ve benim gibi o meydanda olamayan tüm arkadaşların sesi o meydanda yankılandı.
Özgürlükleri elinden alınan Hrant’ın tüm arkadaşlarıyla Selahattin, Osman, Gültan, Sebahat ile o meydanda olacağız, ‘Buradayız ahparig’ diyeceğiz.”
Kimdir?
1954 yılında Malatya’da doğdu. İÜ. Fen Fakültesi’nde zooloji, ardından da felsefe eğitimi aldı. Mesleğe 1990’lı yıllarda Ermenice yayınlanan günlük Marmara Gazetesi’nde “Çutak” rumuzuyla, kitaplara yönelik eleştiri yazıları yazarak başladı. Haftalık Türkçe ve Ermenice yayın yapan Agos Gazetesi’ni kurdu ve Genel Yayın Yönetmeni olarak görev yaptı. Yeni Yüzyıl ve Birgün gazetelerinde yazdı. Türk ve yabancı basında dile getirdiği görüşleriyle dikkat çekti. Almanya, Hollanda ve Norveç’te düşünce özgürlüğü alanında önemli üç ödülün sahibi oldu. Yazıları nedeniyle çok sık gözaltına alındı. Hakkında birbiri peşi sıra çok sayıda dava açıldı. Kurucusu olduğu Agos Gazetesi önünde, 2007’de uğradığı silahlı saldırı sonucu öldürüldü. Hrant Dink’in Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Basın Müzesi’nin ana galerisinde yağlı boya bir resmi ve Öldürülen Gazeteciler Galerisi’nde ise bir fotoğrafı yer alıyor.
(TGC)