Fuad Safarov, Moskova
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Suriye Özel Temsilcisi Aleksandr Lavrentyev, terör örgütü YPG’nin Türk birliklerine saldırılar düzenlediği ve Türk askerlerini öldürdüğü gerçeğini kabul ettiklerini söyledi.
Rusya’nın saygın gazetelerinden Kommersant’a kapsamlı açıklamalarda bulunan Lavrentyev, Kazakistan’ın başkenti Nursultan’da düzenlenen Suriye konulu Astana toplantısını değerlendirdi. Muhabir Marianna Belenkaya’nın, “Astana görüşmesi sonuçlarına göre, Türkiye’yi Suriye’nin kuzeyinde askeri operasyon yapmaması konusunda henüz ikna edemediğinizi ve bu konudaki müzakerelerin devam ettiğini söylediniz. Moskova, askeri operasyonları önlemek için hangi seçenekleri kullanıyor ve hangi tarafa ne öneriyor” sorusuna Lavrentyev şu yanıtı verdi:
“Rusya, Şam’ın imkanlarını kullanmak, Kürtler ile Şam arasındaki müzakere sürecini artırmak, Kürtleri Türk birliklerine yönelik saldırıları durdurmaya ikna etmek-ki ne yazık ki bu bir gerçek- de dahil olmak üzere barışçıl bir çözüm bulma seçeneğini öneriyor. Bu yılın başından bu yana, 20’den fazla Türk askeri öldürüldü ve çok fazla asker de yaralandı. Bu saldırılar genellikle sinsi bir şekilde düzenleniyor. Saldırılar, Türk kontrol noktalarını arkadan vurmak, Türk birliklerinin hareket halindeki araçlarına ateş açmak şeklinde yapılıyor.”
Lavrentyev, Türkiye’nin bölgede askeri operasyon yapmasını önlemek için Arap dünyasının da dayanışma sağlayarak Türkiye’ye çağrıda bulunmasının istedi.
Muhabirin, “Rusya, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın askeri operasyon başlatacağı Tel Rıfat ve Münbiç bölgelerinde askeri varlığını sürdürüyor mu” sorusunu Lavrentyev, “Rus ordusunun bu yerleşimlerde askeri karakolları var, ancak çoğunlukla Suriye askeri personeli orada bulunuyor” diye yanıtladı.
Kommersant muhabiri Belenkaya’nın, “Türk basını, Rusların askeri harekatın başlamasının kaçınılmazlığı olarak gördüğü Tel Rıfat’tan ayrıldığını yazdı” hatırlatması üzerine Rus yetkili şunları söyledi:
“Rus askerlerinin hayatını Ankara’nın askeri harekâtına bağımlı kılamayız. Ancak henüz Rus kontrol noktalarının geri çekildiğine dair hiçbir bilgim yok. Suriyeliler orada bulunuyor. Suriye hükümet heyetiyle yaptığımız görüşmelere bakılırsa çok kararlılar. Suriye topraklarının her karışını koruyacaklarını söylüyorlar. Fakat, uzun yıllardır savaşan Suriye ordusunun potansiyeli Türk ordusuyla kıyasla çok tükendi. Olayların silahlı bir çatışmaya dönüşmemesini arzu ediyoruz.”
Muhabirin, “Türk medyasında Rusya’nın Suriye’de Türk askeri operasyonuna yeşil ışık yakmaya hazır olduğuna dair iddialar var. Yani Tel Rıfat ve Münbiç gibi stratejik olarak önemli olan bölgelerde değil, Amerikan kuvvetlerinin bulunduğu yerlerde yapılması ile ilgili…” demesi üzerine Kremlin yetkilisi, “Hayır, bu doğru değil. Burada bir pazarlık söz konusu değil. Erdoğan’ın bugün belirlediği alan, uzun süredir Türk yönetiminin planlarında yer alıyor: Rıfat, Münbiç, Kobani, 30 kilometrelik bir tampon bölge oluşturulması ve aslında Suriye’nin kuzeyindeki önceki operasyonlar sırasında aldıkları iki yerleşim bölgesinin bağlantısı” dedi.
Türkiye’nin Avrupa’nın en büyük ikinci ordusu olduğunu, tecrübeli ve iyi teçhizatına sahip bulunduğunu belirten Kremlin yetkilisi, askeri operasyonun Türkiye’nin ulusal güvenliğine yönelik tehdidi ortadan kaldırmayı amaçlayan ana hedefi çözemeyeceğini savunarak şunları söyledi:
“Sınırı 30 kilometre öteye taşımak mümkün, 40 kilometre de mümkün fakat bu durumda hem Türk topraklarında hem de oluşturulan tampon bölgede konuşlanmış Türk birliklerine yönelik bombalı saldırılar devam edecek ve kayıplara maruz kalacaklar. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, kararlılığını ve somut sonuçlar elde etme kabiliyetini göstermek için iç siyasi fırsatçı düşüncelere dayalı bir askeri operasyon başlatma kararı aldığı yolunda iddialar da var. Tabii ki bir tampon bölge kurabilirsiniz ama bunun sonucu ne olur? Kürtlerin çıldıracağını tahmin etmek hiç zor değil. Türkiye de dahil olmak üzere terör faaliyetleri artabilir. Zaten Türkleri bu konuda uyarıyoruz. Peki o zaman Türk halkı ne diyecek?”
Muhabirin, “Suriye Demokratik Güçleri (SDG) tarafından temsil edilen Kürtler, eylemlerini Şam ile koordine etmeye hazır olduklarını söyledi. Ancak Suriye hükümet güçlerinin Türkiye sınırına ve Türk kuvvetleriyle temas halinde olan bölgelere konuşlandırılmasını kabul ediyorlar mı” sorusuna Lavrentyev, “Asıl mesele de bu. Kürtler güçlerini iç bölgelere, örneğin Rakka bölgesine ya da başka bir yere çekselerdi, şu anda bulundukları arazileri Suriye hükümet güçlerinin kontrolüne verselerdi, Türkiye’nin harekatı engellenebilirdi. Bildiğim kadarıyla görüşmelerle ilgili henüz bir sonuç alınamadı” yanıtını verdi.
Türkiye’nin İdlib’deki yükümlülüklerini yerine getirmediğini savunan Kremlin yetkilisi, “Türkler kuzeydeki bölgeyle ilgili anlaşmaları yerine getirmediğimiz için bize sitem ediyor. Onlara Türk sınır karakollarının ve silahlı muhalefetin M4 otoyolunun ötesinde İdlib’den çekileceği Mart 2020 anlaşmalarını gösteriyoruz. Ama ne yazık ki gerçek ortada: İdlib’de hala çok sayıda terör örgütü var. Türk ortaklarımızdan İdlib’de her şeyin sakin olduğunu, fiiliyatta sadece ılımlıların kaldığını, istikrar süreçlerinin devam ettiğini, hayatın iyiye gittiğini duyduk. Ancak bunun tamamen doğru olmadığını biliyoruz” dedi.
Lavrentyev, 18 bin militanın yaklaşık 11 bin 500’ünü ılımlı olarak gördüklerini, kalan 6,5 bin militanın radikal olduğuna dikkat çekerek, “Bunlardan yaklaşık 1.5-2 bini de bizim için çok büyük bir tehdit oluşturmaya devam eden eski Sovyetler Birliği coğrafyasından gelenler de dahil olmak üzere inatçı cihatçılar” diye konuştu.
Özbek, Tacik, Çeçen ve Uygur kökenli cihatçıların sadece Rusya için değil, aynı zamanda Çin ve birçok Orta Asya cumhuriyeti için tehdit oluşturduğunu vurgulayan Lavrentyev, “İdlib sorununu bir şekilde çözmemiz gerekiyor. Biz de bu doğrultuda Türklerle çalışmaya devam edeceğiz” dedi.
İsrail’in Suriye’ye yönelik saldırılarına da değinen Lavrentyev, “Bunların kabul edilemez olduğuna ve bu kısır uygulamanın durdurulması gerektiğine inanıyoruz. İsraillilerle olan temaslarımızda da bunu vurguluyoruz” diye konuştu.
Muhabirin, “Orta Doğu medyasında, Ukrayna’da askeri operasyonun başlamasının ardından Suriye’deki Rus birliklerinin sayısının azaldığı ve bunların yerini İran yanlısı güçlerin aldığına dair yaygın bir görüş söz konusu. Suriye’deki Rus kuvvetlerinin azaltıldığını doğrulayabilir misiniz” diye sorması üzerine sorusuna Lavrentyev, “Hayır. Bu, büyük olasılıkla, bizim İranlılarla ve Şam’la aramızı bozmak için ortaya atılan bir yalan haber” yanıtını verdi.
Suriye yönetimi ile doğrudan çok yakın temas halinde olduklarını vurgulayan Kremlin’in Suriye Özel Temsilcisi, “Evet, birliklerimizin yeniden konuşlandırılması bakımından rotasyonda belirli bir durumlar var, özellikle bugün ordumuz Türk hava sahasının kapatılması nedeniyle bazı lojistik zorluklar yaşıyor. Şimdi tüm bunlar Irak topraklarında ve deniz yoluyla gerçekleştiriliyor” dedi.