Cenk Başlamış
Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesinin farklı gerekçeleri arasında dikkat çekenlerden biri de ülkenin “Nazilerden arındırılması” talebi.
Savaşın başlamasından bu yana gerek Rus medyasında gerekse sosyal medyada bu konuda görüntülerle desteklenen pek çok haber ve yorum çıkıyor.
İşin Ukrayna cephesini bu konuyu iyi bilenlere bırakarak biz Rusya cephesine bakmaya çalışalım.
Bir süre önce Twitter’da Sovyet döneminden kalma çok ilginç bir fotoğraf paylaşıldı.
Ruslardan başlayarak Azerilerden Yahudilere, Özbeklerden Estonyalılara ve Ermenilere kadar 18 değişik etnik grubu temsil eden robot resimler vardı fotoğrafta. Üstündeki başlığa bakılırsa bunlar Sovyet milisinin (polis) değişik etnik grupları teşhis etmesi için hazırlanmıştı.
Sovyetler Birliği döneminde resmi propaganda tarafından pompalanan “halkların dostluğu” sloganı çok popülerdi ve toplumdaki ırkçı görüşler ister istemez bastırılıyordu.
Sovyet zamanı değişik etnik grupların robot resimlerinin hazırlanmasının nedeni neydi acaba?
Irkçılıktan çok büyük olasılıkla güvenlik nedeniyle hazırlanmış olabilir.
Tabii bir de, vatandaşların ülke içinde hareketi kısıtlayan “iç pasaport yasası”nı uygulamak için.
Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra, 1990’larda ve özellikle Rus-Çeçen savaşı yıllarında güvenlik kuvvetleri dış görünümünden Rus olmadığı anlaşılanlara karşı açıkça ırkçılık yapmaya başladı.
Örneğin başkent Moskova’da Rus olmayanlar metroda, otobüs duraklarında ve yollarda sık sık durdurularak sistemli şekilde taciz edildi. Oturma izni bulunup bulunmadığı gerekçesiyle yapılan kontroller güvenlik kuvvetleri için kısa sürede ek bir “gelir kapısı”na dönüştü. Oturma ya da çalışma izni bulunmayan ama cebinde parası olanlar bu kontrollerden çoğunlukla kurtulmayı başardı.
Tabii, “Rus olmayanlar” ifadesini açmak gerekiyor: Kastedilen esas olarak Rusların küçümseyerek baktığı Kafkasyalılar ve Orta Asyalılar.
Ama özellikle Çeçenler şansızdı çünkü savaş yıllarında onlara yönelik baskının emri yukarılardan gelmişti ve Moskova’da yaşayanların hayatını cehenneme çevirmeye yönelikti.
Toplumun bu ırkçı yaklaşımı onaylaması güvenlik kuvvetlerinin işini kolaylaştırdı.
2000’lerden itibaren ise, özellikle Moskova ve St. Petersburg gibi büyük kentlerde, çoğu değil dış dünyaya, Rus kamuoyuna bile yansıtılmayan ırkçı cinayetler serisi başladı. İnsan hakları örgütlerinin belirlemesine göre, “Rus Dazlaklar” tarafından işlenen cinayetler 2007 yılında toplam 716 kurban aldı. O dönemde cinayetleri işleyen grupların ardında Rus gizli servisinin bulunduğu yolunda iddialar yayıldı.
Gerçekten öyle mi bilinmez ama toplumun önemli bir kesiminin azınlıklara yönelik baskı, taciz, dışlama ve hatta cinayetleri için için onayladığını söylemek yanlış bir tespit sayılmaz.
Peki, 2022 yılında Rusya’da ırkçılık var mı?
Bir gün yolunuz Moskova’ya düşerse, metroda, yollarda, havaalanlarında, garlarda, kafelerde güvenlik kuvvetlerinin ve halkın, dış görünümünden Rus olmadığı anlaşılanlara davranışını gözlemleyerek bu sorunun yanıtını kendiniz bulabilirsiniz…