Cumhur Deliceırmak, Girne
Beyni ile doğar her insan.
Ve beyin akıl demek değildir, fikir demek hiç değildir.
Binlerce, on binlerce, milyonlarca yıl süren bir serüven sonunda akledebilmeyi başarmıştır insan ve akletmek insanlaşmaya başlamanın ilk büyük adımlarından biridir.
Binlerce yılın birikimi ile akıllı olmayı başarabilmiştir insan ve elbette insanlık.
Beri yandan da binlerce yılda oluşan akıl kavramının sadece şu son yirmi yılda nereye devrildiği de ibret vericidir.
Adımı bildiğim gibi biliyorum ki bir insana, işçiye, doktora, kadına, vekile yumruk atan canlı, attığı yumruktan bir saniye önce “akıllı ol” demiştir ve yumruk atanla aynı görüşte olanlar olaydan sadece bir dakika sonra hep beraber “ya akıllı olacaklar ya da akıllı olmayanlar sonucuna katlanacaklar”’ diyerek birbirlerini tebrik etmişlerdir.
Akıllı olmak nasıl ve neden böyle bir kavram haline gelmiş, getirilmiştir?
Yıllar önce Cevat Fehmi Başkut’un bir tiyatro metni olarak yazdığı ve daha sonra sinemaya da uyarlanan Buzlar Çözülmeden isimli eseri aklın ve akılsızlığın ve dahi delilik diye nitelendirilenlerin nasıl bir evrim ya da devrilme sürecine girmek üzere olduğunu anlatıyor, sezdirmeye çalışıyor ve “aman dikkat” diyordu.
Ama Başkut’un “aman dikkat” uyarısını dikkate almadığımız için akıllı olmak aslında barındırması gereken bütün güzel ve iyi, doğru hasletlerinden zamanla, hem de çok kısa zamanda koparılarak haydutluğun, gaddarlığın, acımasızlığın elifbası haline düşürülmüş ve günümüzde de mafyoz bir ağızla bir tehdit unsuru haline sürüklenmiştir.
Bir erdem sayılan, öyle de olan akıllı olmanın bu hale gelmesi şüphesizdir ki emeksiz kazancın prim toplamasından, moda deyimle trend olmasından kaynaklanıyor.
Usta çırak ilişkisi ve daha sonraları, şimdilerde okulla azar azar biriktirilen akıl ile öğrenme, yapma, başarma, akıl ile başarma düsturu, bir çömlekçi ustasından ya da cerrahtan çok daha fazla para kazanan haydutluğun, kabadayılığın, tehditçiliğin, şantajcılığın, her türlü suç yolu ile ve dahi rüşvet ile köşe köşeler dönmenin akıllılık sayılması ile bu hallere geldik.
Bu halimiz TV dizilerine ve medyaya hakim, öylesi hakim olsa da bir akıllılık sonucu değil tam tersine bir akılsızlık sonucudur.
Açgözlülük ve açıkgözlük, haydutluk, kanunsuzluk, hukuksuzluk, adaletsizlik akıllı olmak değil, suçlu olmaktır.