Bir televizyon kanalında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği iddiasıyla tutuklanan gazeteci Sedef Kabaş son mesajında, “Hüküm giysem 1 saat bile infazı olmayan bir suç isnadıyla 11 gündür demir parmaklıklar arkasındayım. Bu hukuksuzluğu kimse savunamaz” dedi.
Avukatı Uğur Poyraz, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda müvekkilini cezaevinde ziyaret ettiğini açıkladı. Poyraz, “Bugün Sedef Kabaş’ı ziyaret ettim. ‘Hüküm giysem 1 saat bile infazı olmayan bir suç isnadıyla 11 gündür demir parmaklıklar arkasındayım. Bu hukuksuzluğu kimse savunamaz’ diyor. Adalet Bakanı olarak bu konuda siz ne diyorsunuz Bekir Bozdağ?” diye sordu.
Kabaş, katıldığı bir televizyon programında Erdoğan’a yönelik sözleri nedeniyle gözaltına alınmış ve ardından da tutuklanmıştı.
Geçen hafta da Kabaş’ın Twitter hesabından “Mesele sarayda yaşamak değil, mesele gönüllerde taht kurmaktır” mesajı paylaşılmıştı.
Kabaş, TELE1’de katıldığı programda “Çok meşhur bir söz vardır. Taçlanan baş akıllanır diye. Ama görüyoruz ki gerçek değil. Ya da tam tersi bir söz vardır. Büyükbaş hayvan bir saraya girdiği zaman o kral olmaz. O saray ahır olur” demiş, bu sözler Cumhurbaşkanı’na hakaret kabul edilmişti.
Uluslararası çağrı
DW Türkçe’nin haberine göre, aralarında Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) ve Sınır Tanımayan Gazeteciler’in (RSF) de bulunduğu 27 uluslararası basın örgütü, 22 Ocak’ta “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla tutuklanan gazeteci Sedef Kabaş’ın derhal serbest bırakılması çağrısı yaptı.
Ortak açıklamada Kabaş’ın 14 Ocak’ta TELE 1’de yayımlanan televizyon programında bir Çerkez atasözünden alıntı yaparak Erdoğan’ı eleştirmesi üzerine 22 Ocak’ta gece yarısı polis baskınıyla evinde gözaltına alınıp tutuklandığına işaret edilerek Türkiye’ye “bağımsız medyaya yargı tacizine son verilmesi” çağrısı yapıldı.
Cumhurbaşkanına hakaret suçunu düzenleyen Türk Ceza Kanununun (TCK) 299’uncu maddesinin, suçlu bulunması halinde sanık için bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası öngördüğünü hatırlatan kuruluşlar, Adalet Bakanı Abdullah Gül’ün Kabaş’ın ifade işlemleri sürerken yaptığı açıklamaların yargıyı etkilemeye teşebbüs anlamına geldiği ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin (AİHS) 6’ncı maddesiyle garanti altına alınan “adil yargılama hakkının” ihlal edildiği vurgusu yaptı.
Açıklamada, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM) Ekim 2021’de açıklanan kararında, TCK’da yer alan Cumhurbaşkanına hakaret suçunun ifade özgürlüğü ile uyumsuz olduğuna hükmettiğine işaret edildi.
Basın örgütleri, Kabaş’ın söz konusu ifadelerini yayınlayan TELE 1’e Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) tarafından soruşturma açıldığını ve yıllık reklam gelirinin yüzde 5’i oranında idari para cezası ve beş kez program durdurma cezası verildiğini, bu durumu eleştiren gazeteci Uğur Dündar’ın ifadeleri nedeniyle de kanala ek yüzde 3’lük idari para cezası verildiğini kaydetti. Açıklamada, Kabaş’ın tutukluluk kararını veren hakimin 2020’de Osman Kavala’nın tutukluluk kararını veren aynı hakim olduğunu ortaya çıkaran gazeteci Alican Uludağ’ın da sosyal medyada ölüm tehditleri aldığına dikkat çekildi.
Açıklamada “Sedef Kabaş’ın ve tüm tutuklu gazetecilerin serbest bırakılması, Alican Uludağ’ın aldığı ölüm tehditleri hakkında tam kapsamlı bir soruşturma yürütülmesi ve gazetecinin güvenliğinin ve korunmasının sağlanması, RTÜK’ün TELE 1’e verdiği yayın yasağı ve para cezalarının geri çekilmesi ve kurumun bağımsız yayın kuruluşlarına yönelik taraflı ve ayrımcı tutumuna son vermesi” talep edildi.