14 Mayıs tarihi yaklaştıkça yurt dışı seçmen konusu yeniden gündeme gelmeye başladı. Çok takıldığım bir konu olduğundan bununla ilgili yazı yazma ihtiyacı duydum…
Resmî Gazete’de yayımlanan bilgiye göre yurt içinde 60 milyon 904 bin, yurt dışında ise 3 milyon 287 bin seçmen oy kullanabilecek. Buna göre toplam seçmen sayısı 64 milyon 191 bin. Bu da yurt içi seçmenlerin %5,39’una tekabül ediyor. Yani en çok oy alan 4. partiden sonra geliyor. Düşünün ne kadar önemli bir oran teşkil ettiğini…
Gelelim benim bu konuda ne düşündüğüme… Lafı hiç eğip bükmeden söylüyorum; tıpkı belediye seçilerinde olduğu gibi yurt dışında yaşayan birinin seçmen olmasına karşıyım.
Sebeplerini kısaca anlatmaya çalışayım.
Öncelikle, hukukta yerellik ilkesi gereği “Türkiye’de yaşanan uyuşmazlıklarda Türkiye Cumhuriyeti Kanunu geçerlidir” olgusundan yola çıkarak, zaten burada yaşamadığı için ülkemizin kanunlarına tabi olmayan biri burada yapılan seçimlerde bizim ülkemizde yaşayan 60 milyon seçmenle aynı gerekçelerle oy vermez, veremez.
Bu ülkede kazanmadığı için vergisini de Türkiye’ye vermez. Bu sebeple harcanan parayı sorgulama gereği duymaz.
Türkiye’de yaşamadığı için akaryakıta, cep telefonuna sigaraya ve alkole yüksek oranlı ÖTV ödenmesinden rahatsız olmaz.
Elektrik parası öderken TRT payı ödendiğini bilmez. Misal, Almanya’da elektrik parası öderken ZDF katkı payı ödemez. Yine Almanya’dan örnek vereyim, faturanın içine ödemeyenler için bir miktar enjekte edilmez; kısaca 100 TL fatura ödediğinde bunun sadece 55 TL’si elektrik tüketimi değildir.
Eskiden Türk vatandaşı gurbetçiler 28 gün de olsa askere gidiyorlardı; şimdi o da kalktı. 5 yıl önce 10.000 euro bedel öderken bu miktar sonradan 6000 euroya, en sonunda da 5000 euroya düştü. Şimdi askere de gitmiyorlar. Bir ara ilgili Bakan, “Bu parayı vermeyenler vatandaşlıktan çıkmayı tercih ediyorlar” demişti.
Biz ise bu parayı ödememek için vatandaşlıktan çıkmayı düşünen ve gelir vergisini de zaten Türkiye’ye ödemeyen adama oy mu kullandıracağız? Bizim ülkede yaşayan vatandaşın son bedelli çıktığında yaklaşık 104.000 lira ödediğini hatırlayalım. Peki Türkiye’de yaşayan vatandaşlar neden daha az ödemiyorlar bedelli askerlik için? Yoksa onlar cepteki kuş mu?
Türkiye’de yaşayan her vatandaş tüm alışverişlerinde Katma Değer Vergisi (KDV) öder (yat ve pırlanta alanlar hariç). Peki gurbetçi öder mi? Eğer ödeseydi ve yat ile pırlantada alımlarında KDV olmadığını öğrenseydi konuya nasıl bakardı, bu konu kararlarını nasıl etkilerdi?
Yani diyeceğim o ki, ülkede yaşanan durum onları zerre kadar etkilemezken neden oy kullanıyorlar?
Sahi ya, Yavuz Sultan Selim köprüsünden az geçildiği için kimin ödediği vergiden müteahhide ödeme yapılacak? Bu umurunda mı peki? Değil…O zaman Aysun Kayacı haklıdır, vergiyi veren oyu kullanır.
Burak Alparslan
Görsel: fransapostası.fr