Yunanistan merkezli Real gazetesinin yazarı Evangelos Areteos’un çok uzun yıllardır ziyaret ettiği Türkiye’den sınır dışı edilmesi Türkiye’deki basın özgürlüğü ile ilgili tartışmaları yeniden alevlendirirken, basın meslek örgütleri kararın geri alınması gerektiğini vurguladı.
Çoğunlukla Brüksel merkezli çalışan, sık sık ziyaret ettiği Türkiye ile ilgili gelişmelere dair de haberler yapan Areteos, sınır dışı kararını sosyal medya hesabından duyurdu.
İyi derecede Türkçe bilen gazeteci, çocuklarının burada doğduğunu ve Türkiye’yi 23 yıldır takip ettiğini hatırlatarak, sınır dışı edilmesi sırasında havaalanında yaşadıklarını şöyle aktardı:
“Tokalaşmamız şaşırtıcı derecede sıcaktı. Şaşırdım ve bir an içimi bir duygu dalgasının kapladığını hissettim. Bu benim İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’nda beni durduran polislerden biriyle, sınır dışı edilmek üzere havaalanında tutulduğum odaya bırakmadan önce Türkiye’deki son tokalaşmamdı.”
Areteos, 8 yıl boyunca Türkiye’de yaşadığını, seyahat ettiğini ve 23 yılın ardından Türk makamlarının “kamu düzeni” gerekçesiyle kendisini sınır dışı etmeye ve geri dönmemi yasaklamaya karar verdiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Beni havaalanında -şaşkınlığımı da hoş görüp, nazik ve anlayışlı davranarak- tuttukları gece sordukları sorulardan anladığım kadarıyla ana neden, Türkiye’nin güneydoğusuna ve 2015 yılında Suriye’nin kuzeyine yaptığım bir seyahat ile Türkiye’de diğer yolculuklardı. Bunun yanı sıra, Türk devletinin şüpheli gördüğü kişilerle olan temaslarım ve bölgedeki gelişmeleri takip eden bir WhatsApp grubu aracılığıyla edindiğim Suriye’nin kuzeyindeki Kürt faaliyetleriyle ilgili cep telefonumdaki fotoğraflar. Her haberci ve gazeteci gibi ben de bu tür haber ve fotoğrafların alıcısı olmuş oldum.”
Seyahatlerini ve toplantılarını asla saklamadığını çünkü zaten Türkiye’ye akredite olmuş ve ilgili makamlardan basın kartı almış bir gazeteci olduğuna işaret eden Areteos, “Sadece Güneydoğu Anadolu’da değil, ülkenin dört bir yanında yaptığım bu gezilerde, yıllar boyunca çalıştığım medyada yayınlanan günlük raporlar hazırladım. Bu sayede Türkiye’de resmi olarak akredite edilmiş bir gazeteci olarak ele aldığım siyasi gelişmeler ve dış politika konularının yanı sıra ülkedeki toplum ve sosyal değişimlere odaklanan iki kitap ve bir dizi analiz yazdım” dedi.
Areteos, muhafazakâr kesimlerden Kürtlere, kadın modasından müziğe kadar tüm alanlarda Türkiye’yi daha iyi anlamak için haber yaptığını söyleyerek, şunları kaydetti:
“Mesleki hayatıma yön vermesi gerektiğini düşündüğüm temel ilke, Yunan ve Kıbrıs medyasında çalışan bir gazeteci olarak Türkiye’nin daha objektif bir resmini Yunanistan ve Kıbrıs’a elimden geldiğince aktarmaktı. Kötülemeler, basitleştirmeler ve önyargılardan uzak. Barışa hizmet ettiğime ve bu ülkelerle Türkiye arasında iyi ilişkiler geliştirmek için üzerime düşeni yaptığıma dair derin bir inançla. Ve siyasi inançları ve geçmişleri ne olursa olsun, ülkeye ve tüm insanlarına derin bir saygı ve sevgiyle.”
Türkiye’nin kendisini gerçekten evinde hissettiği bir yer olduğunu ve hâlâ da öyle saydığını belirten gazeteci, “Bu kararın benim için ne anlama geldiğini anlayabilmiş değilim. Ama bir yas tutmam gerektiğini biliyorum. Türk makamlarının kararını anlayamıyorum, bu beni derinden üzen ve kendimi sürgün gibi hissetmeme neden olan bir şey. Türk devlet yetkililerinin bir noktada kararlarından dönecekleri umuduyla, uzaktan da olsa Türkiye’yi takip etmeye ve aynı inançla çalışmaya devam edeceğim” dedi.
Türkiye’de ulusal basının karşılaştığı zorlukların ve akreditasyon yasaklarının yanı sıra yabancı gazeteciler de son dönemde Türkiye’nin ikili ilişkisi bozulduğu bir ülke için çalışmaları durumunda zor zamanlar geçirebiliyor.
Yabancı Medya Derneği yaptığı açıklamada, Areteos’un kendisine haklı bir gerekçe sunulmadan haksız yere sınır dışı edildiğini belirterek “Kendisi 23 yıldır geçerli basın kartı ile Türkiye ile ilgili haberler yapmaktadır. Bu gelişmeyi basın özgürlüğüne bir darbe olarak görüyor ve dayanışma içinde olduğumuzu belirtiyoruz” dedi.
RSF Türkçe de yaptığı açıklamada, Areteos’un uzun yıllardır yaşadığı Türkiye’den sınır dışı edilmesinin “acı şekilde, yetkililerin eleştiriye gösterdikleri toleranssızlığın vardığı eşiğe işaret ettiğini” belirterek, bu haksız kararın geri alınmasını talep etti.
(DW Türkçe)
