Cuma, 27 Haz 2025
  • My Feed
  • My Interests
  • My Saves
  • History
  • Blog
Subscribe
Medya Günlüğü
  • Ana Sayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • 🔥
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Font ResizerAa
Medya GünlüğüMedya Günlüğü
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Ara
  • Anasayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
Bizi takip edin
© 2025 Medya Günlüğü. Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak.
Mentor

Yoksulluk kader değildir

Mentor
Son güncelleme: 11 Aralık 2023 00:30
Mentor
Paylaş
Paylaş

Bir 1980 kuşağı üyesi olarak herkesin takıldığı “ekonomik kriz” den çok ekonomik krizin sonucu olan fakirlik ile ilgileniyorum çünkü fakirlik insanların acı çekmesi anlamına geliyor.

Ekonomist diliyle değil de halk diliyle anlatalım…

Enflasyon fiyatların topluca ve hızlıca artması demek, bu da geliri sabit ve değişmez olan insanların fakirleşmesi anlamına gelir. Fiyatlar hızlı artınca para elinizde olduğu müddetçe zarar edersiniz, o yüzden elinde parası olan döviz, altın, ev, araba alır. Bu nedenle varlık fiyatları hızla artar yani zengin çok daha zengin olur, fakir daha fakir olmaz, daha kötü olur ve artık kazancıyla yaşayamaz hale gelir.

İnsan doğası stresten kaçıp rahata yönelme eğilimindedir yani insanlar çok uzun süre fakirlik baskısı altında yaşayıp buna alışmaz, aksine bu duruma bir çözüm aramaya başlar ve maalesef böyle durumlarda bulduğu çözüm radikal eğilimlerdir.

Bir kere kontrolü kaybedince de radikalizmin hangi rengini tercih edeceğini bilemezsiniz. radikal olmazsa suçlu olur. Buradan da anlayacağımız gibi Türkiye’nin önümüzdeki dönemde en önemli problemi yoksulluk ve yoksulluktan kaynaklanan şiddete yönelmiş radikal eğilimler olacaktır, en azından bu olasılık vardır.

Benim nadiren yazdığım ekonomi- siyaset yazılarında birçok CHP eleştirisi görürsünüz, çoğu da sol olmama ve daha çok sağ bir statü partisi olma eleştirisidir. Sol bir partinin temel motivasyonu gelir dağılımından yoksulların aldığı payın artmasıdır. Kararlarını ve planını yaparken bunu temel alır, diğer kısımlar buna hizmet eden türevlerdir.

Belki de Cumhuriyet kurulduğundan beri Türkiye, dünyadaki gelir dağılımı en bozuk ülkelerden biridir. Üçüncü dünya ülkesi pozisyonundadır. Bizden geride Güney Afrika, Kosta Rika, Meksika ve Şili var, hepsinde de suç ve karmaşa var. Şimdi bu durum daha da kötüye gidecek ama ne ezilmişlerin umudu olduğunu iddia eden AKP ne de sosyal demokrat olduğunu söyleyen CHP’den çözüm önerisi yok, tavırları altta kalanın canı çıksın!

Bir kere fakirliğin olduğu ülkede zenginlerden çok vergi almalısın, %50, 60 belki 70, sonra bugüne kadar biriktirdikleri servetlerden bir defalık servet vergisi almalısın. Zengin olmak topluma bir borçtur çünkü içinde yaşadığımız toplumsal organizasyon olmasa zenginlik de olmaz, zenginler fakirliğin yok edilmesinden birinci derecede sorumludur.

İkincisi; hiçbir geliri olmayan veya yeterli geliri olmayan insanlara “insanca yaşamaları” için karşılıksız maaş bağlayacaksın, buna doğrudan sosyal transfer denir; Meksika uyguluyor, Brezilya uyguladı.

Kaynağı da zenginleri vergilendirerek sağlayacaksın, oysa ülkemizde vergilerin büyük bölümü dolaylıdır yani gelirine bakmadan herkesten aynı vergiyi alıyoruz. Asgari ücretli ile milyar dolarlık patron aynı vergiyi ödüyor. Avrupa’da toplam vergi gelirlerinin % 30’unu oluşturan dolaylı vergiler bizde % 70 yani Türkiye’de vergiyi fakirler ödüyor.

Üçüncüsü; fakire eğitim ücretsiz olacak. Sınavsız, konaklama, yeme içme her ihtiyacını karşılayacaksın ki fakirlikten kurtulma şansı olsun.

Dördüncüsü de aile işletmelerini ve küçük işletmeleri destekleyeceksin ki gelir tabana yayılsın. Benim yaşım çok genç değil, bunları hiçbir Türk siyaset adamından duymadım, belki biraz Ecevit, o kadar.

Yani ülkenin sorunu fakir olduğunu anlamaması, ne yoksulluğunu biliyor ne de oy kullanırken yoksulluktan kurtulmak için oy kullanıyor.

Sonuç; ülkenin en büyük problemi fakirlik eğer tedbir almazsak önümüzdeki dönemlerde yıkıma dönüşecek.

EtiketlendiEkonomi
Bu yazıyı paylaşın
Facebook Email Bağlantıyı Kopyala Print
YazanMentor
Takip et:
Lafını sakınmayan bir Fenerbahçe taraftarından moda olduğu üzere tarafsız gibi görünmeye çalışan değil, gayet taraflı Fenerbahçe ve Türk sporu, kimi zaman da siyaset ve ekonomi yazıları... Twitter: @mentordiyorki. Eski tarihli yazılara ulaşmak için: https://arsiv.medyagunlugu.com/mentor
Önceki Makale Rusya’dan ‘seçim’ ödülü
Sonraki Makale 5 Amerikan başkanı ‘eskitti’

Medya Günlüğü
bağımsız medya eleştiri ve fikir sitesi!

Medya Günlüğü, Türkiye'nin gündemini dakika dakika izleyen bir haber sitesinden çok medya eleştirisine ve fikir yazılarına öncelik veren bir sitedir.
Medya Günlüğü, bağımsızlığını göstermek amacıyla reklam almama kararını kuruluşundan bu yana ödünsüz uyguluyor.
FacebookBeğen
XTakip et
InstagramTakip et
BlueskyTakip et

Bunları da beğenebilirsiniz...

EditörMentor

Neden taraftar oluruz?

Mentor
26 Haziran 2025
Mentor

“Şike” lekesi temizlenmeli

Mentor
20 Haziran 2025
Mentor

Şampiyon olmuş yanağın masalı

Mentor
16 Haziran 2025
Mentor

Gazeteci ve “satılık ürün”

Mentor
13 Haziran 2025
Medya Günlüğü
Facebook X-twitter Instagram Cloud

Hakkımızda

Medya Günlüğü: Medya eleştirisine odaklanan, özel habere ve söyleşilere önem veren, medyanın ve gazetecilerin sorunlarını ve geleceğini tartışmak isteyenlere kapısı açık, kâr amacı taşımayan bir site.

Kategoriler
  • MG Özel
  • Günlük
  • Köşe Yazıları
  • Serbest Kürsü
  • Beyaz Önlük
Gerekli Linkler
  • İletişim
  • Hakkımızda
  • Telif Hakkı
  • Gizlilik Sözleşmesi

© 2025 Medya Günlüğü.
Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak

Welcome Back!

Sign in to your account

Username or Email Address
Password

Lost your password?