Yeni sezonda 3 büyük takımı değerlendirdiğimiz mini yazı dizimizin ilk iki bölümünde Galatasaray’la Fenerbahçe’yi ele almıştık. Sırada Beşiktaş var…
Beşiktaş’ın yeni sezon planlaması geçen sezon itibarıyla Hasan Arat’ın göreve gelmesiyle benim için başlamıştı. Çalkantılı geçen bir sezon, bence “var olmaya çalışan” 11 adamdan oluşan, kuramadıkları iskelet kadroyu sürekli olarak teknik direktör değişikliğiyle örtmeye çalışan bir takım görüntüsüyle, geçen sezonu bir faciayla bitirmeleri, yeni sezon için soru işaretlerini kafamda çoğaltıyordu.
Sezon başında anlaşılan Giovanni van Bronckhost ile geçen sezon anlaşmak isteyen Beşiktaş yönetimi gerekli bütçeyi çıkaramamıştı. Yeni sezonda bu isimle anlaşıldığında ciddi bir bütçe ile sezona gireceklerini düşünüyordum çünkü Van Bronckhost bir sistemi var etmeye çalışan teknik adamlardan
Transfer sezonuna da iyi bir giriş yapan siyah beyazlılar Rafa Silva, İmmobile, Ndour, Paulista, Can Keleş, Emirhan Topçu gibi isimlerle anlaşarak bir kemik kadro kurup sisteme inanan bir hoca ile sezona giriş yapıyor. Başarılı olacaklarını düşünüyorum. Bu sezon siyah beyazlılar 100 milyon euroya yakın bir harcama bütçesiyle karşımızda. Doğru hamleler yapılacaktır.
Van Bronckhost’un sistemi
Hollandalı hoca, futbolculuğundan sonra Feyenoord ile teknik adamlık kariyerine giriş yaparak başlıyor. Dört sezon boyunca yardımcı teknik adamlık yaparak bu serüvene başladı. Hollandalı teknik adam sistem olarak alışılagelmişin dışında bir sertlikle oyunu yönetmeyi seven, kondisyon tarafına dikkat ederek hareket eden bir teknik direktör.
Çalıştırdığı takımlarda kondisyon seviyesi yüksek idmanlarla hazırlandığı için sezon başında yüksek bir başlangıç yapmayı seviyor. Önde basmayı seven, fazla gollü ve tempolu bir sistemle takımlarını hazırlayan Giovanni, takımlarını sisteme adapte ediyor. Sistem oturduktan sonra gelen ya da giden oyuncunun bir önemi kalmıyor. Ağırlıklı olarak oynattığı sistemin 4-3-3 olduğunu söylesek dahi, maç içerisinde değişik varyasyonlara dönmeyi seviyor.
Kendisiyle barışık bir teknik adam. İşlemeyen sistemi ve oyuncuyu direkt olarak kesebilecek netliğe sahip. Başarılı olduğu nokta burası. İkinci bölgede üç tane 6-8 arası oyuncularla oynuyor. Bu demek oluyor ki, ikinci bölgede sert bir takımla karşılaşacağız. 4-3-3 sistemini düşündüğümüzde ağırlıklı olarak hücum yapmayı seven bir takım göreceğimizi düşünebiliriz fakat Giovanni, savunma çizgisini öne atarak bek pozisyonundaki oyuncuları hücuma katmayı sevdiği için kanat oyuncuları rahatlıkla çizgiye inebiliyor. Örneklerini Galatasaray maçında sıkça gördük.
Sizlere sürekli olarak anlattığım Galatasaray’da ki 3+2 sisteminin çökmesinin en temel sebebi, Giovanni’nin Galatasaray’ın beklerini kilitlemesi. Nitekim, Süper Kupa mücadelesinde Beşiktaş önde basarak rakibi uzun topa zorlayıp, geçiş oyununu ikinci bölgeden direkt oynayarak topa sahip oldu. Bek ve kanat tercihlerinde sol tarafta hızlı, sağ tarafta ki ikilide bitirici golcü, isimlerle çalışmayı seviyor. İleri hatta yapılan takviyelerle Beşiktaş’ın bu sezon bol gollü maçlar izleteceğini düşünmekteyim.
Birinci bölge ile ikinci bölge arasındaki mesafe çok yakın olduğu için, hücum varyasyonunu bekler ve kanatlar ile yapmayı seven bir teknik adam. Hocanın asıl ana planı, savunmada risk almadan önde olup, savunmanın merkeze yaklaştığı oyuncular ile merkezi 5’li hatta çekerek rakibi baskılamak. Bu baskıyla birlikte, dönen topları hızlıca toplayarak, bekler ve kanatlarla hücumu beslemek. Hollandalı oluşu, altyapıdaki oyuncular için büyük şans.
Hatırlarsanız, hiç düşünmeden 17’lik Forvet Mustafa Hekimoğlu’nu Süper Kupa’da sahaya atmıştı. Üç kelime ile Giovanni’yi özetleyecek olursak; “İyi savunma, yoğun pres ve şut.”
Lige renk katacağından ve süprizler yapacağından eminim. Peki sizce Giovanni ligimizde neler yapacak?
1.Bölüm: Galatasaray
2.Bölüm: Fenerbahçe