Cumartesi, 17 May 2025
  • My Feed
  • My Interests
  • My Saves
  • History
  • Blog
Subscribe
Medya Günlüğü
  • Ana Sayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • 🔥
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Font ResizerAa
Medya GünlüğüMedya Günlüğü
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Ara
  • Anasayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
Bizi takip edin
© 2025 Medya Günlüğü. Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak.
Serbest Kürsü

Yeni anayasa mı?

Gürsel Demirok
Son güncelleme: 6 Ekim 2024 11:12
Gürsel Demirok
Paylaş
Paylaş

“Ekim ayından itibaren sadece partilerin değil; elinde anayasayla ilgili bütüncül bir hazırlığı olan herkesin anayasa tekliflerinin görülebileceği bir portal oluşturacağız.” 

Bu beyan TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’a ait. Meclis’te, 28. Dönem 1. ve 2. Yasama Yılı Değerlendirme Toplantısında Gazeteci Yıldız Yazıcıoğlu’nun sorusu üzerine söylemiş. Yazıcıoğlu, yeni anayasa hakkında Kurtulmuş’a görüşlerini sormuş. Örnek olarak, Cumhurbaşkanı seçimi, Meclis’in yetkileri ile ilgili görüşlerini öğrenmek istemiş. Ayrıca, halkın onca sorunu varken anayasa konusunun gündeme taşınmasının iktidarın iletişim stratejisinin bir parçası olduğu şeklinde muhalefet partilerince dile getirilen eleştirilere işaretle halkın gündeminde olmayan bir konunun Meclis’e taşınmasının nedenini sormuş. Güzel sorular. 

Başkan ilk soruya yanıt vermekten kaçınmış, anayasa konusunun toplumun gündeminde olmadığı kabul ederek yukarıdaki sözleri söylemiş. Partiler arasında uzlaşma sağlanabilmesi halinde teklifin millet tarafından benimsenmiş anlamına geleceğini söylemiş.

Kurtulmuş, Meclis başkanı seçildiğinden bu yana yeni anayasa konusuna konuşmalarında yer veriyor. Keza Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan konuyu her vesile ile gündeme getiriyor. Erdoğan, TBMM’nin 28. Dönem 3. Yasama Yılı’nın ilk toplantısına da katılarak yaptığı konuşmada yeni anayasa çağrısında bulundu. 1982 Anayasası’nın miadını artık dolduğunu belirten Erdoğan, “Yeni anayasa ile ilgili olarak biz kendi hazırlıklarımızı çok titiz bir şekilde yapıyoruz. Yeni anayasa kutuplaştırıcı değil birleştirici olmalıdır” dedi.

Erdoğan, “Meclis, milletimizin ufkunu genişletecek, barışı ve demokrasiyi güçlendirecek, ekonomik büyüme ve refaha, en önemlisi de özgürlüklere daha fazla alan açacak, Cumhuriyet tarihimizin en kuşatıcı anayasasını yapma tecrübesine, bilgisine ve kudretine ziyadesiyle haizdir. 12 Eylül askeri darbesi sonrasında, silahların gölgesinde milli iradeye dayatılan mevcut anayasa, Meclisimiz ve milletimize biçilmiş dar bir gömlektir” diye konuştu.

1982 Anayasası miadını doldurdu mu? Geçen süre içinde  20’den fazla değişiklik yapılmış . AKP’ye göre, yamalı bohça görünümünde olan mevcut anayasadan millet memnun değil.   Türkiye’nin, 21. yüzyılda, büyük hedef ve iddialarını gerçekleştirmesinin, ancak yeni, uzlaşmacı, özgürlükçü, katılımcı, sivil bir anayasa ile mümkün olacağını savunuyor iktidar.

Yeni  anayasa ihtiyacının günden güne kendini daha fazla belli ettiğini söylüyorlar.  
Yeni anayasanın hazırlık sürecinde her türlü fikre saygı duyacaklarmış. Her düşünceyi ilgiyle dinler, her yapıcı teklifi hayırhahlıkla değerlendirirlermiş. Yeni anayasanın kutuplaştırıcı değil uzlaştırıcı, ayrıştırıcı değil birleştirici, yasakçı değil özgürlükçü olması, farklılıklarda değil ortak noktalarda buluşturması temel ve sarsılmaz ilkeleriymiş.Yeni anayasa sürecinde yapıcı davranmaya devam edeceklermiş….

Yeni anayasanın, devleti ve milleti ayrı yerlere koyan değil, devlet ile milleti buluşturan, kucaklaştıran, kaynaştıran niteliklere haiz olması gerektiğini dile getiriyor iktidar. İnsanımızın hiçbir ferdini dışlamadan, hiçbir ferdin özgürlüğünü kısıtlamadan, azami müştereklerde buluşturan bir anayasanın Meclis eliyle hayata geçirebileceğine inanıyorlar.   

Kulağa hoş gelen sözler, görüşler bunlar. Keşke gerçek olsa. AKP  adına yapılan bu tür beyanların sağlıklı bir şekilde değerlendirilebilmesi için şu soruları  yanıtlamak gerekir:

22 yıldır iktidarda olan AKP geçen süre içinde anayasaya bağlılık konusunda iyi bir sınav vermiş midir? Her türlü fikre saygı duymuş mudur? Kutuplaştırıcı politikalardan uzak durmuş mudur? Uzlaştırıcı bir politika izlemiş midir? Özgürlükçü politikalara ne denli önem vermiştir?

Mevcut anayasanın hangi maddeleri AKP iktidarının politikalarına engel olmuştur? AKP’nin istekleri doğrultusunda tek adam sistemini getiren mevcut anayasadan milletin memnun olmama nedenleri neler olabilir? Milletin memnuniyetsizliğinin nedeni mevcut anayasanın öngördüğü “Tek Adam sistemi “ olabilir mi? Mevcut anayasa “darbe anayasası” olmaktan ziyade “Tek Adam Anayasası” özelliğini taşımamakta mıdır? AKP “Tek Adam Sistemi” yerine milletin alışılageldiği “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemi” öngörecek yeni bir anayasayı kabule hazır mıdır? Bu doğrultudaki soruları artırmak mümkün.

Keza, Gazeteci Yazıcıoğlu’nun Meclis Başkanı’na sorduğu gibi, kuvvetler ayrılığı, Cumhurbaşkanı seçimi, Meclis’in yetkileri gibi hususlarda AKP’nin yeni anayasada neler öngördüğünün önceden bilinmesi, gerçek niyetinin öğrenilmesi gerekir.

1982 Anayasası, 20 kez değiştirilmiştir. 44 maddesi yürürlükten kaldırılmıştır. AKP iktidarı Anayasadaki en kapsamlı değişiklikleri 2010 ve 2017 referandumlarıyla yaparak, kendisine uyarlamıştır. Ancak bu anayasayı dahi uygulamada başarılı bir sınav verememiştir. Yıllardır yeni anayasa söylemi dillerde. Halk yeni anayasa söylemi ile oyalanmakta. Mevcut anayasa ise itibarsızlaştırılmakta. Ülke adeta bir anayasasızlık sürecine mahkum edilmekte.

Külliye’de danışmanlar tarafından kapalı kapılar ardında kaleme alınan bir anayasa planının varlığından söz edilmekte. Siyasi partilerin bu plana ortak olmalarının arzulandığı söylenmekte. Planı hazırlayanların gerçek niyetlerinin, Erdoğan’ın 2028’de  Cumhurbaşkanı seçimine katılmasını sağlayacak hukuki zemini hazırlamak  olduğu, anayasanın içeriği ile ilgili vurgulanan diğer pırıltılı ifadelerin, bu niyetin ambalajı niteliğini taşıdığı belirtilmekte. Bu niyetin farkında olan muhalefetin, yeni anayasanın kapsayıcı, birleştirici, uzlaştırıcı ve özgürlükçü olacağı şeklindeki beyanlara itibar etmeyeceği anlaşılmakta.

Ülkenin gerçek gündemi, halkın en acı şekilde etkilendiği ekonomik  krizdir. İştir, aştır, ekmektir. Yeni anayasa değil.Bu krizi yaratan da Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemidir. Tek Adam Sistemidir. Ekonomik sorunların aşılması gerekli koşullar oluştuğunda güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme geçilmesi ile daha kolay mümkün olabilecektir.

Milletvekilleri Meclis’ten çıkıp Kızılay’a doğru yürüsünler ve halka gerçek gündemlerini sorsunlar. Alacakları yanıtı da Meclis Başkanı’na sunsunlar. Meclis’te oluşturulacak portale verilecek yanıtlar ile bu yanıtları karşılaştırsınlar Mecliste, halkın çektiği sıkıntılarla ilgili de bir portal açılması isabetli olur. Yeni anayasa konusunu gündeme taşıyanların, halkın gündeminden ne denli habersiz oldukları, halkın sorunlarından, çektiği sıkıntılardan  ne denli uzak oldukları görülüyor.

Yazık, çok yazık…

Bu yazıyı paylaşın
Facebook Email Bağlantıyı Kopyala Print
YazanGürsel Demirok
Takip et:
Emekli diplomat. 1945 yılında doğdu. Darüşşafaka Lisesi'ni 1964 yılında bitirdi. 1968 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü'nden mezun oldu. 1969'da Dışişleri Bakanlığı'na girdi. Türkiye Daimi Temsilciliğinde görevli olduğu yıllarda (1974-1977) BM Genel Kurulu 4, Komite (Decolonisation Committee) Raportörlüğüne seçildi. Kuveyt”in, Irak tarafından işgal edildiği tarihlerde, Kuveyt Büyükelçiliğimiz Müsteşarı idi. 1993-1997 yılları arasında Mainz Başkonsolosu olarak görev yaptı. Bu görevde iken girişimlerde bulunarak Mustafa Kemal Atatürk’ün 1917’de Veliaht Vahdettin ile birlikte Almanya’ya yaptığı ziyaret anısına Türk heyetinin kaldığı görev bölgesindeki Bad Kreuznach Park Hotel‘de 23 Nisan 1997 de Atatürk Salonu açılmasını ve ziyaret anısına otelin girişine bir yazıt konulmasını sağladı. Açılış görkemli bir törenle gerçekleştirildi. Otel bugün Türklerin etkinlikler düzenledikleri bir mekâna dönüştü. 1997 yılında Dışişleri Bakanlığı müşaviri olarak atandı. Bakanlık müşaviri iken, Başbakanlık İnsan Hakları Koordinatör Üst Kurulu Sekreterya Başkanı oldu. 57. Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti döneminde hazırladığı ilerici insan hakları raporu AB Kopenhag Kriterlerinin karşılanmasına yönelik çalışmalarda referans belgesi olarak kullanıldı ve “Demirok Raporu “olarak anıldı. 2000-2004 yılları arasında Zürih Başkonsolosu olarak görev yaptı. Zürih Başkonsolosluğu binasında Park Hotel’deki Atatürk Salonuna benzer bir Atatürk Salonu açtı. Salonda Kurtuluş savaşı ve Cumhuriyetin kuruluş yıllarına ilişkin belge ve fotoğraflar yer almakta. Bu salonda da Türkleri buluşturan etkinlikler düzenlenmekte. Mainz ve Zürih‘te Başkonsolos iken vatandaşlarımızla birlikte olmaya, derneklerinin düzenledikleri etkinliklere katılmaya, çocuklarımızı okullarında ziyaret etmeğe, gençlerin sportif müsabakalarına katılmaya büyük önem verdi. 2004 yılında Millî Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri Yiğit Alpogan'ın başdanışmanı oldu, 2005 yılında MGK Araştırma ve Değerlendirme Dairesi Başkanı olarak atandı ve bu görevindeyken 2010 yılında yaş haddinden emekliye ayrıldı. MGK Araştırma ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı'na atanmış ilk sivil görevlidir. Atatürk’ün Almanya gezisi ve Avrupa’daki Türkler üzerine kitapları var. Emekli olduktan sonra medyada köşe yazıları kaleme almaya başladı .
Önceki Makale Her açıdan enflasyon
Sonraki Makale Basın Özgürlüğü Raporu

Medya Günlüğü
bağımsız medya eleştiri ve fikir sitesi!

Medya Günlüğü, Türkiye'nin gündemini dakika dakika izleyen bir haber sitesinden çok medya eleştirisine ve fikir yazılarına öncelik veren bir sitedir.
Medya Günlüğü, bağımsızlığını göstermek amacıyla reklam almama kararını kuruluşundan bu yana ödünsüz uyguluyor.
FacebookBeğen
XTakip et
InstagramTakip et
BlueskyTakip et

Bunları da beğenebilirsiniz...

ManşetSerbest Kürsü

1900’lerin başında İstanbul

Metin Gülbay
17 Mayıs 2025
ManşetSerbest Kürsü

Amerika’nın sıra dışı öyküsü

Halil Ocaklı
17 Mayıs 2025
ManşetSerbest Kürsü

Türkçenin lanetlenmiş kelimesi

Adil Gürkan
17 Mayıs 2025
Serbest Kürsü

Lozan’a neden atıf yapıldı?..

Gürsel Demirok
16 Mayıs 2025
Medya Günlüğü
Facebook X-twitter Instagram Cloud

Hakkımızda

Medya Günlüğü: Medya eleştirisine odaklanan, özel habere ve söyleşilere önem veren, medyanın ve gazetecilerin sorunlarını ve geleceğini tartışmak isteyenlere kapısı açık, kâr amacı taşımayan bir site.

Kategoriler
  • MG Özel
  • Günlük
  • Köşe Yazıları
  • Serbest Kürsü
  • Beyaz Önlük
Gerekli Linkler
  • İletişim
  • Hakkımızda
  • Telif Hakkı
  • Gizlilik Sözleşmesi

© 2025 Medya Günlüğü.
Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak

Welcome Back!

Sign in to your account

Username or Email Address
Password

Lost your password?