Cuma, 27 Haz 2025
  • My Feed
  • My Interests
  • My Saves
  • History
  • Blog
Subscribe
Medya Günlüğü
  • Ana Sayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • 🔥
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Font ResizerAa
Medya GünlüğüMedya Günlüğü
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Ara
  • Anasayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
Bizi takip edin
© 2025 Medya Günlüğü. Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak.
Köşe Yazıları

‘Yapay zekâ’ korkutuyor

Ulaş Başar Gezgin
Son güncelleme: 16 Ağustos 2023 00:01
Ulaş Başar Gezgin
Paylaş
Paylaş

Yapay zekânın ilerlemesi bir yandan olumlu gelişmeler doğururken, bir yandan da daha fazla gözetlenen, verileri didik didik edilen bir toplum yapısına doğru gidiyoruz.

Bunun başını Çin çekiyor. Sosyal kredi sistemiyle, yurttaşları ‘yola getiren’ Çin, ticaret kanalları yoluyla gözetim teknolojilerini başka ülkelere yayıyor. Yapay zekâ, bir yandan da yaşamımız için vazgeçilmez oluyor. Örneğin, Britanyalı komedyenler, espri bulmakta zorlandıklarında çareyi yapay zekâdan espri sormakta buluyor. Gerçi yapay zekânın bu konuda çok gelişkin olduğunu söylemek zor. Bir yandan da seks robotları geliyor. “Bunların etkileri büyük olacak” diyebiliriz. Dokunusuz orgazm teknolojileri geliştiriliyor. Nasıl mı? Bunlar, beynin orgazm bölgelerini uyaran uygulamalar. Korku senaryoları da ilgi çekiyor: Yapay zekânın bilinçlenmesi, distopyalara kapı aralıyor. Ancak, bundan -belki de şimdilik- çok uzakta olduğumuz da bir gerçek. En tehlikeli gelişme ise, bu değil; yapay zekâlı silahlar konusu. Bu silahlar artık insanlardan emir almadan, bağımsız çalışıyorlar. Bu da, bu silahların ilk üretiliş felsefesine ters düşüyor. Buna göre, bu silahları insan eli denetleyecekti, ama öyle olmuyor.

Robotların lokantalarda kullanılışı ilgi uyandırıyor. Örneğin, pizza yapımının tüm aşamalarını yansılayan ve sonunda lezzetli bir pizza ortaya çıkaran tümüyle otomasyon pizza robotuyla karşılaşıyoruz. Ancak, başka örneklerde tümüyle otomasyona uğratılmış garsonluk modeli tepki çekiyor, insancıl bulunmuyor. Tıpta ise, kimi riskler bir yana, yapay zekâ önemli gelişmeler kat ediyor. Engellilere merhem oluyor. Fakat bu tartışmada sosyolojik boyutu gözden kaçırmamalı: Yapay zekâ araçlarına eşit erişim, toplumsal adalet için şart. Ancak bu teknolojiler, oldukça pahalı ve çoğunlukla maddi durumu iyi olanlara hizmet ediyor. Belki de şimdilik… İlerleyen yıllarda bu tür teknolojiler, seri üretime geçilerek ucuzlayıp evlere girebilir. Bu da, aklımıza bugün özellikle ileri yaşlardakilerin yaşadığı evlerin vazgeçilmezi olan şeker ve tansiyon ölçme aletlerini getirir.

Hollywood grevde. Bir Black Mirror bölümünde de işlendiği gibi, oyuncuların yapay zekâyla görüntüleri alınıp bundan sonra oyunculara gerek kalmadan film çekilebilecek. Bunun için oyuncular sokakta. Bir yandan da, yazarlar, yapay zekâ şirketlerini dava ediyor, “üretici yapay zekâ bizim yazılarımıza dayanıyor” diyerek. Aynı biçimde, ressamlar, yapay zekâ şirketlerinden telif hakkı talep ediyor. Bütün bunlar olurken, yapay zekâ hayranlarının, ki bunlara ‘zekâ fetişistleri’ diyebiliriz, yapay zekânın ortaya koyduğu ayrımcılıkları gözden kaçırmalarını not etmeliyiz. Veriler ayrımcı olunca, yapay zekâ da ayrımcı sonuçlara ulaşıyor. Örneğin, işe alımlarda kadınlar daha önce alınmadıysa, yine alınmıyorlar. Yapay hukuk programları ise, Siyahları genellikle suçlu sayıyor; çünkü Amerikan yargı sisteminin açık ve örtük ırkçılığı verilere yansıyor.

Sosyoloji, yapay zekânın olası kötüye kullanımları konusunda zaten uyarı bayraklarını açmıştı. Ancak, beklenmedik kötüye kullanımlar da ortaya çıktı: Özellikle Hindistan’da dolandırıcılar, yapay zekâ kullanarak, kullanıcıların seslerini ve görüntülerini taklit ederek para istiyorlar. Gerçekle yalan birbirine karışıyor. Derin sahtecilikle (deepfake) yüzler değiştiriliyor; insanların yapmadıkları şeyler yapmışlarmış gibi gösteriliyor. Bu gerçek-yalan muğlaklığını Trump’ın popülerleştirdiği hakikat sonrası ve alternatif gerçek gibi kavramlarla da ilişkilendirebiliriz. Ama daha da ötesi var: ChatGPT gibi sohbet robotları, veri uyduruyor, kaynakça uyduruyor. Yapılmamış araştırmaları yapılmış gibi gösteriyor. Ya da bir şairin şiirini okumasını istediğinizde kendi kendine şiir yazıp onu okuyor ve bunun kendi şiiri olduğunun farkında bile değil. Çağımız, gerçekle yalanın ve sahtenin iç içe geçtiği bir çağ olacak. Bunun önüne geçmek oldukça zor.

Bütün bu sorunlara karşı çeşitli, birbirleriyle ilişkili kavramlar üretilmiş durumda. Bunlar, etik yapay zekâ, sorumlu yapay zekâ, insancıl yapay zekâ gibi örneklerden oluşuyor. Ama bu önerileri büyük şirketler ve büyük devletler nezdinde kim dinliyor? Hiç kimse. Dolayısıyla, bu iyicil girişimler kitleselleşip norm haline gelemiyor.

Oppenheimer filmini, yönetmeni yapay zekâya bağlıyor ve felaket senaryosuna karşı uyarıyor. Ona göre, bu gidişle, yapay zekânın atom bombası gibi ölümcül sonuçları olacak. Yapay zekâ alanında gerekli düzenlemeler yapılmazsa böyle olacak gerçekten de… Fakat hukuksal düzenlemeler yine büyük şirketlerin ve büyük devletlerin çıkarlarına göre şekilleneceğine göre, bu konuda iyimser olmak zor görünüyor. Tek çıkış, dünya üzerindeki emek ve demokrasi güçlerinin bu gelişmelere uyanıp harekete geçmesi. Oysa bu güçlerin başka gündemleri var. Sıra yapay zekâ adaletine gelmiyor. İnsanlığın bir geleceği olacaksa gelmek zorunda…

ulasbasar@gmail.com

***

Ulaş Başar Gezgin’in Yapay Zeka Seminerleri:

Yapay Zeka Ne Yapar Ne Yapamaz?: https://www.youtube.com/watch?v=fC9QRagPXOA

Yapay Zeka Söyleşisi: https://www.youtube.com/watch?v=BMUf0fVg14A

Toplumsal Yönleriyle Yapay Zeka-1: https://www.youtube.com/watch?v=IwgDozwxBuw

Toplumsal Yönleriyle Yapay Zeka – 2: https://www.youtube.com/watch?v=CuSmWU0ISQc

Yapay Zeka Sosyolojisi – Özet Sunum: https://www.youtube.com/watch?v=nfMJuV2FVls

Yapay Zeka Sosyolojisi – Seminer: https://www.youtube.com/watch?v=ATg-Y6rgi1o

Psikoloji ve Yapay Zeka – Özet Sunum: https://www.youtube.com/watch?v=WvQG5pXvZ3Q

Psikoloji ve Yapay Zeka – Seminer: https://www.youtube.com/watch?v=CeBelIM5dco

Bu yazıyı paylaşın
Facebook Email Bağlantıyı Kopyala Print
YazanUlaş Başar Gezgin
Takip et:
1978 İstanbul doğumlu. Türkiye, Vietnam, Tayland ve Malezya’da 23 yıl ders verme deneyimine ve Yeni Zelanda (doktora), Avustralya (ortak proje) ve Latin Amerika’da (gazetecilik) araştırma deneyimine sahip bir akademisyen-yazar. Eğitimini Darüşşafaka (1989-1996), Boğaziçi Üniversitesi (Eğitim Bilimleri (Psikolojik Danışmanlık), lisans, 2000; Sosyal Psikoloji, yüksek lisans 2002), ODTÜ (Bilişsel Bilimler, doktora, 2006) ve yurt dışında (2009, üniversite düzeyinde ders verme yetkisi, Avustralya; Darmstadt Teknik Üniversitesi, Şehir Plancılığı, yüksek lisans, 2011) tamamlayan Gezgin’in toplam 116 kitabı bulunmaktadır. 2014’te Türkiye’de doçent, 2017’de yurt dışında profesör olmuştur. Akademik çalışmalar dışında, çeşitli dergi ve gazetelere köşe yazıları yazmakta; şiir, şarkı sözü, şarkı, deneme, yazınsal inceleme, öykü, film öyküsü, film çözümlemesi, tiyatro oyunu, masal ve roman türlerinde yapıtlar vermekte ve çeşitli ülkelerden şairleri ve şarkıcıları Türkçeye kazandırmaktadır. Çeşitli çalışmaları 13 dile (Türkçe, İngilizce, Fransızca, Almanca, İspanyolca, İtalyanca, Portekizce, Rusça, Japonca, Vietnamca, Tayca, Gürcüce ve Azerbaycan Türkçesi) çevrilmiştir.
Önceki Makale Sürü bağımlılığı
Sonraki Makale Sık karıştırılan sözler

Medya Günlüğü
bağımsız medya eleştiri ve fikir sitesi!

Medya Günlüğü, Türkiye'nin gündemini dakika dakika izleyen bir haber sitesinden çok medya eleştirisine ve fikir yazılarına öncelik veren bir sitedir.
Medya Günlüğü, bağımsızlığını göstermek amacıyla reklam almama kararını kuruluşundan bu yana ödünsüz uyguluyor.
FacebookBeğen
XTakip et
InstagramTakip et
BlueskyTakip et

Bunları da beğenebilirsiniz...

Köşe Yazıları

İran’da kadınlar, savaş ve rejim

İsmail Boy
25 Haziran 2025
Köşe Yazıları

İran’da sol nasıl kaybetti?

Ulaş Başar Gezgin
24 Haziran 2025
Köşe Yazıları

Sakız’daki gizemli Türk yatı

Cenk Başlamış
22 Haziran 2025
Köşe Yazıları

Libya’nın doğusundan sürpriz çıkış

Aydın Sezer
21 Haziran 2025
Medya Günlüğü
Facebook X-twitter Instagram Cloud

Hakkımızda

Medya Günlüğü: Medya eleştirisine odaklanan, özel habere ve söyleşilere önem veren, medyanın ve gazetecilerin sorunlarını ve geleceğini tartışmak isteyenlere kapısı açık, kâr amacı taşımayan bir site.

Kategoriler
  • MG Özel
  • Günlük
  • Köşe Yazıları
  • Serbest Kürsü
  • Beyaz Önlük
Gerekli Linkler
  • İletişim
  • Hakkımızda
  • Telif Hakkı
  • Gizlilik Sözleşmesi

© 2025 Medya Günlüğü.
Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak

Welcome Back!

Sign in to your account

Username or Email Address
Password

Lost your password?