Pazartesi, 22 Eyl 2025
  • My Feed
  • My Interests
  • My Saves
  • History
  • Blog
Subscribe
Medya Günlüğü
  • Ana Sayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • 🔥
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Font ResizerAa
Medya GünlüğüMedya Günlüğü
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Ara
  • Anasayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
Bizi takip edin
© 2025 Medya Günlüğü. Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak.
Serbest Kürsü

“WhatsApp Üniversitesi” mezunları

Metin Duyar
Son güncelleme: 22 Temmuz 2025 19:54
Metin Duyar
Paylaş
Paylaş

Herkesin Her Şeyi Bildiği Bir Dönem

Eskiden bilgiye ulaşmak zordu ama ulaşıldığında saygı görürdü. Bugünse bilgi çok, hem de fazlasıyla ulaşılabilir durumda; fakat inandırıcılığı dipte. Artık hakikati aramıyoruz, yalnızca bize iyi hissettiren doğruların peşindeyiz. İşte bu yeni düzende bilgi, yalnızca bir içerik türü; tüketilen, paylaşılan, sonra da unutulan bir nesne. Oysa gerçeği bilmek, her zamankinden daha kritik bir mesele hâline geldi. Çünkü artık herkes her şeyi biliyor ama bildiğimizin ne olduğunu kimse sorgulamıyor.

WhatsApp, Diploma ve Diğer Felaketler

Yeni çağın bilgi kaynakları belli: mahalle grupları, zincir mesajlar, YouTube’da “anlatan bir abi.” Artık her evde bir virolog, her sokakta bir dış politika uzmanı var. “Ablamın eşi mühendis, aşıyı kesin denememişler” gibi ifadeler, bilimsel dergilerde yayımlanmış onlarca çalışmanın önüne geçebiliyor.

Bu toplum bilgiye aç değil; çünkü zaten bilgiye sahip olduğunu düşünüyor. Oysa ortada bilgi değil, bilgiye benzeyen bir temsil dolaşıyor. Sanki kılık değiştirmiş bir tahmin, kendini “gerçek” gibi sunuyor ve ortaya yeni bir vatandaş tipi çıkıyor: kendini ikna eden birey.

Araştırıyor ama doğrulamıyor. Şüphe etmiyor. Bilgiyi test etmiyor ama kesinliğinden emin. Bu kesinlik, bilgiden değil inançtan geliyor.

Bilim Değil, Güven Kaybedildi

Bilim hata yapar; çünkü bilim bir yarış değil, bir süreçtir. Soru sorar, yanılır, düzeltir. Ancak bu yöntemli ilerleyiş, bugünün hızlı ve net cevaplara alışmış zihni için zayıflık gibi algılanıyor.

Pandemi döneminde yaşananlar bu dönüşümün miladıydı. Bilim insanları veri geldikçe fikirlerini değiştirdi ama bu değişim kamuoyunda tutarsızlık olarak algılandı. Oysa bilimsel düşünce tam da böyle çalışır.

Ancak sosyal medya bu ritme ayak uydurmaz. Çünkü orada değişen değil, hep haklı kalan kazanır. O yüzden YouTube’da “her şeyin planlı olduğunu” anlatan bir video, laboratuvardan çıkan yirmi yıllık araştırmadan daha çok güven verir hâle geldi.

Bilim çoğu zaman halkla konuşamaz. Teknik dili ağırdır, kendini anlatmakta zorlanır. Böylece sokağın sesi, videodaki güvenli ses tonuyla, “oyun büyük” cümleleriyle kazanır. Gerçek yerine kesinlik hissi tercih edilir.

Algoritmalar Ne Derse O

Bugün bir haberin doğru olması, yayılması için yeterli değil. Duyguyu tetiklemeli, öfke ya da coşku yaratmalı. Aksi hâlde algoritmanın gözünde değeri yoktur.

Bilgi artık duygularla yarışıyor. Ne kadar keskin, ne kadar sade ve ne kadar dikkat çekiciyse o kadar görünür oluyor. Karmaşık olan -yani genelde bilimsel olan- gömülüyor.

Böylece dijital çağın bireyi önce neye inanmak istediğine karar veriyor, sonra o inanca uygun bilgiyi arıyor. Eskiden bilgi inancı şekillendirirdi. Şimdi inanç bilgiyi eğip büküyor.

Siyaset, Sadakat ve Gerçeğin Gölgesi

Siyaset artık veriyle değil, duygu ile çalışıyor. Bir liderin ne söylediği değil, nasıl söylediği önem kazanıyor. “Masaya yumruğu vurdu mu?”, “lafı çaktı mı?”- işte gündem bunlar.

Seçmen bilgiyle değil, aidiyetle oy veriyor. “Kim haklı?” değil, “kim bizden?” sorusu belirleyici oluyor. Ve bu yeni siyasette bilginin yerini sadakat alıyor. Bilgi sorgulatır; sorgu sadakati zedeler. Oysa sadakat, sorgusuz kabulü gerektirir.

Bu yüzden siyasetçiler veriyle konuşmak yerine, halkın hislerini okşayan söylemlere yöneliyor. “Rakamlar yalan söyleyebilir ama halk hissetmez” deniyor. Ve bu zeminde bilgiye değil, inanca yaslanan bir iktidar dili kuruluyor.

Gerçekten Kaçış mı, Gerçeğe Dönüş mü?

Bugün gerçek, yalnızca sorgulanan değil; terk edilmiş bir sığınak ve bu terk ediş büyük manifestolarla değil, küçük cümlelerle gerçekleşiyor:

“Ben böyle hissediyorum.”

“İçime doğdu.”

“Zaten hepimiz biliyoruz.”

Veri, ispat, hesap verme zorunluluğu olmadan yaşamak kolaydır. Ama bunun bedeli büyüktür. Gerçeğin yerini duygu, sorgulamanın yerini sadakat aldığında; artık birey değil, yönlendirilen bir kitlenin parçası kalır geriye.

O yüzden belki de devrim çok basit bir soruda gizlidir:

“Bu doğru mu?”

Bu soruyu sormak bugün bir lüks değil, bir özgürlük eylemidir. Gerçek, başkalarının senden sakladığı bir şey değil; senin kendinden kaçırdığın bir şeydir ve hakikate dönüş ancak bu yüzleşmeyle başlar. Sessizce. Ama kesinlikle.

Orijinal görsel: teyit.org

***

Medya Günlüğü sosyal medya hesapları:

X

Bluesky

Facebook

Instagram

Bu yazıyı paylaşın
Facebook Email Bağlantıyı Kopyala Print
YazanMetin Duyar
Takip et:
Orta Doğu siyaseti, insan hakları ve ekonomi-politik alanlarında çalışan akademik bir yazar olarak, toplumsal eşitsizliklerin yapısal nedenlerini irdeleyen metinler kaleme almaktadır. Yazılarında yalnızca güncel gelişmeleri değil, bu gelişmelerin tarihsel ve kuramsal arka planını da analiz eder. Devlet, yurttaşlık ve adalet kavramlarını ele alırken; baskı rejimlerinin ideolojik işleyişini ve insan haklarının nasıl ihlal edildiğini sorgulayan eleştirel bir bakış açısı sunar. Medya Günlüğü’ndeki yazılarında, okuyucuyu gündemin ötesine taşıyan bir düşünsel derinlik ve tutarlı bir perspektif hedeflenmektedir.
Önceki Makale Bugünkü köşe yazıları
Sonraki Makale Herkes kendi yoluna mı gidecek?

Medya Günlüğü
bağımsız medya eleştiri ve fikir sitesi!

Medya Günlüğü, Türkiye'nin gündemini dakika dakika izleyen bir haber sitesinden çok medya eleştirisine ve fikir yazılarına öncelik veren bir sitedir.
Medya Günlüğü, bağımsızlığını göstermek amacıyla reklam almama kararını kuruluşundan bu yana ödünsüz uyguluyor.
FacebookBeğen
XTakip et
InstagramTakip et
BlueskyTakip et

Bunları da beğenebilirsiniz...

ManşetSerbest Kürsü

İsrail solunun Gazze çıkmazı

Metin Duyar
22 Eylül 2025
ManşetSerbest Kürsü

Türkiye’nin kayıt dışı gerçeği

Yıldırım Aktuğan
22 Eylül 2025
EditörSerbest Kürsü

Aziz Nesin gerçekten mizah ustası mıydı?

Alper Eliçin
21 Eylül 2025
Serbest Kürsü

Gelecekte bireysel saygınlık karneniz olacak

Adil Gürkan
21 Eylül 2025
Medya Günlüğü
Facebook X-twitter Instagram Cloud

Hakkımızda

Medya Günlüğü: Medya eleştirisine odaklanan, özel habere ve söyleşilere önem veren, medyanın ve gazetecilerin sorunlarını ve geleceğini tartışmak isteyenlere kapısı açık, kâr amacı taşımayan bir site.

Kategoriler
  • MG Özel
  • Günlük
  • Köşe Yazıları
  • Serbest Kürsü
  • Beyaz Önlük
Gerekli Linkler
  • İletişim
  • Hakkımızda
  • Telif Hakkı
  • Gizlilik Sözleşmesi

© 2025 Medya Günlüğü.
Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak

Welcome Back!

Sign in to your account

Username or Email Address
Password

Lost your password?