Cumartesi, 7 Haz 2025
  • My Feed
  • My Interests
  • My Saves
  • History
  • Blog
Subscribe
Medya Günlüğü
  • Ana Sayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • 🔥
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Font ResizerAa
Medya GünlüğüMedya Günlüğü
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Ara
  • Anasayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
Bizi takip edin
© 2025 Medya Günlüğü. Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak.
Köşe Yazıları

Vegan ‘Her Şey Dahil’

Refet Kayakıran
Son güncelleme: 15 Nisan 2025 07:24
Refet Kayakıran
Paylaş
Paylaş

Her ne kadar Karayip kökenli olsa da, turizmde “Her Şey Dahil” sisteminin Akdeniz’deki mucidi ve hiç kuşkusuz en iyi uygulayıcı ve satıcısı Türkiye’dir.

Sovyetler Birliği’nin yıkılıp, tüm Sovyet ülkelerinin seyahat serbestisi ile dünyaya yayılması ile bizdeki “Her Şey Dahil”in patlamasının aynı yıllara rastlaması pek de tesadüf değildir! Çünkü bu ülkeler halklarının tümü gerçek anlamda kıtlıktan çıkmıştır! Tüm Sovyet ülke vatandaşlarının rekorlar kırarak en çok talep ettiği oteller “Her Şey Dahil” Antalya otelleri olmuştur. (Gerçi ilk alıcılar Fransız-Alman-Avusturyalı’dır ama…)

Bu malum geçmişi fazla uzatmadan hemen konuya gelirsek… “Her Şey Dahil” sistemi muhaliflerinin de bir yerde haklı oldukları en birincil nokta vahşi tüketimi kamçılamasıdır. Gün boyu ne istersen ye iç arsızlığı ile tamamı bitmiş tek bir tabak görmek neredeyse mümkün olmadığı gibi, çevreye ve doğaya verilen zarar hiçbir turizm segmentinde olmadığı kadar yüksek boyuttadır.

Tüm turizmciler konunun ülke, çevre ve hatta dünya boyutundaki sorumluluğu ile artık düşünmek zorundadır. Hele şu anda Türkiye’nin içinde bulunduğu kendine yetemeyen gıda sorunları ve fahiş fiyatlar ile toplumun yaşadıkları yanında har hur vurup harman savuran bir Antalya-Bodrum vs. görüntüleri  sezon başlamadan ve basını kaplamadan bir daha düşünülmelidir. Üstelik “Her Şey Dahil”in birincil alıcıları ve en büyük pazarlarımız Rusya ve Ukrayna savaş halindeyken, oralardan gelebilecek turistleri umutla beklerken bariz sosyal sorumluluk işaretleri vermek Türk turizmcilerin hassas yaklaşımları olarak gözükmelidir.

İnsanoğlunun aç gözünü doyurmanın da bir limiti olduğunu bilen, doğaya ve hele hayvanlara hem midevi hem felsefi boyutlarıyla yaklaşan akımlar incelenmelidir.

“Her Şey Dahil” masasında diyet mönümüz de var meselesi değildir konu.

Konu, tatilde kalınan otelde tam gün, yine elini cebine atmadan yemek içmek ama bunları her şey dahilin minimal boyutlarında sunmayı başarmak olmalıdır.

Ülkemizin ve dünyanın yaşadığı gıda krizinde ve bir savaş ortamında minimal “Her Şey Dahil”, vejetaryen veya vegan “Her Şey Dahil” mönülerle sosyal-çevreci ve örnek bir tanıtım atağı başlatarak Akdeniz’deki en uygun fiyatlarla daha da etkin bir ürün çeşidi ve rekabet gücü de elde edilecektir.

İnsanoğlunun doğayı alt üst eden, hayvan bitki ne varsa sonuna kadar tüketen  bu arsız tutumunda Türk turizmcileri “Her Şey Dahil”de frene basmak zorundadır.

Bu yıl bu sorumluluğu üstlenmenin ve gereğini yapmanın tam zamanıdır.

Bu yazı bu kadardır…

Aşağıdaki kısmı da esas gerçekler veya bir fantezi olarak devamıdır!

***

Koca at, fil, doğar yürür gider… Tüm hayvan alemi kendine yeterli donanımla doğaya uyumlu doğar. Var mı insan gibi çaresiz doğan, anasına muhtaç, aylarca, hatta yıllarca?

Hangi hayvan başka hayvan anasının sütünü içer? Kendi ana sütü yetmeyip var mı başka hayvanın ana sütüne saldıran hayvan? Sütü yetmez, ha bire doğurtup etini yer, derisini yüzer, giyersin…

Ne sıcağa dayanır, ne soğuğa dayanır… Ya klima ister ya ateş ister… Dünyayı alt üst eder ısınmak için, aydınlanmak için, su için, yemek için, enerji için…

Var mı doğaya bu kadar uyumsuz ve doğaya bu kadar zarar veren başka bir hayvan?

Ateşi bulmuşmuş… Marifet sanki!

Kutup ayısının mı, penguenin mi, karıncanın, arının mı ateşe ihtiyacı var? Var mı şu dünyada ateş isteyen bizden başka bir hayvan? Hepsi korkar ateşten yahu! Ateş bulunduğu gün belli olmuş insanın bu dünyaya getireceği  felaket!

Uzaylı arayıp duruyoruz uzayın derinliklerinde… İnsan gibi bir uzaylı varken başka uzaylı aramaya gerek var mı? Hawking de söylemedi mi? “Aman fazla aramayın, belanızı bulmayın” diye… Ama hoca söylemeden gitti, insanın uzaydan bu güzelim dünyaya atılmış bir test tohumu olduğunu… Evet, gerçekten insanoğlu uzaydan bu dünyaya test için atılmış bir deney veya belki de birilerinin oyunudur… Veya belki de kendi dünyamızı böyle yakıp yıktık, bu dünyayı gelip bulduk ve sıra bunda! Akla en yatkın olanı da bu! Çünkü yine başka bir dünya aramalarımız arttı…

Din kitapları da kanıttır yani cennetten kovulup da dünyaya atılmamıza… Bir cenneti bozup başkasına sürüldüğümüz çok belli.

Dünyaya uyumlu olmak bir yana, mahvetmiyor muyuz bu güzelim yeryüzünü hem kendimize hem diğer tüm yaratıklara?..

Zavallı hayvan bedava yumurta veriyor işte, niye kesip yersin bir de?.. Ya diğeri, sütünü verir, yününü verir, daha bebeyken alır keser ateşte çevirirsin. Bunun için bir de bayram yaparsın, hem de taptığın din adına. Ne devesi kalır ne danası ne kuzusu. Etraf kan gölü.

Ramazan oruç ayı… Yeme, az tüket, dur biraz sakin ol diye… Tüm yiyecek fiyatları artar mı Ramazan’da talepten? Bu ne açlık bu ne vahşilik… Tüm toplum biraz durup düşünmelidir. Yemeyin kardeşim aksırıncaya tıksırıncaya kadar… Bir ay hayvani gıda yeme. Et, balık, tavuk alma… Bak nasıl düşecek fiyatlar.

İnsanın bu dünyada varlık nedeni doğayı talan etmek değil, doğayı korumaktır.

Cahil kafalara ilkokuldan başlayarak sürekli sokulacak ana bilgi budur.

Hükümetlerin sabah akşam tüm topluma vermesi gereken mesaj budur.

EtiketlendiEkonomi
Bu yazıyı paylaşın
Facebook Email Bağlantıyı Kopyala Print
YazanRefet Kayakıran
Takip et:
1972 yılında TED Ankara Kolejini bitirdi. Aynı yıl ODTÜ İşletme Fakültesine girmiş, daha sonra transferle E.Ü. İşletme Fakültesinden mezun oldu. Seyahat sektörüne 1980’li yıllarda Turban’la başladı. VİP Turizm, ABC Turizm yöneticiliklerinden sonra İstanbul"da 5A Seyahat Acentasını ortak olarak kurdu. Daha sonra Rus piyasasında çalışmalar yaparak Kiev"de Magic Travel"ı kurdu, 1997-2002 yılları arası Detur Rusya Genel Müdürlüğünü yaptı. 2002-2008 yılları rasında Moskova'da Gotur ve GTI şirketlerininin kuruluş koordinatörlüğünü ve A Class firmasının Genel Müdürlüğünü üstlendi.Halen turizm pazarlaması üzerine danışmanlık ve çeşitli konularda yazarlık yapıyor. İletişim: refetk@hotmail.com
Önceki Makale Amişleri nasıl bilirsiniz?
Sonraki Makale ‘Zelenski bağımsız değil’

Medya Günlüğü
bağımsız medya eleştiri ve fikir sitesi!

Medya Günlüğü, Türkiye'nin gündemini dakika dakika izleyen bir haber sitesinden çok medya eleştirisine ve fikir yazılarına öncelik veren bir sitedir.
Medya Günlüğü, bağımsızlığını göstermek amacıyla reklam almama kararını kuruluşundan bu yana ödünsüz uyguluyor.
FacebookBeğen
XTakip et
InstagramTakip et
BlueskyTakip et

Bunları da beğenebilirsiniz...

*Köşe Yazıları

‘Puantiye kraliçesi’ Yayoi Kusama

Dr. Nevin Sütlaş
7 Haziran 2025
Köşe Yazıları

Nâzım’ın mahallesinde anıtı olsa

M. Hakkı Yazıcı
5 Haziran 2025
Köşe Yazıları

Balıklar kadar olamadık

Erdal Çolak
4 Haziran 2025
Köşe Yazıları

Aşk, memleket sevdası ve sosyalizm

İlhan İlmenöz
3 Haziran 2025
Medya Günlüğü
Facebook X-twitter Instagram Cloud

Hakkımızda

Medya Günlüğü: Medya eleştirisine odaklanan, özel habere ve söyleşilere önem veren, medyanın ve gazetecilerin sorunlarını ve geleceğini tartışmak isteyenlere kapısı açık, kâr amacı taşımayan bir site.

Kategoriler
  • MG Özel
  • Günlük
  • Köşe Yazıları
  • Serbest Kürsü
  • Beyaz Önlük
Gerekli Linkler
  • İletişim
  • Hakkımızda
  • Telif Hakkı
  • Gizlilik Sözleşmesi

© 2025 Medya Günlüğü.
Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak

Welcome Back!

Sign in to your account

Username or Email Address
Password

Lost your password?