Yaklaşık beş aydır tutuklu bulunan Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, “Cumhurbaşkanı’na hakaret” ve “halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme” suçlamalarıyla bugün hâkim karşısına çıktı. 142 gündür cezaevinde bulunan Özdağ’ın tutukluluğun devamına, ikinci duruşmanın 17 Haziran’da yapılmasına karar verildi.
Özdağ, 19 Ocak’ta yaptığı bir konuşmada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için “Son bin yılda gerçekleşen hiçbir Haçlı Seferi, Erdoğan’ın ve AKP’nin Türk milletine ve Türk devletine verdiği zararı vermemiştir” demesinden sonra gözaltına alındı ve 21 Ocak’ta tutuklandı.
Öz geçmişi
Türk siyasetinin son yıllarda dikkat çeken isimlerinden biri olan Özdağ, özellikle milliyetçi söylemleri ve sığınmacı karşıtı politikalarıyla gündeme gelen bir akademisyen, yazar ve siyasetçi. 3 Mart 1961’de Tokyo’da doğan Özdağ, siyasetçi bir aileden geliyor. Özdağ’ın Tokyo’da doğmasının nedeni, babası Muzaffer Özdağ’ın 27 Mayıs 1960’daki askeri müdahale sonrasında kurulan Milli Birlik Komitesi’nin önde gelen üyelerinden birisi olmasıydı. Alparslan Türkeş’in liderliğinde Türk siyasi tarihinde 14’ler diye bilinen grubun üyeleri çeşitli ülkelere sürüldü. Özdağ bu nedenle sürgünde doğdu. Aile 1963 yılı sonunda Türkiye’ye döndü.
Özdağ, lise eğitimini TED Ankara Koleji’nde tamamladıktan sonra Münih Üniversitesi’nde siyaset bilimi eğitimi aldı. Türkiye’ye döndükten sonra Gazi Üniversitesi’nde doktorasını tamamladı. Akademik yaşamı boyunca uluslararası güvenlik, strateji, terörle mücadele ve Türk dış politikası konularında birçok kitap ve makale kaleme aldı. Akademik kimliği, siyasi duruşuna da entelektüel bir temel oluşturdu.
2001’de profesör olan Özdağ, 2005 senesinde Gazi Üniversitesi’nde Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından yapılan rektör atamasını protesto ederek Sezer cumhurbaşkanı olduğu sürece üniversitelerde ders vermeyeceğini söyleyerek Gazi Üniversitesi’nden ayrıldı. Sezer’in cumhurbaşkanlığı süresinin sona ermesiyle öğretim üyeliğine döndü.
Siyasi kariyerine Milliyetçi Hareket Partisi’nde (MHP) başladı. 2015 yılında MHP Genel Başkanlığı’na aday oldu ancak partideki liderlik mücadelesi sonucunda ihraç edildi. Daha sonra İYİ Parti’nin kurucuları arasında yer aldı, ancak kısa bir süre sonra bu partiden de ayrıldı.
26 Ağustos 2021’de Büyük Taarruz’un 99. yıl dönümünde anma etkinliği düzenleyen Özdağ, Zafer Partisi’nin kuruluş dilekçesini İçişleri Bakanlığı’na vererek 194 kurucular kurulu üyesi ile birlikte Zafer Partisi’ni resmen kurdu.
Milliyetçi, seküler ve güvenlik odaklı bir çizgide konumlanan parti, özellikle sığınmacı ve göç politikalarıyla kısa sürede kamuoyunun dikkatini çekti. Özdağ’ın “sessiz istila” olarak nitelendirdiği göç dalgasına karşı net ve sert söylemleri, onun hem destekçi hem de muhalif çevrelerde geniş yankı uyandırmasına neden oldu.
19 Ocak’ta önce “Cumhurbaşkanı’na hakaret” suçlamasıyla gözaltına alındı. Daha sonra buna “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” ve “nefret suçu işlemek” eklendi ve çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Bu gelişme, siyaset dünyasında büyük tartışmalara yol açtı. Destekçileri tutuklamayı “siyasi bir sindirme operasyonu” olarak nitelendirdi.
Özdağ’ın tutuklanması, Türkiye’de ifade özgürlüğü, muhalefet ve siyasal baskılar konusundaki tartışmaları yeniden alevlendirdi. Gözaltı süreci ve tutuklama kararı sonrası Zafer Partisi, kitlesel protestolar ve sosyal medya kampanyalarıyla tepki gösterdi. Özdağ’ın “çözüm süreci” nedeniyle tutuklandığını düşünenler çoğunlukta.
Özdağ, Türkiye’nin demografik yapısının göç yoluyla değiştirildiğini savunarak bu durumu ulusal güvenlik meselesi olarak tanımlıyor. Göçmen karşıtı politikalar, laiklik vurgusu, sert sekülerizm ve Atatürkçü değerler siyasi çizgisinin temelini oluşturuyor.
Kamuoyundaki etkisini büyük ölçüde sosyal medya üzerinden sürdüren Özdağ, sert çıkışları, doğrudan ve kriz yaratan söylemleriyle sık sık gündeme geldi 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimleri sürecinde muhalefetle yürüttüğü pazarlıklar ve “gizli protokol” tartışmaları da çok konuşuldu.
Fotoğraf: Ümit Özdağ X hesabı
***
Medya Günlüğü sosyal medya hesapları: