24 Kasım 2015 Türk-Rus ilişkileri açısından belki sıradan bir gün olarak başladı ama aynı günün sonunda iki ülke arasındaki en büyük krizlerden biri patlak verdi.
Sabah saatlerinde Suriye’deki operasyona katılan SU-24 tipi bir Rus jeti Hatay’ın Samandağ ilçesinde Türk hava sahasını ihlal ettiği gerekçesiyle düşürüldü. Yaklaşık 5-6 saat sonra Rusya’nın ilk tepkisini açıklayan Devlet Başkanı Vladimir Putin, son derece sert üslupla Türkiye’ye karşı ekonomik yaptırımlar uygulamaya başlayacaklarını söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Putin’e mektup yazması ve sonrasında iki liderin 9 Ağustos’ta el sıkışmasına kadar uzun ve sıkıntılı süreçte krizin çözülmesi için bazıları daha sonra kamuoyuna yansıyan, bazıları ise hâlâ sır olarak kalan bazı adımlar atıldı.
Aslında mektup olayının da ilginç bir perde arkası var. Türk iş insanı Cavit Çağlar’ın devreye girmesiyle mektup diplomasisi sonucunda çözülen 7 aylık kriz döneminin ilginç detaylarını gazeteci Murat Yetkin, 8 Ağustos 2016 tarihli Hürriyet gazetesinde “Türk-Rus krizini bitiren gizli diplomasinin öyküsü” başlıklı yazısında anlatmıştı. Yetkin bu gizli diplomasi sürecinin anahtar isimlerinin Cavit Çağlar, dönemin Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar ve Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev olduğunu yazmıştı.
Fakat eski Azerbaycan Başbakan Birinci Yardımcısı Abbas Abbasov da Rus-Türk barışının gizli mimarlarından biri. 2017 yılında Rossiya-24 kanalındaki ‘Gizli Diplomasi’ belgeseline konuşan Çağlar, Rusya ile Türkiye arasındaki barışın sağlanması sürecinde Abbasov’un Moskova’da kendisine çok yardımcı olduğunu anlatmıştı.
Abbasov aracılığıyla Rusya’nın Dağıstan Cumhuriyeti’nin lideri Ramazan Abdulatipov’la süreci takip ettiğini ifade eden Çağlar, “Abbasov bana çok yardımcı oldu. Abbasov, Haydar Aliyev’in (eski Azerbaycan Cumhurbaşkanı) eski silah arkadaşı, 12 yıl onun yanında görev aldı” dedi.
Rusya’da nüfuz sahibi olan Abbasov, iki ülke arasında krizin yaşandığı 7 ayda ilişkilerin düzelmesi için arabuluculuk yapan önemli isimlerden biri. Abbasov’un Moskova’ya giden Çağlar’ın Rusya’daki görüşmelerin ve çalışmaların sağlanmasına büyük katkı sağladığı söyleniyor. Dağıstan lideri Abdulatipov’un yakın dostu olduğu bilinen Abbasov Rusya’da barışma sürecini takip eden isimlerden biriydi. Belgeselde Çağlar, Abdulatipov’un yardımıyla Kremlin’e mektubu ulaştırdığını anlattı.
Türkiye ile Rusya arasında yaşanan uçak krizini çözen isim olarak tarihe geçen Çağlar’ın Kremlin Sarayı’nda Rusya lideri Putin tarafından ‘Devlet Nişanı’ ile ödüllendirilmesi töreninde Abbasov’un katkılarına da değinildi. Çağlar törende yaptığı konuşmasında, Abbasov’a da teşekkürlerini iletti.
Peki, mektup fikri nasıl ortaya çıkmıştı?
İlişkilerin daha da gerginleştiğini gören Erdoğan, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile görüşerek çözüm yollarının aranması ile ilgili görüş alışverişinde bulundu. Rusya’dan birilerini aracı olarak bulmak gerekiyordu. Çavuşoğlu’nun aklına Azerbaycan asıllı zengin iş adamı Ferhad Ahmedov geldi. Ahmedov, Rusya Senatosu’nda uzun yıllar görev yapmıştı.
Ahmedov bu konudaki gelişmeleri Azerbaycan haber sitesi Haqqin.az’a, “Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nden tanıdığım eski dostum Çavuşoğlu bana bu konuda ricada bulundu. Erdoğan adına üç kere bana, ‘çıkmaz sokaktan çıkılması için neler yapılabilir’ diye sordu. İlk ikisinde nazikçe geri çevirdim. Üçüncünde ise artık yapacak bir şey yoktu, Türkiye’ye gittim” diye anlattı.
Ahmedov’a göre, barışın sağlanmasını her iki taraf da istiyordu. Fakat Rusya ve Türkiye’nin bir türlü anlaşamadığına dikkat çeken Ahmedov, “Ben işin sırrını çözdüm, bir formül buldum. En akıllı devlet memuru bile herhangi bir sorunu belirli çerçevede çözmeyi ve bu çerçevenin dışına çıkmamayı tercih eder. İş adamı ise bir ressam gibi bu çerçevenin dışına çıkarak tüm sorunu görebilir” dedi.
Çavuşoğlu da Ekim 2016’da Sputnik’e yaptığı açıklamada bu gelişmeleri şöyle doğruladı:
“Arkadaşım Ahmedov Putin’le de yakın çalışmış, onu tanıyan bir isim. Mesela mektup konusunda gelip Cumhurbaşkanı’mızla da görüştüğünde bir mektup yazarsa etkili olacağını, bir mektubun başka insanların gelip gitmesinden daha da etkili olabileceğini, bu yolla sonuç alabileceğini anlatmıştı. Mektubun gitmesinden yaklaşık bir ay önceydi bu görüşme. Mektubun çerçevesine baktığımızda onun söyledikleri de var. Putin’i böyle dost olarak yakından tanıyan bir kişi olan Ahmedov’un önerileri de gerçekten etkili oldu. Kendisine çok teşekkür ediyoruz.”
Ardından Çağlar’ın da katılımıyla süreç başladı, Erdoğan’dan Putin’e mektup gitti, taraflar sonunda 9 Ağustos’ta St. Petersburg’da buluşarak el sıkışmayı kabul etti. Böylece, 24 Kasım 2015’te başlayan kriz yaklaşık dokuz ay sonra geride kaldı.
Fuad Safarov, Moskova