Rusya 1. Kanalı’nda ünlü gazeteci Vladimir Pozner’in sunduğu “Turyetskaya Tetrad” (Türk Defteri) belgeseline konuk olan Nobel ödüllü yazar Orhan Pamuk, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin tepkisini çeken Ayasofya’nın yeniden cami olarak ibadete açılmasıyla ilgili eleştirisini yineledi.
Ayasofya’nın dünyanın en muhteşem eserlerinden biri olduğunu belirten Pozner programın giriş bölümünde şunları söyledi:
“Bana göre, Ayasofya Türkiye ve Türkler için bir sembol. Neden? Anlatayım… Daha önce Ayasofya bir Ortodoks kilisesiydi. Yani Batılı kiliseydi. Batı’ydı. 1453 yılında Osmanlılar, kenti ele geçirdiğinde Konstantinopol’un adını İstanbul olarak değiştirdi. Kiliseyi de cami yaptılar. Yani Şark oldu. 1935 yılına kadar böyle devam etti. O tarihte müze oldu. Müze ne Batı ne Doğu’dur, müze müzedir. Uzun süre öyle kaldı. Sonra geçen yıllarda yukarıdan gelen emirle tekrar camiye çevrildi. Peki Ayasofya sen kimsin? Batı mı Doğu mu?..”
İstanbul’daki günlük hayattan görüntülerin ekrana getirildiği programda Okay Temiz’den Oğuzhan Uygur’a, Mim Kemal Öke’den iş insanlarına ve sokak satıcılarına toplumun farklı kesimlerinin Türk kimliği, Türkiye’nin Doğulu ve Batılı yönleri ve yol açtığı çelişkiler hakkındaki düşünceleri de yer aldı.
Vladimir Pozner (sağda) toplumun farklı kesimlerinin görüşünü aldı
Yaklaşık 50 dakika süren program boyunca Türklük ve Müslümanlığın ne anlam ifade ettiği sorusuna yanıt arayan Pozner’in aynı soruyu yönelttiği Pamuk şunları söyledi:
“… Ayasofya’nın camiye çevrilmesi beni gerçekten de üzdü. Buna karşı çıktım. Burada Ortodoks medeniyetinin muhteşem ve dev bir eseri yaratılmıştı. Mesela Fransa’da Panthéon kilise olarak yapılmıştı ama sonradan müzeye çevrildi. Kemal Atatürk de Ayasofya’yı cami değil müze yaptı. Atatürk böylece, biz Türklerin diğer Müslüman ülkelerden farklı olduğumuzu göstermek istedi. Biz Avrupa’ya karşı dostça duygular besliyoruz ve çok hoşgörülüyüz.”
Türkiye’nin günümüzde çok fazla Doğu’ya ve İslam’a itildiğini belirten Pamuk şöyle devam etti:
“Türklük İslam’dan önce de vardı. Türklerin çıkış noktası bugünkü Çin’in batısı. Uygurların yaşadığı bölge, Sincan. Uygurlar Türklerin büyük büyük atası. Fakat daha önce Müslüman değillerdi. Uygur dilinin de bir yapısı var. Her şey değişti. İslam, Bizans, Batı, Avrupa, sözler, lehçe, elbise, kan, dış görünüm. Ama gramer yapısı değişmedi. Bana sorarsanız Türklüğün temeli dil ve gramerdir. Bu konulardaki görüşümü özgürce açıklıyorum ama Türklüğe hararetten hakkımda dava açıldı. Avrupa Birliği’nin baskısı sonucu beraat ettim. Uzun süre koruma ordusuyla gezmek zorunda kaldım. Sonunda korumalarımın sayısı bire kadar düştü. Bazen, ‘Türkiye’yi fazla eleştiriyorsunuz. Baksanıza, sadece bir tane korumam var. Demek ki ülke iyiye gidiyor’ diye şaka yapıyorum.”
Bahçeli’nin tepkisi
2020 yılında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Ayasofya’nın Diyanet İşleri Başkanlığı’na devredilmesi kararı almasını Pamuk, “Ayasofya’yı yeniden camiye çevirmek dünyanın geri kalanına artık seküler değiliz demektir” sözleriyle eleştirmişti.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli Pamuk’un sözlerine sert tepki göstererek, “Bir yazar müsveddesinin, ‘Ayasofya’yı yeniden camiye çevirmek dünyanın geri kalanına artık seküler değiliz demektir’ ifadesi kafasının her zerresi dikenle sarılmış Pamuk soy isimli bir şahsın mesnetsiz sızlanmasıdır” demişti.
Fuad Safarov, Moskova
Vladimir Pozner’in Rus TV’sinde yayınlanan programını izlemek için tıklayın
İlgili haber: