“Kör ölür badem gözlü olur” deyimi Türk medyasının günümüzdeki durumuna herhalde cuk oturuyor.
Ağıtlar yakmaya gerek yok, Türk medyasının her zaman sorunları ve sabıkaları vardı doğru ama hiç bugün olduğu gibi de yerlerde sürünmemişti. Gerçek gazetecilerin sektör dışına itilmesi ya da ayrılmak zorunda kalması, gazete ve televizyonların çoğunun bir görüşün borazanına dönüşmesi ve usta-çırak ilişkisinin ortadan kalkarak liyakat zincirini kırılması sorunların temel nedenlerinden bazıları.
İnternet medyasının yaygınlaşmasıyla, aslında tüm dünyada geçerli olan “tık avcılığı” modasını başladı. “Ciddi” olarak bilinen gazetelerin internet sayfaları bile okunma sayısını artırmak için gerçek olmayan ya da aşırı abartılı başlıklar atmaya başladı ama bunu bile yüzüne gözüne bulaştırdı.
Sonuçta ortaya hemen hemen her gün, her konuda kullanılan ve klişeye dönüşen, hiçbir yaratıcılığı olmayan başlıklar çıktı. Haberin içeriğine bakılmaksızın kullanılan başlıkların tek amacı okuru tıklamaya yönlendirmek, bu yolla okunma istatistiklerini ve reklam gelirlerini artırmak.
Medyanın en “favori” konusu asgari ücrete ve emekli maaşlarına yapılacak zamlar. İkisi de yılın sadece belirli döneminde artırılmasına rağmen duygu sömürüsü yapılarak bir yılda bu konularda neredeyse yüzlerce haber çıkıyor. Tabii, “haber” lafın gelişi çünkü neredeyse hiçbirinde yeni bir bilgi yok, yapılan sadece “umut tacirliği.”
Şu an bile herhangi bir internet haber sitesine girseniz karşılaşacağınız klişe başlıklarından bazıları şöyle:
-Emeklilere müjde!
-Flaş açıklama
-Flaş Türkiye açıklaması
-Açıklamalar peş peşe geldi
-Sakın bunu yapmayın
-Milyonları ilgilendiriyor
-Tüm dünyayı ilgilendiriyor (iyice abartılmış hali)
-Peş peşe uyarılar
-Büyük şok
-Ortalığı karıştıran iddia
-Konut müjdesi
-Asgari ücret müjdesi
-Petrol müjdesi
-Doğal gaz müjdesi
-Sakın dışarı çıkmayın
-Meteoroloji uyardı
-Gece yarısı geliyor
-Hayatının şokunu yaşadı
-İşte son hali
-Öyle bir şey yaptı ki
-Aklınızdan geçirmeyin
-Gözlerine inanamadı