Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım-Cömert Tokayev, 29 Temmuz’da enerji gündemi ağırlıklı görüşmeler için Ankara’yı ziyaret edecek.
Rus Nezavisimaya gazetesinde yer alan haber-yoruma göre, Tokayev’in Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yapacağı görüşmelerde, Kazak petrolünün çeşitlendirilmesi ve Bakü–Tiflis–Ceyhan (BTC) boru hattı üzerinden yapılan sevkiyatların artırılması gibi iki ülke açısından stratejik öneme sahip konuların ele alınması planlanıyor.
Türkiye ve Kazakistan liderleri ayrıca, Yüksek Düzeyli Stratejik İş Birliği Konseyi’nin beşinci toplantısına katılacak. Toplantıda ekonomik entegrasyonun temel yönleri, dijital dönüşüm, savunma alanındaki girişimler ve Türk dünyası birliğinin güçlendirilmesi gibi başlıklar ele alınacak.
Dördüncü toplantı 2022 yılında Erdoğan’ın Kazakistan ziyareti sırasında yapılmıştı. Erdoğan o dönem, Türkiye ile Kazakistan arasındaki ilişkilerin ileri düzey stratejik ortaklık seviyesine çıkmasının iki halkın ortak tarihine, dinine, diline ve kültürüne dayandığını söylemiş ve ticaret hacmini 10 milyar dolara çıkarma hedefi koymuştu.
Rusya Bilimler Akademisi (RAN) İMEMO Orta Asya Bölümü Başkanı Stanislav Priçin’e göre, Türkiye ile Kazakistan arasındaki ekonomik iş birliği istenilen hızda gelişmiyor. Uzman, askeri alanı (örneğin geçen yıl Kazakistan’da insansız hava araçlarının üretimine yönelik bir anlaşma imzalandı ancak hâlâ işlerlik kazanmadı), enerji sektörünü, ulaştırma projelerine ortak katılımı, kültürel-eğitsel alanı ve Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) kapsamındaki iş birliğini kapsayan geniş gündeme rağmen potansiyelin sınırlı kaldığını belirtiyor.
Priçin şu değerlendirmeyi yapıyor:
“Bu kadar kapsamlı bir gündeme rağmen, Kazakistan ile Türkiye arasında bazı kısıtlayıcı faktörler var. Bunlardan birincisi coğrafi uzaklık. İkincisi ise ideolojik olarak yakın gözükseler de Kazakistan ile Türkiye’nin birçok konuda ve parametrede önemli farklılıkları var. Ekonomik açıdan bakıldığında, Türkiye Kazakistan’ın en büyük ilk on ticaret ortağından biri olmasına rağmen, Türk yatırımları ağırlıklı olarak inşaat ve turizm hizmetleri sektörlerinde yoğunlaşıyor.”
Buna karşılık, kültürel yakınlık yalnızca ikili ilişkileri güçlendiren bir unsur olmakla kalmıyor ve Türk dilli ülkeler arasında çok taraflı ilişkilerin gelişmesine de temel oluşturuyor. Bu ülkeler arasında Türkiye ve Kazakistan, Pantürk birliğini en çok destekleyen aktörler arasında yer alıyor.
Örneğin Kazakistan’da 2012 yılından bu yana Uluslararası Türk Akademisi faaliyet gösteriyor. Ayrıca ülkede Türk üniversiteleri, kolejleri ve liseleri de bulunuyor. Türk tarafı bu eğitim kurumlarını, 2016 yılında kurulan Maarif Vakfı’nın denetimine vermek istiyor. Türkiye, Fethullah Gülen’e bağlı olarak yurt dışında faaliyet gösteren okulları yasadışı ilan etmiş ve Maarif Vakfı tarafından yönetilen eğitim kurumlarıyla değiştirmişti.
Buna rağmen, Priçin’in de belirttiği üzere, “Türkiye ile eğitim alanındaki iş birliği, Rusya, Çin ve Batılı ülkelerle olan düzeyle kıyaslandığında oldukça sınırlı kalıyor. Örneğin Kazakistan Cumhurbaşkanlığı’nın uluslararası eğitim bursu olan ‘Bolaşak’ programı kapsamında, şu anda hiçbir Kazak öğrenci Türkiye’de eğitim görmüyor.”
Ancak bu durumun yakında değişebileceği düşünülüyor çünkü genç nesilde ortak tarih bilinci, coğrafi anlayış ve kültürel değerlerin gelişmesini hedefleyen çalışmalar hız kazanmış durumda. Bu değerler, nesilden nesile ulusal edebiyat eserleri yoluyla aktarılıyor. Bu doğrultuda atılmış önemli bir adım da, 2020 yılında Türkiye, Kazakistan ve Azerbaycan için ortak olarak hazırlanan “Türklerin Ortak Tarihi” adlı okul ders kitabının yürürlüğe girmesi olmuştur.
Buna rağmen, uzmanlara göre Kazakistan ile Türkiye arasındaki ilişkiler bazı nesnel zorluklardan da muaf değil. TDT içerisinde Türk birliği fikri konusunda bir bölünme yaşanıyor. Örneğin, Nisan ayında Semerkand’da düzenlenen “Orta Asya-Avrupa Birliği” zirvesinin sonuçlarına bakıldığında, aralarında Kazakistan’ın da bulunduğu Orta Asya ülkeleri açıkça jeopolitik tercihler ortaya koyarak AB ile ilişkilerin geliştirilmesine öncelik verdi ve Ankara’nın ısrarla savunduğu Pantürk gündemi görmezden geldi. Bu durum hem AB ile iş birliğinin, Türkiye’nin sunduğu programları büyük ölçüde aşmasıyla hem de Güney Kıbrıs’ın egemenliğinin tanınmasına yönelik yaklaşımla kendini gösteriyor. Buna karşılık, Türkiye tarafından desteklenen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) tanınmıyor.
Enerji ihracat yollarının çeşitlendirilmesi konusunda Priçin’e göre, şu anda Rusya topraklarından geçen Hazar taşımacılık rotasının (KTR) alternatifi bulunmuyor. Kazakistan, 2025–2040 yıllarını kapsayan petrol rafinajı geliştirme konseptini kabul etmişti. Bu, sadece iç talebin karşılanmasını değil, aynı zamanda ülkenin petrol ürünleri ihracatında bölgesel liderler arasına girmesini amaçlayan iddialı bir dönüşüm planı. Bu bağlamda Kazakistan, petrolün BTC boru hattı üzerinden Türkiye’ye taşınmasını artırma ve İran limanları üzerinden Hindistan’a ihracat yapma olasılıklarını değerlendiriyor.
Kazakistan’da, Batı’nın enerji sektöründe Rusya’ya yönelik yaptırımlar uygulamasından endişe duyulmakta çünkü bu durum Kazakistan’ın petrol endüstrisini olumsuz etkileyebilir. Nitekim kısa süre önce, KTR üzerinden Kazakistan petrolünün ihracatı durduruldu. Ancak bu kez, neden Rusya’nın getirdiği yeni düzenlemelerdi. Bu düzenlemelere göre, yabancı gemilerin Rus limanlarına giriş yapabilmeleri için FSB’den izin almaları gerekiyor.
Priçin, bu durumun teknik bir mesele olduğunu, yakın zamanda çözüleceğini ve yıl sonundaki toplam petrol ihracatını küresel ölçekte etkilemeyeceğini belirtiyor. Öte yandan, BTC boru hattı söz konusu olduğunda, hem nesnel hem de öznel bazı engellerin bulunduğunu. belirtiyor ve şunları söylüyor.
“Türkiye üzerinden geçen güzergâh bir dizi zorlukla karşı karşıya. Bu rota oldukça pahalı, altyapı henüz yeterli değil. Ayrıca Kazakistan petrolü, kalite açısından daha düşük ve Brent petrolüne göre indirimli olarak satılıyor. Buna karşın Azerbaycan’ın Azeri Light petrolü ise primli satılıyor. Kazakistan petrolünün sevkiyat hacminin artması, Azerbaycan petrolünün kalitesini düşürerek fiyatını aşağı çekecektir. Kazakistan bu zararı telafi etmeye yanaşmayacağından, Azerbaycan BTC üzerinden Kazakistan petrolünün sevkiyatını sınırlayacaktır.”
Fotoğraf: kaztag.kz
***
Medya Günlüğü sosyal medya hesapları: