Ömer Yalçınkaya
Günlük hayatımızda birçok sözü yanlış telaffuz ediyoruz. Bir dönem sesli harflerin üzerindeki şapkaların kaldırılması bunda etkili oldu. Eskimiş sözleri önceki nesiller çok daha iyi bilirlerdi. Yeni kuşaklar kulaktan dolma öğreniyorlar. Bu nedenle de birçok söyleyiş yanlışı ortaya çıkıyor. Günlük konuşmada yapılan basit yanlışlar elbette masum görülebilir. Ancak medyada yapıldığı zaman hoş olmuyor. Yazılı ve sözlü basının dilimize karşı bir sorumluluğu vardır. Çünkü onlar kitlelere hitap ediyorlar. Yanlış kullanımlar halk arasında da yanlışlıkların yerleşmesine yol açıyor. Medya bu konuda daha titiz davranmak zorundadır.
Şimdi yaygın olarak yapılan telaffuz yanlışlarını örnekler verelim:
: işareti uzun okunan heceyi gösterir.
Rakım: İlk hece uzun okunmalıdır (ra:kım). Televizyonlarda sıkça yapılan yanlışlardan biridir. Kısa okunduğunda “benim rakım” (içkim) gibi bir anlama gelir.
Azami: İlk ve son heceler uzatılır (a:zami:). İlk heceyi kısa okumak son zamanlarda artarak yapılan bir yanlıştır.
Azamet: Büyüklük, görkem anlamındaki Arapça kökenli sözün doğru telaffuzunda tüm heceler kısadır. Azami ile karıştırılarak ilk hecesinin uzun okunduğuna rastlanmaktadır.
Bihaber: Farsça bi- olumsuzluk ön ekidir ve uzun okunur (bi:haber). Aynı şekilde bibaht, biçare, bigünah, bikarar, binamaz, biperva, bitap, bitaraf, bivefa, bizar sözlerinde de uzun söylenir. Kısa okunması sıkça karşılaşılan telaffuz yanlışlarından biridir. Binamaz sözünü TDK sözlüğü beynamaz olarak alıyor ve namaz kılmayan kimse olarak açıklıyor. Ancak doğru anlamı namazsız demektir. “İki cami arasında binamaz“ deyişi, iki cami arasında namazsız kalmayı ifade eder.
Lakabı: Her iki “a” da uzun okunur (la:ka:bı). İlkinin uzun, ikincisinin kısa telaffuz edilmesi yanlıştır.
Mirası: Arapça kökenli miras sözünde ikinci hece kısa okunurken takı aldıktan sonra ikinci hece uzar (mi:ra:sı). Kısa okunması yanlıştır
Hakem: Çok karşılaşılan bir telaffuz yanlışı sözcüğün ilk hecesini (ha:kem) diye uzun okumaktır. Hâkim derken uzun olur, ancak hakem derken kısadır.
Yarın: Yaygın yapılan bir yanlış olarak ilk hece uzatılır. Doğrusu her iki hecenin de kısa söylenmesidir.
Dahi: “O da”, “o dahi” sözlerinde olduğu gibi bile anlamındaki dahi sözünde “a” kısa okunur. Eğer (da:hi) şeklinde uzun okunursa o zaman dâhi yani üstün yetenekli kişi anlamını verir. TRT’nin birçok spikeri de dahil olmak üzere televizyonlarda pek çok kişi bu sözcüğü uzun “a” ile telaffuz ediyor.
Vaka: Olay demektir. Her iki hece de kısa okunur. Yanlış olarak birinci ya da ikinci hecenin uzun okunduğu durumlara televizyon kanallarımızda sıkça rastlanıyor. Üstelik bu sözcükleri bilinçsizce kullananlar da genç muhabirler. Sizce olay sözü daha güzel değil mi?
Levha: Medyada karşılaşılan yaygın yanlış, sözün (levha:) hatta levhağ şeklinde telaffuzudur. Doğru söyleniş iki hecenin de kısa olmasıdır.
Erkân: Erkek ismi olan Erkan sözünde her iki hece de kısa okunur. Ancak, ileri gelenler, büyükler, üsler anlamındaki erkân sözünde “a” sesi incelir ve erkânı derken “a” uzun okunur (erkâ:nı).
Irak: Gerek ülke adı olan Irak, gerekse uzak anlamındaki ırak sözlerinin her ikisinin de ilk hecesi kısa okunur. Ülke Irak’ın, Iğrak şeklinde yanlış telaffuzuna sıkça rastlayabilirsiniz. Ayrıca Irak’a, Kerkük’e denirken “ırağa”, “kerküğe” okumak doğrudur, ne var ki çoğunlukla “ıraka”, “kerküke” şeklinde söylenmektedir.
Hayır: Hem evetin karşıtı olan söz, hem de iyilik anlamındaki sözün her ikisinde de “a” kısa okunur. Çok genel bir yanlış olarak birinci anlamdaki hayırda “a” uzun okunmaktadır.
Yararı/Zararı: Zıt anlamlı bu iki sözcükten yarar Türkçedir, zarar ise Arapça kökenlidir. Arapçada takı alan sözlerdeki son heceler uzar. Zarara sokmak, zararını karşılamak gibi ifadelerde ikinci “a” uzatılarak söylenir (zara:rı). Yarar sözü Türkçe olduğu için yararı derken ikinci “a” uzamaz, kısa okunur. Her iki durumda da yanlışlık yapılabilmekte, zararı derken iki hece de kısa söylenirken, yararı derken ikinci hece uzatılmaktadır.
Enkaz: Her iki hece de kısa okunur. Enkazı derkan “a” uzun okunmalıdır (enka:zı).
Kurban: Her iki hece de kısa okunur. Kurbanı derken “a “uzun okunmalıdır (kurba:nı).
Coğrafî: “A”ve “i” uzun okunur (coğra:fi:).
Yakut: Değerli taş olan yakut sözünde “a” uzundur. Ancak Yakut halkından bahsediliyorsa “a” kısa okunmalıdr. Yakutistan derken de “a” kısa söylenmelidir.
Miting: Her iki hece de kısa okunur. Son zamanlarda medyada İngilizce telaffuzu (mi:ting) gibi ilk hecenin uzatıldığı gözlenmektedir.
Laik: Fransızca laïque sözünden alınmıştır. Her iki hece de kısa okunmalıdır. “Lağyik” gibi telaffuz edenlere sıkça rastlanır.
Kimyasal: Kimya sözünde “a” uzun okunur (kimya:sal). Kimyasal sözünde de uzun okunur. Medyada son zamanlarda kısa okuyanlar çoğalmaya başladı.
Not: Bu yazı Medya Günlüğü’nde daha önce yayınlanmıştır.