Cumartesi, 28 Haz 2025
  • My Feed
  • My Interests
  • My Saves
  • History
  • Blog
Subscribe
Medya Günlüğü
  • Ana Sayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • 🔥
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Font ResizerAa
Medya GünlüğüMedya Günlüğü
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Ara
  • Anasayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
Bizi takip edin
© 2025 Medya Günlüğü. Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak.
Köşe Yazıları

Tarih şampiyonları yazar

İlhan İlmenöz
Son güncelleme: 30 Mayıs 2024 19:55
İlhan İlmenöz
Paylaş
Paylaş

Futbol ülkemizde en çok sevilen, en çok izlenen, kadın-erkek-çoluk çocuk-yaşlı-genç hemen herkesin az çok ilgilendiği bir spor dalı.

Siyasetçisinden sanatçısına, iş insanından sokakta gezen sıradan vatandaşa kadar herkesin yorum yaptığı, fikir beyan ettiği, kitleleri peşinden sürükleyen en önemli etkinliklerden biri… Ayrıca futbol üzerinden sevinmeyi, gurur duymayı ve rakipleri kızdırmayı da çok seviyoruz. Özellikle sosyal medya sonrası bu söylediklerim çok daha artmaya başladı.

Her ne kadar son yıllarda kadın voleybolda kazanılan başarılar bu spora ilgiyi arttırsa da basketbol, tenis, yüzme ve yağlı güreş gibi sporlar belirli kitleler tarafından sevilip izlense de hiçbiri futbolun yerini alamaz. Bu spor dallarında kazanılan başarılar sabun köpüğü gibi günlük anlık konuşulur, alkışlanır ve kısa bir süre sonra unutulur gider.

Futbolun bu sporlarla kıyaslanmayacak ölçüde büyük bir endüstrisi var. Her hafta statlara gidenler, forma ve ürün satışları, naklen yayın ve reklam gelirleri, şampiyonluk ve kazanılan başarılar sonrası artan sponsorluk vb. gelirleri de  bu endüstriyi her geçen gün daha cazip hale getiriyor. Ayrıca, maçlara gidemeyenlerin evlerinde veya maçları yayınlayan mekanlarda harcadıkları paralar, dijital ve sosyal medyadaki popülerlik futbol endüstrisinde her geçen gün önemli hale geliyor.

Futbol endüstrisinde dönen paralar bu kadar büyük olunca rekabet ve yarış da o kadar sert ve çetin geçiyor. Son yıllarda ezeli rekabetin ebedi dostluk bölümü unutularak sadece kazanma odaklı bir mücadeleye dönüşüyor. Taraftarlar arasında da gerginliği arttıran en önemli unsur bu dostluğu unutup düşmanlığı, kavgayı körükleyen yönetimler.

Bu sezon özellikle Galatasaray-Fenerbahçe rekabeti unutulmaz bir yarışa sahne oldu ve sonunda kazanan geçen sene olduğu gibi yine Galatasaray oldu. Lig ikincisi Fenerbahçe’nin performansı ve topladığı puanlara bakacak olursak belki uzun yıllar böylesi görülmeyecek ama tarih şampiyonları yazacak. Sezon bittiğinde sizi kimse sezon içindeki başarılarınız ve aldığınız sonuçlarla değerlendirmez. Futbolda büyük takımlar için tek ölçü şampiyonluk ve kazanılan kupalardır.

Siz istediğiniz kadar basketbolda, voleybolda, atletizmde  başarılı olun 10 yıl şampiyonluk görmemiş taraftarınıza bunu anlatamazsınız. Hatta kürekte bilmem kaç yarış üst üste kazandığınızı ve basketbolda çılgın kuşunuz “Yellow”un ne kadar karakter kattığını anlatırsanız kendi taraftarınız size tepki gösterir, alay eder. Çünkü bu ülkede başarının ölçüsü futbolda şampiyonluktur. Her ne kadar kulüplerimiz kendilerine spor kulübü deseler de işin gerçeği hepsi birer futbol kulübüdür. Gerisi züğürt tesellisi…

Ali Koç gibi iş dünyasının önde gelen ailerine mensup birinin başkan seçildiği günden beri futbol başarısızlıklarına sürekli bahaneler üretmesi, suçu hep bir yerlere ve başkalarına atması, hayali düşmanlar üretmesi inanılır gibi değil. Sanırım bunu psikolojideki savunma mekanizmaları ile açıklamak gerek. Ayrıca “ben varken Fenerbahçe”yi şampiyon yapmazlar” diyerek başkan olmayacağını açıklaması ve sonra tekrar aday olması gerçekten büyük çelişki.

Bence bütün bunlardan daha da vahimi tüm yanlışlarına ve çelişkilerine rağmen Ali Başkan’ın hâlâ kendi taraftarından destek bulması. 6 yıl gibi uzun bir sürede yapılan yanlış transferler ve hatalı kadro yapılanmaları, teknik adam seçimindeki istikrarsızlıklar, verilen sözlerin arkasında durulmaması sorgulanmazken yel değirmenlerine karşı açılan savaşlar daha çok destek buluyor.

Bu sezon özelinde Süper Kupa maçına çıkılmaması ve sonra toplanan kongrede ligden çekilme veya benzeri bir kararın alınamayışı eğer Galatasaray’da yaşansaydı ne başkan kalırdı ne de yönetim. Bu konuda Fenerbahçe üyeleri inanılmaz derecede sabırlı ve tutucu. Örneğin hiçbir üyenin stadın adının “ATATÜRK” olarak değişmesi konusunda ne olduğu ile ilgili bir soru sorduğunu duymadım.

Zaten son 25 yılda Galatasaray’da 10 başkan değişirken Fenerbahçe’de sadece 2 başkanın görev yapması bence bunun en büyük kanıtı…Üstelik bu 10 başkandan sadece kısa süren Burak Elmas dönemi hariç her başkan döneminde kazanılan şampiyonluklar ve kupalar var.

Sonuç olarak, Fenerbahçe adına yine kupasız geçen bir sezonda en büyük teselli Galatasaray galibiyeti olurken komutan Mert Hakan Yandaş da herhalde yeni bir sözleşmeyi garantilemiştir. Ali Koç-Aziz Yıldırım rekabetinde ise kazanan, yukarıdan vurgulamaya çalıştığım nedenlerden dolayı bence yine Ali Koç olacaktır.

2023-2024 sezonunda şampiyon olarak tarihe adını bir kez daha yazdıran Galatasaray’ı kutlarım.

Artık hedef gelecek sezon 25. şampiyonluk ve 5. yıldız…

EtiketlendiFutbol
Bu yazıyı paylaşın
Facebook Email Bağlantıyı Kopyala Print
Yazanİlhan İlmenöz
Takip et:
Yaşama ve olaylara, bardağın dolu tarafından bakmayı ilke edinmiş tarihçi eskisi... Doğayı, denizi, gezip görmeyi, okumayı ve öğrenmeyi çok seven gerçek bir hayvansever... Müzik, spor ve yabancı dizi tutkunu İzmir aşığı... Aklına ne gelirse, özgürce, hiçbir kişi, kurum ve ideolojiye bağımlı olmadan yazmayı seven bir amatör...
Önceki Makale Kemal Bey bir proje mi?
Sonraki Makale Meleke-Demirkol Sendromu

Medya Günlüğü
bağımsız medya eleştiri ve fikir sitesi!

Medya Günlüğü, Türkiye'nin gündemini dakika dakika izleyen bir haber sitesinden çok medya eleştirisine ve fikir yazılarına öncelik veren bir sitedir.
Medya Günlüğü, bağımsızlığını göstermek amacıyla reklam almama kararını kuruluşundan bu yana ödünsüz uyguluyor.
FacebookBeğen
XTakip et
InstagramTakip et
BlueskyTakip et

Bunları da beğenebilirsiniz...

Köşe Yazıları

İran’da kadınlar, savaş ve rejim

İsmail Boy
25 Haziran 2025
Köşe Yazıları

İran’da sol nasıl kaybetti?

Ulaş Başar Gezgin
24 Haziran 2025
Köşe Yazıları

Sakız’daki gizemli Türk yatı

Cenk Başlamış
22 Haziran 2025
Köşe Yazıları

Libya’nın doğusundan sürpriz çıkış

Aydın Sezer
21 Haziran 2025
Medya Günlüğü
Facebook X-twitter Instagram Cloud

Hakkımızda

Medya Günlüğü: Medya eleştirisine odaklanan, özel habere ve söyleşilere önem veren, medyanın ve gazetecilerin sorunlarını ve geleceğini tartışmak isteyenlere kapısı açık, kâr amacı taşımayan bir site.

Kategoriler
  • MG Özel
  • Günlük
  • Köşe Yazıları
  • Serbest Kürsü
  • Beyaz Önlük
Gerekli Linkler
  • İletişim
  • Hakkımızda
  • Telif Hakkı
  • Gizlilik Sözleşmesi

© 2025 Medya Günlüğü.
Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak

Welcome Back!

Sign in to your account

Username or Email Address
Password

Lost your password?