Bundan 66 yıl önce, 5 Kasım 1958’de Roma’nın ünlü gece kulübü Rugantino’daki partide yaşanan çıplak dans skandalının başrolünde Türkiye’nin en ünlü dansözü Ayşe Nana (1936-2014) vardır. Fotoğrafları yayımlanınca artık dünyanın da tanıdığı bir isim olan Nana’nın dansı, ünlü yönetmen Fellini’ye bile ilham verecektir.
Nana’yı dünya çapında ünlü yapan partiyi düzenleyen kişi ABD’li milyarder Vanderbilt hanedanından Peter Howard’dır. Partinin konuklarından devrik Mısır Kralı (Şişko) Faruk’a sürpriz yapmak isteyen Howard, bir dansöz bulunmasını isteyince Nana çağrılmıştır. Devrik kral son anda partiye katılmaktan vazgeçer ama Nana gelmiştir. Apar topar çağrıldığı için yanında kostümü yoktur. Önce elbisesiyle dans eder, gösterinin sonunda neredeyse çırılçıplaktır. Gösteri bitince mekanı basan polisler kulübü kapatır. Nana’nın performansını magazin muhabiri Tazio Secchiaroli fotoğraflamıştır. Bu fotoğraflar L’Espresso’da yayımlanınca tüm dünya skandaldan haberdar olur.
Fotoğrafların yayımlanması muhafazakar İtalyanların tepkisini çekmiştir. Vatikan gazeteleri Nana’nın striptiz yapmasını rezillik olarak nitelendirir ve sınır dışı edilmesini ister. Ayşe Nana tepkilerini hafifletmek için İtalyan dergilerine kilisede pozlar verir. Hakkında hemen dava da açılmıştır. Aldığı 2 aylık hapis cezası ertelenir. Nana skandal geceyi ilk yıllarda bir reklam amacı olarak kullanmaya çalıştıysa da sonuçlar beklediğinin tam tersi olur. 1980’lere gelindiğinde çıplak performansından ve fotoğraflarının çekilmesinden büyük pişmanlık duyduğunu söyleyecektir. O gece, Roma eğlence hayatına 1960’lar boyunca damgasını vuracak çılgın Dolce Vita (Tatlı Hayat) günlerinin de başlangıcı kabul edilir. Bu fotoğraflar Nana’yı dönemin en bilinen karakterlerinden biri yapar. Olayı unutulmaz kılan asıl önemli şey ise Fellini’nin 1960 yapımı La Dolce Vita filminde Nana’nın striptiz performansından ilham alan bir sahnenin de olmasıdır.
Aslında Ayşe Nana’nın ilk çıplaklık vakası bu değildir. Türkiye’de de birçok gösterisinden sonra müstehcenlik, striptiz yapma ve ahlaka aykırı hareket etme gibi şikayetler nedeniyle başı derde girmiştir. Zaten 1950’li yılların günlük gazetelerinde Nana’yla ilgili olup da içinde “skandal”, “karakol”, “mahkeme” geçmeyen haber bulmak çok zordur.
Kaynak: Tarih Dergi