İnternetin yaygınlaşmasıyla dünyada medyanın büyük bölümünün magazinleşerek “tık avcısı”na dönüştüğü bu dönemde her şeye rağmen uluslararası gazeteciliğin çıtasını belirleyen saygın gazeteler ve televizyon kanalları var.
ABD’de Washington Post, New York Times, Wall Street Journal, İngiltere’de Guardian ve Financial Times, Fransa’da Le Monde, İtalya’da Corriere della Sera, Almanya’da Die Zeit ve Süddeutsche Zeitung’la İspanya’da El Pais gibi. Batılı anlamda gazetecilik yapmasa da Rusya’dan Kommersant da bu listeye eklenebilir. Televizyon kanalları içindeyse, her ne kadar CNN daha popüler ve yaygınsa da Birleşik Krallık’tan BBC’yi başa yazmak gerekiyor. Elbette saygın olmak eleştiriden kurtulmak anlamına gelmiyor. Örneğin, BBC’nin Rusya-Ukrayna savaşıyla ilgili yayınlarını taraflı bulanlar az değil.
Tüm bu medya kuruluşlarının, bazıları aboneliğe dayanan internet haber siteleri de var. Dünyada en çok okunan haber sitelerinin başında New York Times geliyor. Onu CNN, Fox ve NBC izliyor; BBC de bu alanda ilk beşte.
X’te (eski Twitter) takipçi sayısı anlamında en çok izlenen kuruluş ise CNN. Kurumun son dakika haberleri veren hesabının yaklaşık 59 milyon takipçisi var. Onu 47.5 milyon takipçiyle New York Times ve 45.7 milyon takipçiyle BBC’nin son dakika haberleri paylaşan hesabı izliyor.
BBC’nin bir zamanlar, aralarında Türkçenin de bulunduğu çok sayıda dilde radyo yayını vardı ama internetin yaygınlaşmasıyla bu istasyonlar kapatıldı ve internet sitelerine ağırlık verildi.
BBC’nin Türkçe haber hesabı da 4.3 milyon takipçisiyle bu alanda önlerde yer alıyor, buna bağlı olarak internet sitesi de sık ziyaret ediliyor. (Merak edenler için, değişik veriler olsa da, Türkiye’de en çok okunan haber sitelerin başında Sözcü, Hürriyet ve Odatv geliyor)
Gazeteciliğin en temel unsurlarından biri haberi önce vererek rakipleri geride bırakmak. İlk defa yayınlanan önemli bir haber belki milyonlarca kişi tarafından okunabiliyor, aynı haber mesela sadece beş dakika sonra başka bir internet sitesinde çıktığında, artık bilindiği için, belki en fazla birkaç bin kişi tarafından tıklanıyor.
Gazeteciliğin itici gücü olan zamana karşı yarış aynı zamanda ister istemez hataları da beraberinde getiriyor. Bir haberi hemen yayına verme telaşıyla başlık yanlış atılabiliyor, dil bilgisi hataları yapılabiliyor. Hata yapmak kaçınılmaz olsa da internet çağında bunu hemen düzeltmek olanağı var. Basılı gazetede gözden kaçan önemli bir hatayı düzeltmek için ya hayli masraflı bir iş olan baskıyı durdurmak ya da ertesi günü beklemek gerekir. Oysa, internet haber sitesindeki bir hatayı sadece saniyeler sonra düzeltmek mümkün.
İşte, BBC Türkçe’nin internet sitesinde dün böyle bir hata vardı.
ABD’nin Los Angeles kentindeki yangınlar son günlerde uluslararası medyada öne çıkan haberlerin başında geliyor. Şu ana kadar 11 kişinin öldüğü yangınlar nedeniyle yaklaşık 200 bin kişi tahliye edildi, aralarında ünlülere ait olanların da bulunduğu 10 bin ev yandı.
BBC Türkçe de bu konuda hazırladığı haberde evi yanan ünlülere ağırlık vermiş. Haberde Adam Brody ile Leighton Meester çifti, Paris Hilton, Billy Crystal ve Jeff Bridges’ın evlerininin yandığı belirtiliyor. Esas olarak bu konu üzerine kurulu olan haberde uzun uzun evini kaybeden ünlüler anlatılıyor anlatılmasına ama bu konuda ilk defa haber okuyan okur aradığı sorununun yanıtını bir türlü bulamıyor.
Yazıda her şey var, olmayan sadece yangının çıkış nedeni ki o da haberin en önemli unsurlarından biri.
Haber bu şekliyle sitede hâlâ yayında.
Neyse ki sitede bugün çıkan konuyla ilgili başka bir haberde yangının ormanlık alanda başladığı ve yerleşim alanlarına sıçradığı belirtilmiş.
Türkiye’deki haber sitelerindeki inanılmaz hataları gördükten sonra bu kadar kusur BBC’de de olur diyelim…
