“Akıllı Güvenlik”, teknolojiyi kullanarak şehirlerde mevcut güvenlik hâline karşı oluşabilecek tehditlere yönelik olarak vatandaşları korumak ve kriz yönetimini sağlamak için tasarlanmış, şehir güvenliğinin ölçümlenmesi ve etkinliğinin sağlanması işlevlerinin bütünü şeklinde tanımlanmaktadır.
“Akıllı Güvenlik” ile ilgili motivasyonlar, “İnsan hatalarının azaltılması, verimli güvenlik yönetimlerinin yapılması, merkezi kontrol ve hızlı karar almanın sağlanması, sistemlerin yetkisiz erişimden korunmasının sağlanması, yetkili personelin sistemlere erişiminin yönetilmesi, sistem tedarik, geliştirme ve bakımının yönetilmesi“ olarak sayılmaktadır.
Şehir güvenliği için kapsamlı savunma, nüfusunun kendini savunmak için hazır olması, kriz yönetimini kolaylaştırmak, hibrit tehditler, kriz veya diğer acil durum süresince yerel yönetimin çalışmaları ile hazır olması, enerji arzı, sağlık, lojistik, şehir güvenliği kapasitesinin sürdürülebilirliği, ekonomi ve altyapı, psikolojik direnç gibi kamu kesiminin kritik fonksiyonlarının sürece uyarlanması şeklinde tanımlanabilmektedir.
Şehir güvenliği için kapsamlı savunma modelinin hedefi, belirli savunma sorumluluklarını ve yönetim organlarının rollerini belirlemektir. Burada hedef, şehir nüfusu, iş dünyası, STK ve kamu yönetimi ile bağları güçlendirmek ve aşamaları belirlemek olacaktır. Karşılıklı güvenin oluşturulmasında, birbirine yakın farklı yapıda ve düşüncede insanların bir araya getirilmeleri esastır.
Şehir güvenliği için kapsamlı savunma faaliyetleri, askeri yeteneklerin ve savunma stratejilerinin geliştirilmesi, özel ve kamu sektörleri arasında daha yakın savunma iş birliği, sivil savunma ve psikolojik savunma eğitimi verilmesi, stratejik iletişim, ekonomik esneklik ve siber güvenlik alanında yapılacak çalışmalar olacaktır.
Yine kamu kurumlarına, yetkinlik alanlarına göre yeni görevler ve roller verilmesi, hibrit tehdit, potansiyel kriz, tabii afet veya savaş sırasında temel yönetim işlevlerinin sağlanmasında hayati önem taşıyan araçlar ve rollerin tespiti, şehirde yaşayanlarda farkındalık oluşturulması da bu sürecin en önemli aşaması olacaktır.
Devlet yeterli çerçeveler ve modeller oluşturarak şehir halkının, zorluklarla karşılaştığında kendi kendini organize eden ve tepki veren yeteneğe sahip olmasını sağlayacak adımları kriz anında atarak dezenformasyon yaymak için yapılan girişimlere karşıda dayanıklı olmalıdır.
Kapsamlı savunma, silahlı saldırı/ çatışmalara hazırlık da dâhil olmak üzere tüm sektörlerde güvenlik ve krize hazırlık sağlamak amacıyla ülkelerin ulusal ve kolektif savunma yeteneklerini güçlendirerek savunma sisteminin geliştirilmesidir. Burada temel amaç, ülkenin caydırıcılık yeteneklerini, olası afetlere, krizlere veya silahlı çatışmalara karşı dayanıklılığını artırmaktır.
Kapsamlı savunmanın amacı, ülke nüfusunun ülkeyi savunmak için hazır olduğu, ulusal düzeyde etkin kriz yönetimini kolaylaştırmak ve kriz veya diğer acil durum süresince devletin/yerel yönetimin çalışmaları, enerji arzı, sağlık, lojistik, şehir kapasitesinin sürdürülebilirliği, ekonomi ve altyapı, psikolojik direnç gibi kamu kesiminin kritik fonksiyonlarını desteklemektir. Bu kritik işlevler, hükümet/yerel yönetim organları (şehir üst düzey yönetimi) tarafından özel aktörler, STK’lar ve sakinlerle ile ortaklaşa planlanarak koordine edilmeli ve uygulanmalıdır.
Kapsamlı savunmanın modelinin hedefi, belirli savunma sorumluluklarını ve bireysel devlet/yerel yönetim organlarının rollerini belirlemektir. Burada hedef; ülke/şehir nüfusu, iş dünyası, STK’lar ve kamu yönetimi ile güvensizliği en aza indirmek ve bağları güçlendirmek için çaba sarf etmektir. Karşılıklı güvenin oluşturulmasında, birbirine yakın farklı yapıda ve düşüncede insanların bir araya getirilmeleri esastır. Özel kuruluşlar ve kamu otoriteleri arasındaki ortaklık, açık kişisel temaslar ve sözleşme ilişkileri oluşturmada eşit derecede öneme sahiptir. Şehir güvenliği için kamu kurumları tarafından önerilen ve ortaklaşa yürütülen belirli faaliyetlerin planlanması ve uygulanması için merkezi olan bir sistem kurulmalı ve koordine edilmelidir.
(Doç. Dr. Erdal Arslan, tasam.org)
Makalenin tamamını okumak için tıklayın