Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) dün yapılan seçimle yeni başkanı belirleyecek süreç tamamlanıyor. Ancak aslında yeni başkanı sandık başına giden ABD’li seçmenler değil, Seçiciler Kurulu belirleyecek.
Peki ABD’nin seçimler sonrasında nihai başkanını belirleyen Seçiciler Kurulu nedir ve nasıl çalışır?
ABD neden bu sistemi kullanıyor?
Seçiciler Kurulu, ABD’nin 1787 tarihli kurucu anayasasıyla yürürlüğe koyduğu bir sistem. O zamanlar ABD, Birleşik Krallık’tan bağımsızlığını kazanmış, yeni bir ülkeydi.
ABD’nin “kurucu babaları” olarak anılan John Adams, Benjamin Franklin, Alexander Hamilton, John Jay, Thomas Jefferson, James Madison ve George Washington gücü merkezileştirmeyecek bir sistem inşa etmek istemişlerdi. Çünkü bağımsızlıklarını ilan ettiklerini monarşiye evrilebilecek ve sorun çıkartacak herhangi bir yapının oluşmasından endişe ediyorlardı.
Kısaca, seçimlerin tamamen halk tarafından yapılması fikri kendi zorluklarını da beraberinde getirmişti. Seçimle ilgili çerçeveyi hazırlayanlardan bazıları, seçmenlerin bilinçli bir şekilde oy verebilecek kadar eğitimli olmadığından şüpheleniyordu. Bu şüphenin ağır bastığı dönemde, okur-yazarlık oranları ABD’de ulusal bazda oldukça düşüktü. Ayrıca yine aynı dönemde kendi liderini seçme hakkına sahip başka bir ülke örneği de bulunmuyordu.
Tüm bunlar sebebiyle Seçiciler Kurulu fikri, halkın vereceği oy ve başkanı seçme sorumluluğunun tek bir kurula verilmesi arasında bir orta yol olarak ortaya çıktı. Böylece her eyalet için görevlendirilen seçmenlerin başkan için oy kullanmasına karar verilmiş oldu.
Seçiciler Kurulu nasıl çalışır?
ABD hükümeti, eşit yürütme organı (Başkan ve Bakanlar Kurulu), yargı organı (Yüksek Mahkeme) ve yasama ya da kanun yapma organından (Kongre) oluşur. Kongre de iki birimden oluşur: Temsilciler Meclisi ve Senato. ABD’nin 50 eyaletinin her biri Senato’da iki üye bulundurur. Bu kişiler, eyaletlerini federal düzeyde temsil ederler. Temsilciler Meclisi de eyalet içindeki bölgeleri temsil eder. Bir eyaletin sahip olduğu kongre temsilcilerinin sayısı, her 10 yılda bir nüfusa göre belirlenir.
ABD’de nüfusun en yoğun olduğu eyalet Kaliforniya. Bu sebeple Kaliforniya, en fazla temsilciye sahip eyalet. Söz konusu eyaletin temsilci sayısı 52. En az temsilciye sahip eyalet ise yine nüfusu sebebiyle Alaska. Onun da yalnızca bir temsilcisi var. Her ABD eyaleti, kendi kongre delegasyonunun her bir üyesi için bir seçim oyu alır. Yani Kaliforniya, 54 seçim oyuna sahip ve bunların 52’si Temsilciler Meclisi temsilcileri için, ikisi de senatörler için. Alaska’nın ise üç oyu vardır: Temsilciler Meclisi temsilcisi için bir ve senatörleri için iki.
Kongre’nin toplam 535 üyesi var ve Washington D.C.’deki üç seçmenle birlikte bu, ABD başkanlık yarışında 538 seçmen oyu olduğu anlamına geliyor. Bir adayın seçimi kazanması için 270 oyu alması gerekiyor.
ABD’liler başkanı seçemiyorsa kime oy veriyor?
ABD vatandaşları ülkenin başkanlık seçimlerinde oy verdikleri bu adayların seçicilerini belirler. Eğer bir başkan adayı eyalet bazında halk oylarının çoğunu almayı başarırsa, eyaletin seçici kurul oylarını almaya da hak kazanır. Örneğin, Kamala Harris Kaliforniya’da çoğunluğun oyunu alırsa Seçiciler Kurulu’nda 54 oyu da garantilemiş olacak.
ABD’nin 50 eyaleti içerisinde durumun farklı olduğu iki yer var: Maine ve Nebraska. Bu iki eyalette adayların halk oylamasında çoğunluğu sağlaması Seçici Kurul oylarını almaya hak kazanmalarını sağlamaz. Bu iki eyalette, Seçiciler Kurulu oyları çoğunluğu alana verilmeyip halk oylamasının sonucuna göre dağıtılıyor.
ABD anayasasında Seçiciler Kurulu üyelerinin bağlı oldukları eyalette halkın çoğunluk oyunu alana destek vermesini zorunluluğa bağlayan bir hüküm yok. Ancak yine de Seçiciler Kurulu üyeleri çok nadiren halkın tercihinin aksine bir karar veriyor. ABD Federal Kayıt Bürosu’na göre, ABD siyasi tarihinde Seçiciler Kurulu üyelerinin yüzde 99’undan fazlası, taahhüt edildiği yönde oy kullanmıştır.
Halk oylamasını kaybeden bir aday başkan olabilir mi?
Evet. Hatta bu durumun ABD tarihinde tam olarak beş örneği mevcut. 2016 yılındaki seçimlerde Donald Trump, 3 milyon farkla halk oylamasının çoğunluğunu kaybetmesine rağmen Seçiciler Kurulu’nda yarışı kazanmıştı. George W. Bush da halk oylamasında çoğunluğu kazanamamasına rağmen Al Gore’a karşı Seçiciler Kurulu kararı ile 2000 yılında başkan olmaya hak kazanmıştı. Bunlar modern ABD tarihinden iki örnek. Ülkede 1800’lü yıllarda üç kişi de aynı şekilde başkan olmaya hak kazanmıştı.
Hiçbir aday çoğunluğu kazanamazsa ne olur?
Her iki adayın da 269 Seçiciler Kurulu oyu aldığı ve kazanmak için gerekli 270’i sağlayamadığı bir eşitlik durumunda, Temsilciler Meclisi kazananı belirlemekle görevlendirilir. Her eyalet delegasyonu bir oy hakka sahip olacak ve kazanmak için de çoğunluk oy (26) gerekecektir. Ancak bugüne kadar Seçiciler Kurulunda hiç eşitlik yaşanmadı.
Kazanan ne zaman ilan edilir?
Kongre 6 Ocak’ta Seçiciler Kurulu oylarını sayar ve başkan da 20 Ocak’ta görevine başlar. Seçim günü sonuçlar açıklandığında kazanan genellikle bellidir ve 6 Ocak’taki açıklama da kimse için sürpriz olmaz.