Rusya ile Ukrayna arasında 24 Şubat 2022 tarihinde başlayan savaşta tarafların kesin can kaybı bilinmese de sivillerle birlikte en iyimser tahminle yüz binlerce kişinin hayatını kaybettiği düşünülüyor.
Yakın tarihin en çok can alan savaşı, Kiev’in NATO’ya üye olma ihtimalinden tedirginliğe kapılan Rusya’nın Ukrayna’nın doğusundaki toprakları işgal etmesiyle başladı. Aradan geçen üç yılda Rusya Ukrayna’nın yaklaşık yüzde 20’sini ele geçirdi. Önceleri Rus ordusuna karşı beklemedik ölçüde sert bir direniş gösteren Ukrayna birlikleri zaman içinde silah ve personel yetersizliğiyle gerilemeye başladı. Neredeyse tamamen Moskova’nın üstünlüğüyle geçen son bir yılda Ukrayna ordusunun kayda değer tek askeri başarısı Ağustos ayında Rusya’ya ait Kursk bölgesinin bir bölümünü işgal etmek oldu.
Ukrayna’ya yardım konusunda Joe Biden yönetiminin tersine isteksiz olan Donald Trump’ın seçilmesinden sonra savaşın son bulabileceği düşünülüyordu. Gerçekten de Trump başkanlık koltuğuna oturmasından sonra yaptığı sürpriz hamlelerle savaşı bitirmek konusunda kararlı olduğunu gösterdi.
Esas olarak Rusya’yı hırpalamaya ve zayıf düşürmeye çalışan ABD’nin bir noktada “stop” düğmesine basabileceği tahmin ediliyordu ancak Washington’la Kiev arasında “kavgalı bir final” beklenmiyordu.
Trump önce Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’le ilk teması telefonla kurdu, ardından iki ülkenin heyetleri geçen hafta Suudi Arabistan’da buluştu. Ukrayna’yı göstere göstere süreçten dışlayan ABD Başkanı, Ukrayna lideri Volodimir Zelenski için başta “diktatör” olmak üzere pek çok suçlama ve hakarette bulundu.
Ancak daha da önemlisi Trump, savaş süresince yapılan 350 milyar dolarlık yardıma karşılık Ukrayna’da bulunan değerli nadir toprak elementleriyle petrol ve diğer değerli varlıklar üzerinde hak talep etmeye başladı. Böylece, ABD yardımı olmadan savaşı sürdürme gücü bulunmayan Ukrayna savaşın başlamasından üç yıl sonra toprakları dışında bütün ulusal zenginliğini de kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya.
Ukrayna’nın kendisine direnemeyeceğinden emin görünen Trump son açıklamasında, savaşın bitmesini sağlayacak bir anlaşmaya bu hafta varılabileceğini söyledi.
Nadir toprak elementleri nedir?
“Nadir toprak elementleri”, modern teknoloji ve sanayide yaygın olarak kullanılan ve benzer kimyasal özelliklere sahip 17 elemente verilen ad.
BBC’de yer alan habere göre, akıllı telefon, bilgisayar, tıbbi cihazlar ve benzeri ürünlerin üretiminde kritik rol oynayan elementler şunlar:
Skandiyum (Sc), İtriyum (Y), Lantan (La), Seryum (Ce), Praseodim (Pr), Neodimyum (Nd), Prometyum (Pm), Samaryum (Sm), Evropiyum (Eu), Gadolinyum (Gd), Terbiyum (Tb), Diprosyum (Dy), Holmiyum (Ho), Erbiyum (Er), Tulyum (Tm), Terbiyum (Tb), Lutesyum (Lu).
“Nadir” olmalarının sebebi, saf formlarında oldukça ender bulunmaları. Dünyanın farklı yerlerinde bu elementlerin yatakları mevcut.
Ancak nadir toprak elementleri genelde Toryum ve Uranyum gibi radyoaktif elementlerle birlikte bulunuyor.
Ayrıştırılmaları için birçok toksik kimyasal kullanılıyor, bu da çıkarma işlemini bazen zor ve pahalı hale getirebiliyor.
Ukrayna, Avrupa Birliği’nin (AB) “kritik hammadde” olarak nitelendirdiği 30 maddenin 21’ini barındırıyor.
Bunlar dünyadaki rezervlerinin yaklaşık yüzde beşine tekabül ediyor.
Bu elementlerin olduğu bölgelerin çoğu Urkayna Kristal Kalkanı’nın güneyinde, çoğunlukla Azak Denizi’nin altında bulunuyor.
Bu bölgelerin çoğu şu anda Rus işgali altında.
Ancak Kiev, Vinnitsiya ve Jitomir bölgelerinde de gelecek vadeden projeler bulunuyor.
Uzmanlara göre bu bölgelerde gelecek vadeden yüzlerce coğrafi obje tespit edildi. Bunların bir kısmı, geliştirilmeleri ekonomik olarak uygun bulunduğu takdirde element yatakları haline getirilebilir.
Londra Merkezli Benchmark Mineral Intelligence şirketinin Batarya Hammaddeleri Bölüm Başkanı Adam Webb, “Ortaya atılan tahminler tahminden ibaret” diyor ve ekliyor:
“Bu mineral yataklarının ekonomik kaynak haline gelmesi için yapılması gereken daha çok iş var.”