Dünyadaki ticari taşımacılık faaliyetlerinin %85’ten fazlası deniz yolu ile gerçekleştirilmektedir.
Rusya ve Ukrayna temel birçok emtianın ithalat ve ihracatının yapıldığı etkin ve önemli ticaret limanlarına sahiptir. Rusya ile Ukrayna arasında 2014 yılından beri süregelen siyasi ve askeri gerilimlerin 2022 yılında askeri operasyonlara dönüşmesi sonucu küresel tedarik zincirleri de etkilenmiştir.
Dolayısıyla, küresel tedarik zincirlerinin belkemiği olan deniz taşımacılığı faaliyetleri, emtia tedarik zinciri, enerji. gıda, navlun ücretleri, sigortacılık, ticaret rotaları, hukuki ve insani krizler ve sair bağlamda iki ülke arasındaki çatışmalardan nasibini almıştır. Tüm bunların etkisiyle küresel ekonomide meydana gelen daralma meselenin uluslararası alandaki önemini ortaya koymaktadır.
İki ülkenin de belirli emtialarda küresel çapta önemli ihracatçı ve ithalatçılardan olması, Rusya’nın önemli bir enerki üreticisi olması, Ukrayna’nın coğrafi olarak stratejik öneme sahip olması, ancak bölgede güvenlik sorunlarının yaşanması kaçınılmaz olarak küresel ticareti ve ekonomileri etkilemiştir. Savaş bilhassa enerji, gıda ve taşımacılık sektörlerinde küresel düzeyde krizler ortaya çıkarmıştır. Süreç içerisinde, ticari ve ekonomik krizlerin aşılması veya hafifletilmesi amacıyla uluslararası örgütler ve ülkeler tarafından birtakım önlemler alınmaktadır. Savaşın etkisiyle, diğer ülkeler tarafından önemli kaynakların tedarik edilmesinde alternatif arayışlara yönelim gerçekleşmiştir. Bununla birlikte, ortaya çıkan gıda tedarik krizinin ortadan kaldırılması amacıyla oluşturulan ve 22.7.2022’de İstanbul’da imzalanan Birleşmiş Milletler (BM) himayesindeki Karadeniz Tahıl Koridoru Anlaşması bu süreçte küresel gıda tedarik zincirlerinin işlemesi bakımından hayati öneme sahiptir.
Rusya ve Ukrayna arasında süregelen askeri gerilimlerin küresel boyutta birçok alanda kritik etkilere sahip olduğu bilinmektedir. Bunlardan biri deniz ticareti ile taşımacılığına yönelik etkileridir.
Bu çalışmada, Rusya ve Ukrayna arasında 2022 yılının Şubat ayında başlayan askeri hareketliliğin deniz ticareti ve taşımacılığına yönelik süreç içerisindeki değişen etkisi ve gelecek öngörülerinin değerlendirilmesi amaçlanmaktadır. Konunun kapsamı dolayısıyla savaşın deniz ticaretine olan etkileri ağırlıklı olarak Türkiye açısından ele alınmaktadır. Çalışmamızda Rusya-Ukrayna Savaşı’nın deniz ticaretine yönelik etkileri emtia tedarik zinciri, enerji, gıda, navlun ücretleri, sigortacılık, ticaret rotaları, deniz yetki alanları, hukuki ve insani krizler ve sair bağlamlarda değerlendirilmektedir.
Ayrıca kısa bir not olarak çalışma konumuz kapsamında Karadeniz’in önemli bir role sahip olması sebebiyle Karadeniz’e açılan boğazlara alternatif olarak inşa edilmesi planlanan Kanal İstanbul projesinin Montrö Boğazlar Sözleşmesi karşısındaki konumunun hukuki değerlendirmesi yapılmıştır.
(Av. Öğr. Gör. Halil Emre Gürler, tasam.org)
Makalenin tamamını okumak için tıklayın