Rusya ile Ukrayna arasında çıkmaza giren savaşın, toprak tavizleri karşılığında Kiev’in NATO’ya davet edilerek son bulabileceği yolundaki işaretler artmaya başlıyor.
Sahada üstün durumda olan Rusya’nın ilhak ettiği Ukrayna topraklarından vazgeçmesi için bir neden bulunmuyor. Başından beri savaşı sürdürmek için Batı’nın silah ve maddi yardımına muhtaç olan Ukrayna’nın yüzde 20’si işgal altında bulunan topraklarını yakın gelecekte askeri yolla almasına fazla ihtimal verilmiyor. Birkaç ay öncesine kadar Moskova ile görüşmeler yapılmasını yasaklayan Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski şimdi sık sık barıştan söz ediyor.
Önde gelen Batılı medya kuruluşlarında son bir hafta içinde toprak kaybını kabullenmesi karşılığında Ukrayna’nın NATO üyeliği sürecinin başlatılması, en azından resmi bir davet gönderilmesiyle ilgili arka arkaya yazılar çıktı.
Önce Washington Post, ardından Financial Times, son olarak da Bloomberg’te benzer haberler yayınlandı. Bu haberlerin ortak noktası, çıkmaza giren, aynı zamanda faturayı üstlenen Batılı ülkelerin de çoğunu yoran savaşın Kiev için “ehvenişer” (kötünün iyisi) bir formülle çözülmesi. Buna göre, elinde kalan topraklarıyla Ukrayna’ya NATO üyeliği önerilecek ve güvenlik garantileri verilecek. Bu aynı zamanda Moskova açısından da “ehvenişer” çözüm anlamına geliyor. Çünkü bir yandan Ukrayna’daki işgali meşrulaşacak ama diğer yandan burnunun dibindeki bir ülke NATO’ya üyelik adımını atmış olacak. Rusya’nın 24 Şubat 2022’de Ukrayna topraklarına girmesinin en önemli gerekçesi Ukrayna’nın NATO’ya üye olmak istemesiydi. Bu formül uygulanırsa daha az kaybeden taraf aslında Ukrayna olacak çünkü Kiev şu anda Rusya’nın elinde bulunan topraklar üzerindeki hakimiyetini zaten savaşın başlamasından çok önce, 2014’te kaybetmişti. 24 Şubat 2022 öncesine dönülmesi-Ukrayna’nın NATO kalkanına girmesi dışında- iki ülkenin yüz binlerce kişinin öldüğü bir savaşa boşuna girdikleri anlamına gelecek. Böylece asıl kazanan, tek bir kurşun atmadan Rusya ile “komşu” haline gelecek ve onu sürekli tedirgin yaşamak zorunda bırakacak Batı olacak.
Ukrayna’nın kabullenmiş göründüğü “toprak karşılığı NATO üyeliği” formülün önündeki en büyük engel ise 5 Kasım’daki Amerikan seçimleri. Cumhuriyetçilerin adayı Donald Trump seçilirse Ukrayna’ya eskisi kadar destek vermeyeceğini pek çok kez söyledi. Bu nedenle hem Amerikan tarafı hem de Ukrayna NATO üyeliği konusunun 5 Kasım’dan önce resmen gündeme getirilmesini istiyor.
Cumartesi günü Almanya’da Ukrayna’ya askeri yardım konusunun ele alınacağı önemli bir toplantı yapılacaktı. Ancak, ABD’deki fırtına tehlikesi nedeniyle Başkan Joe Biden’ın Avrupa ziyaretini ertelemek zorunda kalması nedeniyle 50’den fazla ülkenin katılacağı toplantı da ertelendi.
“Davet bekliyoruz”
Zelenski, son açıklamasında bir süredir dile getirdiği ancak ayrıntılarına girmediği “zafer planı”nın maddelerinden birinin Ukrayna’nın NATO’ya girmesi olduğunu söyledi. Zelenski, “Bize yapacakları bir davetle ilk adımı atmak istiyoruz. Elbette, davet edilmek otomatikman üye olmak anlamına gelmiyor ama bu bize şimdiki durumumuzu güçlendirme olanağı sağlar. Savaştan sonra değil, 10-30 yıl sonra değil, şimdi” dedi.
Ukrayna’ya NATO üyeliği yolunun açılması Zelenski’ye savaştan tümüyle yenilmiş olarak çıkmaktan kurtulma şansı verecek.