Rus ekonomistler, Türkiye’de enflasyonun artmasını Merkez Bankası’nın faiz oranının piyasanın beklentilerini karşılayamamasına bağladı.
İş çevrelerinin saygın gazetesi Vedomosti gazetesine değerlendirmelerde bulunan Otkritie Investments analisti Andrey Koçetkov, Merkez Bankası tarafından yapılan son iki faiz artışının yabancı yatırımcılara güvence vermeye yönelik “makyaj” adımları olduğunu savundu.
3 Ağustos tarihli TÜİK verilerine atıfta bulunan Koçetkov, tüketici fiyatlarının yıllık bazda haziranda %38,21, temmuz ayında ise %47,83 arttığını hatırlatarak, “Veriler ayrıca mevsimsel ve dönemsel faktörlerin önemli etkisini doğruluyor. Yaz turizm sezonudur, bu da kiralar ve gıda dahil hizmetlerde fiyatların yükselmesi anlamına gelir” diye konuştu.
Koçetkov, Türkiye’de enflasyonun gıda fiyatlarıyla çok yakından bağlantılı olduğunu, bu yaz başta buğday olmak üzere tahıl fiyatlarındaki artışın çok somut bir etkisi olduğuna da dikkat çekti. Koçetkov, “Örneğin, 3 Temmuz’da Edirne’deki borsada kile (38,6 kg) 5,7 liradan 7,5 liraya yükseldi. Güçlü enflasyonist baskı temmuz ayında Rus tahıl sevkiyatında azalmaya yol açtı” dedi.
Rusya Federasyonu Devlet Başkanlığı’na bağlı Rusya Ulusal Ekonomi ve Kamu Yönetimi Akademisi (RANEPA) Siyasi Araştırmalar Fakültesi Dekanı Sergey Demidenko ise şu değerlendirmeyi yaptı:
“Türkiye’nin mali otoriteleri şu anda, ‘Erdoğanomi’nin (Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ekonomi politikaları Rusya’da bir süredir kısaca böyle adlandırılıyor) sonuçlarını engellemek için çılgınca bir şekilde politika değiştirmeye çalışıyor. Teorik olarak bu yaklaşım faizi minimuma indirerek enflasyonla mücadele etmeyi, böylece iş çevrelerine yönelik en uygun koşulların yaratılmasını ve istihdamın artırılmasını sağlamayı içeriyor. Ancak bu beklenen sonucu vermedi ve enflasyon 2020’den beri hızla arttı. Türkiye büyük olasılıkla bu durumdan hızlı ve acısız bir şekilde çıkamayacak.”
BCS World of Investments borsa uzmanı Valeriy Yemelyanov ise, Türkiye’de enflasyonunun ne kadar süreceğinin büyük ölçüde, gıda da dahil olmak üzere dünya ham madde fiyatlarındaki dinamiklere ve dolayısıyla Rusya’nın tahıl anlaşmasına katılım durumuna bağlı olacağını söyledi. Moskova geçen ay Tahıl Anlaşması’ndan çekilmişti.
Yemelyanov, Merkez Bankası’nın beklendiği gibi faiz oranını yıl sonuna kadar %30’a çıkarması halinde enflasyondaki eğilimin yeniden yavaşlamaya dönebileceğini, mevcut durumda fiyat artışlarının bu yılın sonuna kadar muhtemelen % 40-60 aralığında dalgalanacağını belirtti.
Rusya’nın en büyük bankası Sberbank’ın Makroekonomik Araştırma Merkezi Başkanı Oleg Şibanov da, “Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan fiyatlardaki yüksek artışla baş etmeye kararlı. Bu nedenle, dezenflasyon döngüsünün süresi daha çok vatandaşların makro politikanın çok daha sıkı hale geldiğine ikna edebilmesine bağlı. Fiyatların düşmesi büyük olasılıkla yıllar alacak” dedi.
Ana hatlar
Rus medyası “Erdoğanomi” adını verdiği ekonomik politikanın ana hatlarını düşük faiz oranı sayesinde şirketlerin paraya ulaşmasının kolaylaşması, üretimin ve ihracatın artması, bu yolla cari açığın kapatılması ve piyasadaki mal arzının artmasıyla enflasyonun düşürülmesi olarak sıralıyor.
Fuad Safarov, Moskova