Pazartesi, 13 Eki 2025
  • My Feed
  • My Interests
  • My Saves
  • History
  • Blog
Subscribe
Medya Günlüğü
  • Ana Sayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • 🔥
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Font ResizerAa
Medya GünlüğüMedya Günlüğü
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Ara
  • Anasayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
Bizi takip edin
© 2025 Medya Günlüğü. Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak.
Günlük

Rusların gözüyle zirve

Medya Günlüğü
Son güncelleme: 14 Ağustos 2025 19:55
Medya Günlüğü
Paylaş
Paylaş

Rus Moskovskiy Komsomolets gazetesinin dış politika yorumcusu Mihail Rostovski’nin, ABD ve Rusya liderlerini buluşturacak Alaska zirvesiyle analizi:

Moskova’ya insansız hava araçları saldırıyor. Bu hafta bu durum artık Rusya ile Zelenski rejimi arasındaki çatışmanın sıradan bir parçası olmaktan çıktı.

Mevcut siyasi an, tarihin çok nadir dönemlerinden birine ait; Amerikalı gazeteci John Reed’in 1917 Rus Devrimi hakkında yazdığı kitapta çok isabetli bir şekilde tanımladığı gibi, “Dünyayı değiştiren on gün” türünden bir dönem. Şimdi, Ukrayna çatışmasının doğrudan ve dolaylı tüm aktörleri, dünyayı kendi lehlerine “değiştirmek” için çabalıyor.

Putin ve Trump hamlelerini yaptı, Ukrayna çatışmasının sona erdirilme koşulları konusunda ön bir uzlaşmaya vardı. Bu koşulların kendilerini tatmin etmediği taraflar, yani Kiev, Avrupa Birliği, Birleşik Krallık ve ABD içindeki Ukrayna yanlısı fraksiyon bu uzlaşmayı boşa çıkarmak için var gücüyle uğraşıyor. “Biz izin vermeyiz, biz buna müsaade etmeyiz, onlar kim oluyor da bizim kaderimiz hakkında arkamızdan anlaşma yapıyor?!” diye haykıran sesler her yeri kaplıyor. Ancak bu sözde retorik sorunun, aslında retorik olmayan bir cevabı var: Tüm kozlar Putin’le Trump’ın ellerinde.

Bir zamanlar Britanya siyasi elitinin başlıca sözcüsü konumunu kaybetmiş olsa da hâlâ etkili olan The Times gazetesi şöyle yazdı:

“Avrupa, diplomatik pozisyonunda ne kadar kararlı kalırsa kalsın, Kiev’e gelecekteki barış anlaşmasında avantaj sağlayacak koşullar konusunda destek vermek ya da ateşkesi sağlamak için yeterli güce sahip değil. Avrupa’nın diplomatik çabaları kayda değer; ancak askeri destek olmadan, yalnızca sembolik kalma riski taşıyor. Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü koruma kapasitesi, ABD’nin sürekli silah, asker ve siyasi irade sağlamasına bağlıdır.”

Bu, Avrupa’nın stratejik özerkliği açısından küçültücü bir değerlendirme olabilir ama şu noktada yüzde yüz doğru: Avrupa’daki politikacılar, kendi geleceklerindeki “tek başına seyir” senaryolarını planlamak yerine, denizaşırı hegemon yani Trump’ı bir kez daha pozisyonunu değiştirmeye ikna etmeye odaklanmış durumda.

Bu strateji hâlâ umut verici olarak görülüyor. Zira Trump’ın politikadaki tek “sabitlerinden” biri, sürekli değişkenliğidir. Onun gözünde hiçbir “kesin anlaşma” ya da “nihai ültimatom” gerçekten nihai değildir; her şey yeniden müzakere edilebilir, her şey gözden geçirilebilir. Bu durum Trump’ı Rusya açısından da güvenilir bir ortak yapmıyor. Öte yandan, Moskova’nın Batı’da gerçekten güvenilir ortakları ne zaman oldu ki?

Trump’ın neden Kremlin’le anlaşma yoluna gitmeye karar verdiğini henüz tam olarak bilmiyoruz, ancak tahmin yürütebiliriz. Muhtemelen, Moskova’yı ve dünyayı “korkunç ikincil yaptırımlar” ile tehdit etme girişimlerinin başarısız kalması, Hindistan ve Çin’in boyun eğmeyi reddetmesi ve cephede Kiev’in uzun vadede parlak görünmeyen durumu bu kararda rol oynadı.

Bu nedenle, Trump’ın son politika dönüşü zorunlu bir hamleydi diyebiliriz. Buradaki “zorunlu” ifadesi, köşeye sıkıştırıldığı anlamında değil; deneyimli bir oyuncunun, kazanma ihtimali olmayan bir satranç oyununda tüm taşları süpürüp yeni bir oyuna başlamayı önermesi gibi. Genel olarak Amerikan siyasi elitinde şu anda buna benzer bir düşünce var.

Trump’a yakın olmayan, ancak ABD’de “derin devlet” olarak adlandırılan yapıya yakın duran The Washington Post editörler kurulu şunu yazdı:

“Doğrudan müzakerelere şans verilmeli. Aynı şekilde, toprak tavizlerinin tartışılması da tamamen kabul edilemez bir şey değil… Bu konuların açıkça konuşulması, uzun süre Ukrayna yanlıları arasında tabuydu. Ancak cephedeki kasvetli tablo – özellikle daha fazla asker ihtiyacı – bu durumu değiştirmeli. Güvenlik garantileri de tartışmanın bir parçası olmalı. Ukrayna’nın NATO üyeliği, Rusya’nın gelecekteki saldırganlığını önlemenin kolay bir yolu gibi görünebilir. Ancak bu seçenek mevcut değil, en azından Trump ve yardımcısı J.D. Vance Beyaz Saray’ı elinde tutarken.”

Rusya’nın böyle bir “ertelenmiş” NATO üyeliğini kabul etmesi zor. Hele ki Washington Post’un önerdiği ara formül -Trump ve Vance görevde kaldığı sürece Ukrayna’nın NATO dışında kalması ama Batı silahlarıyla donatılmış kalıcı bir garnizon devletine dönüşmesi- Moskova açısından cazip değil.

Gazete bunu şöyle gerekçelendiriyor:

“Rusların, Ukrayna’nın Avrupa’nın doğu kanadında kalıcı bir garnizon devleti olmasını kabul etmesi için baskı yapmak en iyisi olur. Ukrayna, mecazi anlamda bir dikenli kirpiye dönüşmeli; Batı silahlarıyla dişlerine kadar silahlanmalı ve gelecekteki herhangi bir Rus saldırısını püskürtebilmeli. Gerçekçi olmak gerekirse, mesele Rusya’nın tekrar tehdit edip etmeyeceği değil, ne zaman edeceğidir.”

Özetle, mevcut Ukrayna çatışmasını bitirip hemen ardından bir sonraki gerilime hazırlık yapılması öneriliyor. Bu yalnızca etkili bir gazetenin görüşü gibi görünebilir, ancak çoğu kişi bunun aslında bir güç merkezinin sesi olduğunun farkında. Bu yüzden, Rusya’nın Alaska’da yapılabilecek olası görüşmelere bu çerçevede yaklaşması bekleniyor.

İlgili yazı:

“Trump Ukrayna’yı satacak…”

***

Medya Günlüğü sosyal medya hesapları:

X

Bluesky

Facebook

Instagram

EtiketlendiDiplomasiJeopolitikRusya
Bu yazıyı paylaşın
Facebook Email Bağlantıyı Kopyala Print
Önceki Makale Mehmet Şüküroğlu çiziyor
Sonraki Makale Küresel sahtecilik pazarı

Medya Günlüğü
bağımsız medya eleştiri ve fikir sitesi!

Medya Günlüğü, Türkiye'nin gündemini dakika dakika izleyen bir haber sitesinden çok medya eleştirisine ve fikir yazılarına öncelik veren bir sitedir.
Medya Günlüğü, bağımsızlığını göstermek amacıyla reklam almama kararını kuruluşundan bu yana ödünsüz uyguluyor.
FacebookBeğen
XTakip et
InstagramTakip et
BlueskyTakip et

Bunları da beğenebilirsiniz...

EditörGünlük

Schengen’de yeni sistem

Medya Günlüğü
13 Ekim 2025
GünlükManşet

Bugünkü köşe yazıları

Medya Günlüğü
13 Ekim 2025
GünlükManşet

Gökyüzünden İHA yağıyor

Medya Günlüğü
13 Ekim 2025
GünlükManşet

“Menemen enflasyonu”

Medya Günlüğü
13 Ekim 2025
Medya Günlüğü
Facebook X-twitter Instagram Cloud

Hakkımızda

Medya Günlüğü: Medya eleştirisine odaklanan, özel habere ve söyleşilere önem veren, medyanın ve gazetecilerin sorunlarını ve geleceğini tartışmak isteyenlere kapısı açık, kâr amacı taşımayan bir site.

Kategoriler
  • MG Özel
  • Günlük
  • Köşe Yazıları
  • Serbest Kürsü
  • Beyaz Önlük
Gerekli Linkler
  • İletişim
  • Hakkımızda
  • Telif Hakkı
  • Gizlilik Sözleşmesi

© 2025 Medya Günlüğü.
Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak

Welcome Back!

Sign in to your account

Username or Email Address
Password

Lost your password?