Rusya’nın saygın gazetelerinden Nezavisimaya, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun 2028 yılında yapılması planlanan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde adaylığını koymasını engellemek için düğmeye bastığını iddia etti.
Gazetenin köşe yazarı İgor Subbotin, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, “Heybedeki turpun büyüğünü açıklıyorum” diyerek yaptığı basın açıklamasında kullandığı ifadeler nedeniyle İmamoğlu hakkında soruşturma başlattığını belirtti.
Subbotin, “Türkiye’nin en popüler muhalefet siyasetçilerinden biri olan İmamoğlu hakkında yeni hukuki işlem başlatıldı. Bu, kendisine karşı açılan ilk dava değil ama şimdi tehlike çok büyük. Bütün bunlar iktidarın 2028 yılı seçim kampanyası için aktif bir plan üzerinde çalıştığı dönemde yaşanıyor. Erdoğan’ın yasal boşluklardan yararlanarak üçüncü kez aday olmayı denemesi bekleniyor” diye yazdı.
İktidarın, Erdoğan’ın 2028’de yeniden seçilmesi için hazırlıklara başladığını kaydeden Subbotin, “Muhalefetin tek bir cumhurbaşkanı adayı üzerinde karar kılması son derece önemli. İmamoğlu, Erdoğan’ın en popüler siyasi karşıtlarından biri ve ona ciddi rakip olabilecek kapasitede görülüyor” dedi.
Gazetenin sorularını yanıtlayan Orta Doğu uzmanı Anton Mardasov ise, yeni bir Kürt açılımının tesadüfi olmadığını belirtirken, “Aslında AKP açısından Kürtlerin desteğini almak imkânsız ve hatta gerekli bile değil. Ancak Kürt sorununa yaklaşımdaki değişiklikler muhalefetteki parçalanmayı derinleştiriyor” diye konuştu.
2013 yılı Gezi gösterileriyle ilgili Türk kültür ve sanat dünyasının temsilcilerinin gözaltına alındığına da dikkat çeken Mardasov, “Bu tür baskıların mantığı, CHP’ye yönelik baskıların altında yatan mantıktan farklı olmasına rağmen, yetkililer açıkça toplumdaki her türlü direnme isteğini bastırmaya çalışıyor” dedi.
Erdoğan’ın, İmamoğlu’nun iktidara giden yolunu tamamen kapatmaya çalıştığını iddia eden Mardasov, “Yerel seçimler AKP geleneksel olarak kendisine oy veren yerleri kaybetti. Yani gidişat iyi değildi. Suriye’deki durumun doğrudan Türkiye’ye ve Erdoğan’ın politikalarına bağlı olduğu mevcut koşullarda, hiç kimse Cumhurbaşkanı’nı CHP’ye yönelik son baskı dalgası nedeniyle eleştirmeyecektir” görüşünü savundu.
Ayrıca Ankara’nın, Donald Trump’ın Başkan seçilmesiyle ABD ile ilişkilerde daha olumlu bir hava beklediğini vurgulayan Mardasov, “AKP, Suriye’de hükümet karşıtı güçlerin zaferine yol açan komşularla ilişkilerdeki haklılığını şimdi iç politikaya yansıtmaya ve aldığı kararların doğru olduğunu göstermeye çalışıyor” dedi.
Mardasov, “Türk muhalefeti özünde tam anlamıyla bir belediyeler partisine dönüşmüş durumda, siyasi ve hatta ekonomik yönlerini tamamen iktidar partisine kaptırmış durumda” yorumunda bulundu.
Fotoğraf: Cumhuriyet