Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu’nun (PPK) yüzde 15’e çıkarması kararı Rus medyasında geniş yer buldu.
Kommersant gazetesine konuşan uzmanlar, TCMB’nin liranın zayıflamasını kontrol altına almak için faiz oranını %25-30’a çıkarması gerektiğini söyledi.
Kommersant, Türkiye’deki gelişmeleri yakından izleyen Rus uzmanların görüşlerini şöyle özetledi:
“Faiz artışı, daha agresif bir politika sıkılaştırması bekleyen yatırımcıları üzdü, yine de daha fazla artışın göstergesi piyasa katılımcıları için güven verici. Ancak bu adım, Türkiye’deki cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turunun sona ermesi ve Recep Tayyip Erdoğan’ın bu seçimdeki zaferinin ardından zayıflayan lirayı desteklemedi. TCMB, sırf liranın zayıflamasını kontrol altına almak için 2023’ün sonuna kadar faiz oranlarını %25-30’a çıkarmak zorunda kalacak.”
Resmi Prime Haber Ajansının “Türkiye parası neden korumuyor” başlıklı haberinde de ünlü Rus finans analistleri çeşitli değerlendirmelerde bulundu. Ajansa konuşan Tsifra Broker şirketi Yatırım ve Kurumsal İş Masası Başkanı Aleksandr Tsıganov, “Perşembe günü liranın tarihi düşük seviyelere gerilemesi (gün sonunda para birimi zaten dolar başına 24,5 liradan işlem görüyordu), Merkez Bankası’nın yeni başkanından daha kararlı bir eylem beklemesinden kaynaklanıyor” dedi.
Ajansa konuşan BCS World Investments borsa uzmanı Dmitry Babin de, “Muhtemelen piyasa, para politikasında daha kararlı bir sıkılaştırma umuyordu. Bu yıl Türk enflasyonu 2022’ye göre yarı yarıya düşmüş olsa da hâlâ yüzde 40’ı aşıyor” diye konuştu.
Babin, tüketici fiyatlarıyla mücadele etmek için faiz oranının, “en azından enflasyon seviyesinde” olması gerektiğini belirterek, “Bu da yüzde 40’tır” dedi.
Sovcombank Baş Analisti Mihail Vasiliyev ise, TCMB’nin yeterli bağımsızlığa sahip olmadığının unutulmaması gerektiğine işaret etti. Vasiliyev, “TCMB’nin önceki başkanı Şahap Kavcıoğlu, çift haneli enflasyona rağmen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın baskısı altında faizi düşürdü. Kavcıoğlu’nun atanmasından önce Erdoğan, para politikasını sıkılaştırmaya çalışan üç başkanı da görevden almıştı. Dolayısıyla Erkan’ın atamadan hemen sonra Erdoğan’a tam tersi bir politika başlatmasını beklemenin anlamı yok” diye konuştu.
Erdoğan’ın düşük faiz politikasını eleştiren Vasiliyev, bu politikalar sonucunda liraya olan güvenin sarsıldığını, vatandaşlar ve iş dünyasının dolarda tasarruf etmeyi tercih ettiğine işaret ederek, “Türkiye’nin kredi notu uzun süredir yatırım dışı kategorisinde” dedi.
Vasiliyev, aynı zamanda yüzde 15’lik oranın Türkiye’de bütçe açığını finanse etmek için enflasyonla mücadele ve yabancı sermayeyi ülkeye çekmek için yeterli olmadığını da belirterek, “Bu nedenle, ithalatı azaltarak ticaret dengesi dengelenene veya TCMB daha sert bir faiz artırımına gidene kadar Türk lirasının daha da düşmesini bekleyebiliriz” dedi.
Vasilyev, TCMB’nın para politikasının değiştirilmesinin Rusya’daki ekonomik süreçleri etkileyebileceğini hatırlatarak, “Bununla birlikte, bu etki küçük ve belirsiz olacak. Türkiye’de faiz artırımı bir yandan ülkedeki finansal koşulların sıkılaşmasına ve ekonomik büyümenin yavaşlamasına yol açacaktır. Bunun Rus ham maddelerinin tüketimi üzerinde olumsuz bir etkisi olabilir. Aynı zamanda, Rusya’nın ihracatının ana kalemleri olan enerji ve gıda ithalatındaki düşüşün küçük olması muhtemel” değerlendirmesinde bulundu.
Prime haber ajansı ise, “Türkiye’de bir faiz artışı enflasyonun yavaşlamasına yardımcı olacaktır. Sonuç olarak, Rusya’ya ithal edilen enflasyon seviyesi düşebilir. Ticaret ortağımız olan ülkelerdeki fiyat artışları ne kadar düşük olursa, Rusya’da enflasyon ve faiz oranları o kadar düşük olur” yorumunda bulundu.
İzvestiya gazetesine konuşan BCS Mir Investments Borsa Uzmanları Bölüm Başkanı Albert Koroyev, “Türkiye’de faizin %20-40 olması beklendiği için Merkez Bankası’nın kararının ardından lira düştü” dedi.
Benzer haberler yaklaşık 300 Rus medya sitesinde de yer aldı.
Fuad Safarov, Moskova
Görsel: cumhuriyet.com.tr